WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Medeni Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinden olup, mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcı edimini yerine getirmezse edimin hükmen yerine getirilmesi vaat alacaklısı tarafından açılan davada istenebilir. Kural olarak, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin satış amacı ile değil muvazaalı olarak yapıldığının savunulması her zaman olanaklıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse; muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemenin dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarını Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturması gerekir. Zira bu gibi durumlarda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ivazlı (bedel karşılığı) yapıldığı değil, bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

      zenginleşme doğurmadığını, hizmetin karşılığı niteliğinde olduğunu, davacı tarafından ödenen ücretin ön ödeme vasfını taşınmadığını, satış vaadi sözleşmesinin bir vaad içermesi, satışın gerçekleşeceği tarihin gösterilmesi, aksi durumda cezai şartların, yetkinin, tebligat adreslerinin ve tebligata ilişkin hükümleri içerir detaylı bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilin emlak danışmanlık hizmeti verdiği taşınmaz sahibinin ve aynı projedeki diğer malik şirketlerin yaklaşık 50 sayfalık bir satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu, 2 sayfalık ve sadece bedel ile ödeme tarihleri gösteren emlak danışmanlık sözleşmesinin bu vasıfta kabul edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece ilk duruşma ön inceleme duruşması yapılmadan doğrudan tahkikata geçilmesinin de hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, açıklanan nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 12.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve karşı dava olarak satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü, karşı davanın reddine dair verilen 21.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı arsa maliki ... arasında 20.02.2002 tarihinde yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümlerine göre arsa malikine kalan 10 m2 dükkanın 09.04.2003 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile kendine satıldığından tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, ikinci kademe istek ise taşınmazın dava tarihindeki...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 12.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve karşı dava olarak satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü, karşı davanın reddine dair verilen 21.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı arsa maliki ... arasında 20.02.2002 tarihinde yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümlerine göre arsa malikine kalan 10 m2 dükkanın 09.04.2003 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile kendine satıldığından tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, ikinci kademe istek ise taşınmazın dava tarihindeki...

          Hukuk Dairesinin " 28.11.2017 tarihli ve 2016/9163 Esas, 2017/15780 Karar sayılı ilamıyla davaya konu davacı tarafından 06.05.2005 tarihli sözleşmeye dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği ancak, davacı vekili iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödenen paranın iadesi talebinde bulunması nedeniyle iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplandıktan sonra davacı tarafın bedel iadesi isteği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. D....

            NOTERLİK KANUNU [ Madde 89 ] "İçtihat Metni" (YİBK., 4.2.1959 tarih ve 13/5 s.) (YİBK., 9.5.1960 tarih ve 21/9 s.) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.7.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; 285 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine dair verilen 13.11.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 9. Tüketici ve ... 4....

                Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medenî Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Gayrimenkul satımına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237-246 madde hükümleri tapulu taşınmazlara ilişkindir. Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu