WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak gecikme tazminatı cezası alacağının muaccel (istenebilir) olduğu tarihle ilgili az yukarıda açıklanan ilke ve kuralın temerrüde rağmen gecikme tazminatı-cezasının tahsili için dava ya da icra takibinde bulunulmamış olması halinde uygulanması mümkün olup, temerrütten sonra ve teslimden önce, arsa sahibinin gecikme tazminatı-cezası için kısmi dava açması ya da icra takibinde bulunması halinde dava-icra takip tarihine kadar oluşacak gecikme ve tazminatı alacağının tamamı dava-takip tarihinde muaccel olacaktır. Doktrin ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da kabul edildiği üzere kısmi dava-takip halinde de zamanaşımı dava veya takip konusu edilen alacak için kesilecek, fazlası için işlemeye devam edecektir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ve ıslaha karşı beyan dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Davalı vekili her ne kadar davaya uygulanacak zamanaşımı süresinin TBK. 146....

Taşınmaz Ebru Güçlü'ye 28.02.2017 de satılmıştır. Dava tarihi ise 05.12.2017'dir. Davacının 50.000,00 TL'yi ödediği sabittir. Taraflarca çekilmiş ihtar yoktur. Ön ödemeli satış vaadi sözleşmesi adi yazılıdır. Dava konusu tasarruf satış değil, satış vaadi sözleşmesi olup, adi yazılı olduğu için geçerli değildir. Şayet satış olsaydı, yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı adi yazılı satış sözleşmesi yükleniciye devir gerekli koşullar oluşmuş ise geçerlidir. Davacının zamanında 100.000,00 TL'lik peşinatı da ödemediği sabittir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri alabilirler. İhtar olmadığı için takipteki faiz talebi haksızdır. Her ne kadar sözleşmenin üçüncü maddesi uyarınca %2'den davalı şirketçe gecikme tazminatı talep edilmiş ise de sözleşme taraflarca geçersiz olduğu için gecikme tazminatı istenemez....

a ait olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalının eşi arasındaki vekaletsiz iş görme ilişkisinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi dürüstlük ilkesi gereğince kimsenin kendi muvazalı hareketine dayanamayacağı, bu şekilde davalı ile davacı arasındaki sözleşme ilişkisi varlığının sabit olduğu ve davalının aboneliğine ilişkin bir aylık dönemdeki fatura bedelini ödemediği, hakkında yapılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği, gecikme bedelleri ile ilgili olarak sözleşmede düzenleme yapıldığı, bu düzenlemeye göre davalı aboneye gönderilecek faturalarda gecikme oranlarının bildirileceğinin belirtildiği, dosya içerisinde mübrez davalıya gönderilen faturada gecikme oranının aylık %5 olduğunun bildirildiği, icra takibinde yapılan asıl alacak ve gecikme bedellerinin de aylık %5 gecikme bedeline uygun olarak hesaplandığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Davalının ......

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin kira tazminatı olduğunu, bu kapsamda sözleşmenin 5.4 maddesinde gecikme cezası maddesinde belirtilen 120 günlük ilave sürenin olayda uygulama yeri olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı geç teslim olgusuna dayalı kira tazminatı talebine ilişkindir. 06.10.2016 Tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ( noter ) ile Lorus Loft projesinden davacıya satılan 80 numaralı bağımsız bölümün 21.05.2018 tarihinde fiili tesliminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davasında, sözleşmede teslim tarihi olarak kararlaştırılan 30.04.2017 tarihinden fiili teslim tarihine kadar geçen süre için kira tazminatı istemektedir....

    DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/03/2022 KARAR TARİHİ : 22/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf; 25/08/2021 tarihli sipariş formu ile davalıyla 2021 model .... marka beyaz renk kamyonun araç tesliminde oluşan kur farkı saklı tutularak 950.000,00 TL bedelle satışı hususunda anlaşmaya varıldığını ve 50.000,00 TL kapora verildiğini, 23/11/2021 tarihinde araç geldiğinde davalının talebi üzerine kapora düşüldükten sonra kur farkı da eklenerek 1.120.00,00 TL ödemenin eft yoluyla gönderildiğini, bunun üzerine dava tarafından 1.170.000,00 TL bedelle proforma fatura düzenlendiğini, bu suretle taraflar arasında sözleşmenin kurulduğunu, buna rağmen davalının araç bedelinin 1.390.000,00 TL olduğunu ileri sürerek ek ödeme istediğini ve itiraz ile karşılaşınca bedeli 1.345.000,00 TL olarak güncellediğini, ödeme...

      - K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkilinin murisi arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dairelerin süresinde teslim edilmediğini, projeye aykırı imalatlar olduğunu ileri sürerek, gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedelinin ve cezai şartın tahsili ile projeye aykırılıkların giderilmesi için davalıya ait iki adet dairenin satışına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, sözleşmede belirlenen tarihte teslim yapılmadığı, yapı kullanma izninin yargılama sırasında alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile gecikme tazminatı ve eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline, diğer taleplerinin reddine, satış iznine ilişkin talebin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Şti arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, diğer davalılar ... ve ... ile aralarında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin davacı adına tapuya tescil edildiği, sözleşme içeriğine göre bağımsız bölümlerin niteliklerinin belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı geç teslim kira tazminatı ve eksik ve ayıptan kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un .../h maddesinde "tüketici işlemi" ve .../c maddesinde "mal" kavramları tanımlanmış, .... maddesinde, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemli alacak davası sırasında talep edilen ihtiyati tedbir isteminin reddine itiraz talebine ilişkindir....

          kiraya vermek suretiyle gelir elde ettikleri bağımsız bölüm bulunmaması h...nde teslimi gereken tarihten dava tarihine kadar gecikme tazminatı hesaplayan önceki bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, taraflar arasındaki sipariş mektubunun bir sözleşme hükmünde olduğu ve bu sözleşmenin 5.maddesindeki düzenlemenin başlığının "Gecikme Cezası" şeklinde olduğu, gecikme tazminatı yazmadığı gibi Yargıtay uygulamalarında da sıkça görüldüğü üzere ve doktirinde de cezai şart ve gecikme tazminatı kavramlarının karıştırıldığı bir durumda taraf iradelerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, cezai şartına bazen gecikme cezası bazen de gecikme tazminatı şeklinde tanımlamalarla yer verilirken gecikme tazminatı ile cezai şart arasındaki farkların da ortaya konulması gerektiği, gecikme tazminatının, TBK m. 118’de; cezai şart ise TBK m.179’da düzenlendiği, gecikme tazminatından temerrüde düşen borçlunun kusuru aranmakta iken cezai şartta gereği gibi, hiç veya istenilen yer veya zamanda yerine getirilmemiş olması yeterli görülmüş ve bunun için zararın doğması gerekmediği gibi, tazminatta zarar doğmuş olması...

              UYAP Entegrasyonu