sözleşme ile hüküm altına alınmış olması sebebiyle imar değişikliği sebebiyle gecikme olduğunu ileri süren davalının bu savunmasına itibar edilmeyerek sözleşmeye göre davacıya düşen C Blok 15 nolu ve D Blok 5 nolu bağımsız bölümler için toplam 2.400,00Euro toplam gecikme cezası talep edebileceği icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarının gecikme süresi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; davacının icra inkar tazminatı yönünden, asıl alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun itirazında haksız olduğu görüldüğünden asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı(tahsil tarihinde, T.C Merkez Bankasının tespit ettiği euro efektif satış kuru üzerinden) talebinin kabulüne" şeklinde karar verilmiştir....
Maddesi’ne göre sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, 2)Taraflar arasında imzalandı olarak dava dosyasına sunulan “İndirimli Elektrik Satış Sözlşemsi”ne istinaden davacı şirketin davalı şirkete mal/hizmet satışında bulunduğu ve fatura düzenlediği tespit edilmiş olup, takip ve dava konusu yapılan toplam bedeli 99.744,22.-TL olan 3 adet faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Buna göre; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre; aksi ispat edilmedikçe, takip ve dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava konusu yapılan faturalardan kaynaklı 99.744,22.-TL alacaklı olduğu, 3)Ödenmeyen faturalara “İndirimli Elektrik Satış Sözlşemsi”ne uygun olarak gecikme zammı uygulandığında hesaplanan gecikme zammı tutarının 324,39....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, dava dışı ... kendi adına davalı ile 29/04/2015 tarihinde düzenlediği satış vaadi sözleşmesi gereği ... numaralı bağımsız bölüme ilişkin haklarını kendisine devrettiğini, 29/04/2015 tarihli sözleşme uyarınca taşınmazların 31/10/2017 günü tesliminin gerektiğini, ancak taşınmazların inşaatının %40 seviyesinde olduğundan fiilen teslim edilmediğini, taşınmazların mülkiyetini tapu kaydının devrilmesiyle edindiğini, taşınmazların süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin (6.4) maddesi gereği her daire için aylık 1.500,00 TL ceza-i şart alacağının doğduğunu ileri sürerek, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde şimdilik 3.000,00 TL ceza-i şart ve 100,00 TL gecikmeden kaynaklı zarar ile mahrum kalınan karın avans faizi ile birlikte; adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunun kabulü halinde ise şimdilik 3.000,00 TL kira tazminatı ve 100,00 TL gecikmeden kaynaklı zarar ile mahrum kalınan karın avans faizi...
Uyuşmazlık, davacının gecikme nedeni ile tazminat talep edip edemeyeceği noktasındadır. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, taşınmazın teslim tarihi inşaat ruhsatının alınmasından itibaren (12) aydır. Sözleşmede gecikme tazminatı ödeneceğine dair bir hüküm bulunmasa bile 6098 sayılı TBK'nın 125- (1) maddesi gereğince, sözleşmenin ifası ile birlikte gecikme tazminatı istenebilir (Yargıtay 23. HD., 30/10/2017 tarih, 2016/8825 E., 2017/2964 K.). Bu nedenle davacının aylık kira bedeli kadar gecikme tazminatı isteme hakkı vardır. 1- Gecikme süresine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Davalı inşaat ruhsatını 24/12/2014 tarihinde almış ancak bu ruhsatın iptali üzerine 19/03/2015 tarihinde ikinci ruhsatı almıştır. Davalı gecikme süresinin, ikinci ruhsat tarihinden başlaması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı tacir olup 6102 sayılı TTK'nın 18. maddesi gereğince basiretli bir tacir gibi hareket etmelidir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 22.07.2008 gün ve 2006/196-2008/389 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 27.01.2004 tarihli daire satış sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı alıcı bu sözleşme gereğince eksik ve kusurlu iş bedeli, gecikme tazminatı ve bankadan alınan kredi sebebiyle fazladan faiz ödemesi sebebiyle oluşan zararın giderilmesini talep etmiştir. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. İhtilâfın belirlenen bu niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Yerel mahkemece de dosya anılan Yüksek Daireye gönderilmesine rağmen sehven Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi’ne gittiği ve 1....
Bu durumda, mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, asansör imalatının inşaat süresine ne ölçüde etki ettiğinin ve buna bağlı olarak işin teslimi gereken tarihin ve gecikme tazminatı miktarının belirlenmesi gerekirken, bu hususta, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan, gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedeline ilişkin olarak, ıslaha konu miktarlar yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan toplam miktarlar üzerinden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de isabetsiz olmuştur....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescili isteminden kaynaklı olup, taraflar arasında yüklenici bulunmamasına göre; temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı taraf uhdesinde kalması kararlaştırılan A Blok 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler için geç teslimden kaynaklı kira tazminatı talep etmiş, davalı taraf ise zamanaşımı def'inde bulunmuştur. TBK 147/6.maddesi uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebi 5 yıllık zamanaşımına tabidir. A Blok 2 ve 3 nolu bağımsız bölümün yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih karine olarak teslim tarihi olarak kabul edilmektedir. Davacı tarafça bu bağımsız bölümlerin yapı kullanma izin belgesi alım tarihinden daha sonraki bir tarihte teslim edildiği hususu ispat edilememiştir....
Davamızda da, davalı arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını yazılı olarak davacıya devrettiğine dair bir belge sunulmamıştır. Davacı tarafça arsa sahibinin yüklenici ile imzalamış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hakkının temlik alındığı kanıtlanamadığına göre, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak talep ettiği eksik iş bedeli, gecikme tazminatı, cezai şart bedeli talebi bakımından dava açmakta aktif husumeti bulunmadığından, bu talepler bakımından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesinin geçerli olabilmesi için M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması gerekir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi 6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir....