Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/538 E.- 2021/766 K. numaralı ilamında ise ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan konutların geç teslim edildiği iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkin davada arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu dava şartı olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuk görüşmeleri yapılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davacının beş adet taşınmaz satışı konusunda davalı ile anlaştığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, Bakırköy ilçesi ... ada ... parselde kain ... adlı site içerisinde bulunan ... (...) blok ..., ..., ..., ..., ... numaralı daireler için sözleşme yapıldığı, ... nolu daire için akdedilen ön ödemeli satış sözleşmesinin alıcısının ... Ltd. Şirketi olarak gösterilmiş ise de alınan şirketin sözleşmeyi davacıya temlik ettiği, yine davacının şirketin yetkilisi olduğu, tapu devrinin de davacı adına yapıldığı belirtilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili; karşı dava, aynı sözleşmeden kaynaklı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 HMK, 6098 Sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili; karşı dava, aynı sözleşmeden kaynaklı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; Taraflar arasında düzenlenen harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan; sözleşme hilafına geç teslim edildiği iddia edilen taşınmazın teslimde gecikmeden doğan 7 ay 23 günlü kiraya dayalı gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davacılardan Savaş yönünden, husumet nedeni ile davanın reddine, davacı Meliha yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddine kararı verilmiş, kararı davalı şirket istinaf kanun yoluna getirmiştir. 6098 sayılı TBK 118/1 maddesinde " gecikme tazminatı" başlığı altında düzenleme yapılmıştır. Buna göre; temerrüde düşen borçlu temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 sayılı TBK nın 179- 182.maddeleri arasında; alacaklının hakları başlığı altında' cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi' hususu düzenlenmiştir....
Taraflar arasında imzalanan 15/12/2015 tarihli daire satış sözleşmesinin 19. maddesinde geç teslim durumunda çevrede yer alan dairelerin kira bedelleri dikkate alınarak geçen her ay için gecikme bedeli ödeneceği düzenlenmiş, taşınmaz 17/02/2018 tarihinde davacı tarafça teslim alınmış, teslim alındıktan sonra üçüncü kişiye tapuda devredilmiştir. Sözleşmenin tarafı davacı olup taşınmazı da davacı teslim almıştır. İstem teslimde gecikmeden kaynaklı sözleşme alacağı olduğundan taşınmazın mülkiyetinin devriyle sözleşme alacağının devredildiği söylenemez. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın aktif husumet nedeniyle reddi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
8 aylık gecikme bedeli olarak 19.424,00 TL,156 nolu bağımsız bölüme ilişkin satış bedeli olan 2.350.000,00 TL üzerinden 8 aylık gecikme bedeli olarak 37.600,00 TL, 170 nolu bağımsız bölüme ilişkin satış bedeli olan 2.941.289,83 TL üzerinden 8 aylık gecikme bedeli olarak 47.060,64 TL olmak üzere toplam 104.084,64 TL gecikme tazminatı alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin ticari avans faiziyle birlikte tahsilini, ayrıca 8 aylık kira bedeli olarak 128.000,00 TL kira kaybı alacağından şimdilik 10.000,00 TL'nin ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 16.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; kira kaybı tazminatı talebini 163.400,00 TL'ye, gecikme tazminatı talebini 49.712,00 TL'ye yükseltmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2021/200 ESAS, 2022/523 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Haciz , Tedbir, İrtifak ve Her Türlü Takyidat Kaldırılarak Tescil , Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Kira Bedelinin Tahsili, Gecikme Tazminatı, Ceza-i Tazminat, KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Ukra şirketi arasında 05.05.201 1 tarihinde ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davaya konu D Blok, 11....
Ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir'' şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK.nun 125.m.sinde satıcı borçlunun taşınmaz devir ve teslimi suretiyle borcun ifası edimini sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde taşınmaz alıcısı/alacaklıya tanınnan seçimlik haklar;"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir....
Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki 16.04.2010 tarihli protokol uyarınca taşınmaz tesliminin 30.09.2010 tarihinde gerçekleştirilmediği, kendi kusurlu davranışı sonucu yüklendiği edimin teslimini geciktiren yüklenicinin BK'nın 106/II. maddesi uyarınca arsa sahibinin bu yüzden oluşan zararlarını tazminle yükümlü olduğu, 30.09.2010 tarihinde gerçekleşen temerrüt nedeniyle davacı tarafın, sözleşmede hüküm altına alınan ve icra takiplerine konu ... ve ... aylarına ait 125.000'er ... gecikme tazminatı isteme hakkı bulunduğu, dolayısıyla asıl alacağa yönelik itirazlar yerinde olmadığından iptali ile fazla hesaplanan işlemiş faizlerin tenzili gerektiği, alacak likit olduğundan davalı tarafın icra inkar tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabul, kısmen reddine, asıl alacak tutarının % 40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir...
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/01/2015 KARAR TARİHİ : 28/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde ; Davacı-karşı davalı yüklenici şirket vekili, davacının davalının alt yüklenicisi olduğu, davalının Bursa İli Kestel İlçesi Kale Mah. bulunan taşınmazdaki konutların inşa işini üstlendiği, davacının ise 15.01.2013 tarihli sözleşme ile konutlardaki kalorifer tesisatı sıhhi tesisat müşterek tesisatlar doğalgaz tesisatı gibi işlerin yapımını üstlendiği, iş bedelinin 29.915,90 TL olarak belirlendiği ve bedelin ifasının davalının maliki olduğu ... plakalı aracın verileceği hususunda anlaşıldığını, sözleşmede belirtilen işlerin eksiksiz olarak yapılmasına rağmen aracın devrinin verilmediğini, 12.01.2013 tarihli teslim tutanağı ile...
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, gecikme tazminatı talebine esas olan bütün dönem için aylık sabit daire başına 600,00 TL üzerinden istemde bulunmuştur. Ne var ki, mahkemece hükme esas alınan hesaplamada bir kısım dönem için daha fazla aylık bedel tespit edilmek suretiyle daire başına azami aylık 600,00 TL talep edilmiş olması gözden kaçırılarak hükme varılması, HMK’nun 26. ( HUMK 74. ) maddesine aykırı olmuştur. Bunun yanında davalı gecikme tazminatı alacağına mahsuben 29.000,00 TL bedelli bono verdiğini savunmuş ise de bahsi geçen bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verildiğini diğer delillerle kanıtlayamamıştır....