Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Mahkemece, davanın kabulüne, 9450,00 TL sözleşme alacağının temerrüt tarihi olan 13/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİC. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİC. A.Ş.'nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 01.03.2009 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2000 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı idare dava konusu taşınmaza kamulaştırma yolu ile hak kazandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı idare temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, satış bedelinin kendisine ödenmediğini, aslında sözleşmenin borç alınan paranın teminatı olmak üzere yapıldığını, davanın reddini savunmuştur. Davaya müdahil olarak katılan pay maliki, şuf’a hakkı kullandığını, taşınmazın kullandığı bu hak sebebiyle adına tescilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Tüketici ve ... 3....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının aktif husumeti bulunmadığından bahisle davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemede; davaya konu feshi talep edilen sözleşmeye bağlı olarak davacıya devre mülkün tapusunun verilmiş olduğu görülmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkin olduğu düşünülerek; 6100 sayılı HMK'nın 114.maddesi gereğince dava şartları anlamında inceleme yapılmış olsa da, taşınmaz tapusunun davacı adına tescil edildiğinin ve mahkemenin yetkili olup olmadığının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; taraflar arasında imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme kapsamında yaptığı ödemenin tazmini ile sözleşemeye bağlı bonoların iptali talebinden ibarettir. Sözleşme konusu Yalova Termal Akköy köyünde yer alan 424 ada, 27 parsel bağımsız bölüm no:9, mesken niteliğindeki taşınmazın 14/02/2017 tarihinde tapuda davacı adına devrinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, tapu devri ile geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanmış ve taraflarca sözleşmenin geçersizliği savunulmamıştır. O halde, sözleşmenin feshinin koşullarının anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun feshin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekecektir. Tapusu iade edilecek taşınmaz Yalova ilinde yer almaktadır. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda 6100 sayılı HMK 12/1. maddesi uyarınca kesin yetki kuralı geçerlidir....
Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, yerindeliğin ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ödeme dekontu ve sözleşme sureti de dosya kapsamında mevcuttur. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre davalı her ne kadar taşınmazın tescilini davacıya vermiş ise de taşınmazın fiilen kullanımı için davacıya teslim ettiğini ispatlayamadığı ve bu şekilde edimlerini yerine getirmediği, davacının dava konusu yapılan taşınmaz bakımından tatil hakkını kullanmadığı nazara alındığında devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluştuğu kabul edilerek sözleşmenin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekil yerine adi yazılı olarak yapılması sebebiyle geçersizliği iddiasına dayalı ödenen bedelin iadesi için girişilen icra takibine karşı vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tapu iptal tescil isteği bulunmamaktadır. Davanın bu niteliği ve mahkemenin hükmü gözetildiğinde görevli Daire'nin Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi olması icap eder. Ne var ki; Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi 10.2.2014 tarih 2013/19182 Esas-2014/1795 Karar sayılı kararında, mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre davanın itirazın iptali (harici satış senedine dayalı ilamsız icra takibinden kaynaklı) istemine ilişkin olduğunu açıklayarak dosyanın Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermiştir. Yargıtay (14.)...
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....