Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2000 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı idare dava konusu taşınmaza kamulaştırma yolu ile hak kazandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı idare temyiz etmiştir....

    Mahkemece, dava konusu edilen satış vaadine konu taşınmaz ile davalılar arasında bağlantı kurulamadığı, davalıların kayden kendilerine ait olmayan taşınmaza ilişkin olarak tasarrufta bulundukları, bu itibarla yapılan işlemin başlangıcından itibaren usulsüz ve geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davada dayanılan ... Noterliği'nin 13.08.1998 gün ve ... yevmiye no'lu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafları; vaad alacaklısı, davacı ... vaat borçluları, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ya vekaleten ... olup hissedarı bulundukları 1571 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini ...ya 1.500.000.000 TL'ye satmayı, satış bedelinin tamamını aldıklarını belirterek 14 Eylül 1998 tarihine kadar tapusunu devretmeyi vaad etmişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 10268 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 no'lu bağımsız bölümü, 01.12.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza denk gelen arsa payının adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadine konu bağımsız bölüme isabet eden 38/100 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2008 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar cevaplarında, zamanaşımının gerçekleştiğini, esasen davacının daha önce açtığı davada sözleşmeden kaynaklanan tüm haklarını aldığını, davanın reddini savunmuş, davalılardan Güngör, Günay, Emel ve Şerif davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, 1638 sayılı parselde davalıların annesi olan ... malik olmadığından bahisle dava reddedilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2008 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar cevaplarında, zamanaşımının gerçekleştiğini, esasen davacının daha önce açtığı davada sözleşmeden kaynaklanan tüm haklarını aldığını, davanın reddini savunmuş, davalılardan ..., ..., ... ve ...davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, 1638 sayılı parselde davalıların annesi olan Şerife malik olmadığından bahisle dava reddedilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/961 Esas KARAR NO : 2023/477 DAVA : Satış Vaadine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil DAVA TARİHİ : 20/01/2022 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Satış Vaadine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkilinin ----- Noterliğinde 27/07/2016 tarihinde----- yevmiye numarasıyla ve 27/07/2016 tarihli ----- yevmiye numarasıyla düzenlenen iki adet " -----Projesi Satış Vaadi Sözleşmesi " imzaladığını; sözleşmelerle -----numaralı ve ------ numaralı dairelerin müvekkili tarafından satın alındığını; satış bedellerinin ödendiğini ancak bunların tapuda devirlerinin davalı tarafından gerçekleştirilmediğini belirterek satış vaadine dayalı olarak taşınmazların davalı adına olan tapularının iptaline davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; Dava ---- Asliye Hukuk Mahkemesinin----- Esas sayılı dosyasına kaydolmuş, mahkemece davanın ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik...

              Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise satış vaadine konu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı ... Ltd.Şti.(yüklenici-satıcı) davaya yanıt vermemiş, arsa maliki Hatice Yıldırım ve diğer davalı (ikinci yüklenici- .... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tescil istemi yönünden reddine, alacak istemi yönünden ise; sözleşmenin tarafının Kaynak İnşaat Ltd. Şti. olduğu gerekçesi ile davanın bu davalı yönünden kabulü ile denkleştirici adalet ilkesi gereği bilirkişi tarafından belirlenen 12.363,00 TL alacağın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir....

                Somut olayda; davacının dayandığı 21.08.2008 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Davacı, bu sözleşme ile tapu malikine karşı kişisel hak kazanmış olup, geçerli temlike dayanılarak açılan davanın kabulüne satış vaadine konu taşınmazın tüm takyitleriyle birlikte davacı adına tesciline karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Davacının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 21.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; davacının dayandığı 11.01.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi “ada:110, parsel:18 de kayıtlı 1.374 m² mesahalı gayrimenkul üzerinde mevcut zemin artı 2 katlı binanın 1/2 hissesini mutabık kaldığımız yalnız: 250.000.000 TL yalnız: iki yüz elli milyon lira bedel mukabilinde alıcısı ...'...

                    Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, 138 sayılı parselin davalıların murisi ... tarafından 01.09.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacıların murisine satışının vaat edildiği, satış vaadi borçlusu Zöhre’nin sözleşmeye rağmen taşınmazı 07.11.2008 tarihinde kızı olan davalı ... ...’e tapuda sattığı, bu kişinin de 12.10.2009 tarihinde taşınmazı satış yoluyla davalı ...’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz köy yerinde olup, tarla niteliğindedir. Dinlenen tanık sözlerinden de satış vaadine konu taşınmazın davacıların murisine teslim edildiği ve onun tarafından kullanıldığı görülmektedir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                      UYAP Entegrasyonu