Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçimlik hakları TBK'nın 125. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde, gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını BK'nın 125. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda, sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumludur. Gecikme tazminatı kanundan doğan bir hak olup gecikme tazminatına işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümün teslim edildiği tarihe kadarki süre için ihtirazı kayıt aranmaksızın hükmolunur. Gecikme tazminatı, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman, râyiç üzerinden istenebilir; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek yoktur; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmü tarafları bağlar....

- K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkilinin murisi arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dairelerin süresinde teslim edilmediğini, projeye aykırı imalatlar olduğunu ileri sürerek, gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedelinin ve cezai şartın tahsili ile projeye aykırılıkların giderilmesi için davalıya ait iki adet dairenin satışına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, sözleşmede belirlenen tarihte teslim yapılmadığı, yapı kullanma izninin yargılama sırasında alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile gecikme tazminatı ve eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline, diğer taleplerinin reddine, satış iznine ilişkin talebin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Davacı yan dükkan vasfındaki taşınmazda eksik işler sebebi ile ve de kira kaybından kaynaklı tazminat davası ikame etmekle ;kira kaybı tazminatı isteminin dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi olup buna göre, karşılıklı yükümlülükleri içeren sözleşmelerde borcun yerine getirilmemesi (ifada gecikme) halinde alacaklıya her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme, sözleşmenin ifasından vazgeçilerek olumlu zararı isteme, sözleşmeyi feshederek olumsuz zararı isteme şeklindeki seçimlik hakları olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123,124 ve 125. maddelerinde de benzer düzenlemelere yer verilerek borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklının borcun ifası ile birlikte gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği seçimlik bir hak olarak öngörülmüştür....

      Dolayısıyla...tarihinden öncesi döneme ilişkin gecikme tazminatı alacağı zaman aşımına uğramıştır. İlk dava dilekçesinde kısmi dava olarak 57.500,00.-TL talep edilmiş ve davalı tarafça kısmi davaya ilişkin zaman aşımı defiinde bulunulmadığından 57.500,00.-TL gecikme tazminatı alacağı yönünden davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne karar vermek gerekmiş, ıslah ile arttırılan kısım zaman aşımına uğradığından ve davalı taraf da ıslaha karşı süresinde zaman aşımı defiinde bulunduğundan, bu kısım yönünden de davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

        Davacı taşınmazın tescilini de talep etmeden sadece geç teslimden kaynaklı gecikme cezası alacağının tahsilini istemiştir....

        Bu nedenle, gecikme zammı; ------ kararına göre; faturanın son ödeme tarihinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihe kadar 6183 sayılı kanununa göre %16,80 yıllık faiz oranıyla, elektriğin kesilmesi gereken tarihten icra takip tarihine kadar % 9 yasal faiz oranından hesaplanmıştır. Davacı Şirketin İcra Takip Tarihi İtibarıyla Davalıdan Alacağı: Davacı şirketin asıl alacağı -------- = Davacı şirketin toplam alacağı; ------ itibariyle, davalı ..------ olduğu " belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı----- bulunulmamıştır....

          i 123.088,16 TL tutarlı olup vinç rayları için hol ölçümleri ve kiriş revizyonları yapılması işi karşılığı 56.328,62 TL kesinti yapılmış ise de ; dosya kapsamında bu imalatların belgeleri olmadığından ve işin 31.12.2016 geçici kabul itibar tarihi ile teslim edildiği görüşü ile kesintinin uygun olmadığı gibi KDV tevkifatı ve stopaj konusunda da aynı durum geçerli olduğu ve ödenecek tutarın, 123.088,16 TL olarak hesap edildiği ve tüm bunlara göre davacının toplam alacak miktarının ; 385.302,49 TL cari hesap alacağı, 273.889,80 TL nakit teminat kesintileri alacağı, 183.862,01 TL ilk sözleşme kaynaklı kesin hesap alacağı, 123.088,16 TL ikinci sözleşme kaynaklı hesap alacağı olmak ü zere toplam 966.142,46 TL olarak hesap edildiği bildirilmiştir....

            Şti arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, diğer davalılar ... ve ... ile aralarında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin davacı adına tapuya tescil edildiği, sözleşme içeriğine göre bağımsız bölümlerin niteliklerinin belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı geç teslim kira tazminatı ve eksik ve ayıptan kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un .../h maddesinde "tüketici işlemi" ve .../c maddesinde "mal" kavramları tanımlanmış, .... maddesinde, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkabilecek her türlü ihtilafta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, taraflar arasındaki sipariş mektubunun bir sözleşme hükmünde olduğu ve bu sözleşmenin 5.maddesindeki düzenlemenin başlığının "Gecikme Cezası" şeklinde olduğu, gecikme tazminatı yazmadığı gibi Yargıtay uygulamalarında da sıkça görüldüğü üzere ve doktirinde de cezai şart ve gecikme tazminatı kavramlarının karıştırıldığı bir durumda taraf iradelerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, cezai şartına bazen gecikme cezası bazen de gecikme tazminatı şeklinde tanımlamalarla yer verilirken gecikme tazminatı ile cezai şart arasındaki farkların da ortaya konulması gerektiği, gecikme tazminatının, TBK m. 118’de; cezai şart ise TBK m.179’da düzenlendiği, gecikme tazminatından temerrüde düşen borçlunun kusuru aranmakta iken cezai şartta gereği gibi, hiç veya istenilen yer veya zamanda yerine getirilmemiş olması yeterli görülmüş ve bunun için zararın doğması gerekmediği gibi, tazminatta zarar doğmuş olması...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı ile davalı arasında "parekende satış sözleşmesi" mevcut olup alınan bilirkişi raporuna göre de davalının ödeme yapmadığı sabit olup, davacı gecikme faizi talep edebilir....

                  UYAP Entegrasyonu