Dava, resmi şekilde düzenlenmeyen 25/06/2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi sebebi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmamış resmi nitelikli bir sözleşme olmaması nedeniyle geçersiz bir sözleşme olduğu açıktır....
A.ş arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bağımsız bölümün inşasının devam etmekte olduğunu, sözleşme gereği tapu devrinin teslim şartına bağlı olduğunu, geciktirici koşulun henüz gerçekleşmediğini, sözleşmeye aykırı bir eylemin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebeplerden kaynaklı ertelemelerin sözleşme hükümlerine uygulanabileceğine yönelik mutabakatın mevcut olduğunu, sözleşme ve inşaat süresinin mücbir sebeplerle uzamış olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını ve ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Asıl davada anılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, tescilin olmaması halinde satış vaadi sebebiyle davalılardan 650,00 tazminatın tahsili, karşı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshedilmiş olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi, birleşen 1992/136 Esas sayılı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali ve birleşen 2000/182 Esas sayılı davada ise 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin, satış vaadinde bulunan ...’in imzasının sahte olması ve hukuki ehliyetinin bulunmaması sebebiyle iptali talep edilmiş, birleşen 1991/652 Esas sayılı davada ise 18.09.1987 tarihli “Satış vaadi sözleşmesi” uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur.Asıl dava, karşılık dava ve birleşen davalara dayanak teşkil eden gerek 14.05.1980 gerekse 18.09.1987 tarihli sözleşmeler taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri olup, taraflar arasında eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmamaktadır....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat ve taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, davacının .../...'da ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise, taraflarca yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından davacı tarafın kat karşılığı inşaat ve taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteminde bulunduğu, tarafların yetki itirazı bulunmadığı, ... Tüketici Mahkemesinin yetkisinin bu suretle kesinleştiği anlaşıldığından uyuşmazlığın ... Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......
DELİLLER : Tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotek, takyidatlardan ari tescil, gecikme bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi, ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davalı Akbank TAŞ.vekili İDM'nin 12/04/2023 tarihli davalı Akbank vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/03/2021 tarih 2019/294 Esas 2021/209 Karar sayılı kararında özetle; Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalının edimini yerine getirmediğinden sözleşme uyarınca davalı tarafından yapılması gerekip usulüne uygun ve zamanında yapılmayan bağımsız bölüm, ortak alan eksik ve ayıplı işler masrafları, müteahhit tarafından elde edilen ekstra kazanç nedeniyle tazminat, taşınmazın tesliminin gecikmesinden kaynaklı kira bedeli gecikme tazminatı ve davacıların alacaklarını tahsile yönelik Ankara ili Altındağ ilçesi Feridun Çelik mahallesi 24130 ada 12 parselde bulunan 18 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK nun 470 vd maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Yasada, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
DELİLLER : Tapu kaydı, Satış sözleşmesi, İhtarname, Keşif, Bilirkişi raporu, ek rapor, Düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, Ödeme makbuzları, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kira kaybı ve gecikme tazminatı, olmadığı taktirde ödenen bedelin ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....