Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hukuki sebebe dayanmayan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının reddinin gerektiğini, Öncelikle menfi tespit ve ipoteğin fekki istemlerinin tefrik edilmesine, Menfi tespit davasının görevsizlik kararı verilerek ----- Asliye Hukuk mahkemesi'ne gönderilmesine, İpoteğin fekki davası yönünden hem görevsizlik hem de kesin yetki dolayısıyla yetkisizlik kararı verilerek ------- Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, davanın reddine, Menfi tespit istemi yönünden takip çıkışının %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, 2005/342 Esas sayılı şuf'a dosyası, tapu kayıtları ve 12.01.2005 tarihli ipotek resmi senedi getirtilerek dava dışı ... ile davalı arasında tesis edilen ipotekte, ipotek konusu taşınmazın ve şu anda malik olan davacının herhangibir yükümlülüğü olmadığı nedeniyle davanın kabulüne, 1 sayılı parselde davalı adına olan ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 881 ve devamı maddeleri gereğince ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 882. maddesinde ipoteğin kurulması, 883 ve 884. maddelerinde de sona ermesi hususu düzenlenmiştir. Davacıya 2005/342 - 2006/194 sayılı hükümde şuf'alı pay ipotekle yükümlü olarak tescil edilmiştir. Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 884. maddesi "Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir....

      Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, fer'i müdahilin davalıya borçlu olmadığının tespit edilerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Dava konusu ipotekli taşınmazın, karar tarihinden sonra 14.05.2015 tarihinde cebri satış ile dava dışı Hasan Arıcanlı adına tescil edildiği ve aynı tarihte taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin de terkin edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın konusuz kaldığı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        teminat olarak göstermek suretiyle banka kredisi almaya karar verdikleri, bu kapsamda; sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipoteklerin kaldırılmasının sağlandığı ve Aksaray Ziraat Bankasına başvuru yapılarak üzerindeki ipotek kaldırılmış olan taşınmaz tekrar teminat olarak gösterilerek bankadan krediler çekildiği, bu suretle sanıklar ... ve ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı ...'in davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, kredi borçlarının bankaya tamamen ödendiğini, davalı bankaya herhangi bir borç bulunmamasına karşın ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davalı bankadan kullandığı kredi borcunu ödediğini, ancak kefaleti nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan etmiştir. Davalı banka vekili, davalı ...'...

            Davalı vekili davacı ile yapılan borçlanma sözleşmesi gereğince ipoteğin fekkinin, kredi borçlusunun borcunu ödemesi yanında bankanın hazineye olan tüm kredi borçlarını ödemesi ve hazinenin de ipoteklerin kaldırılmasının mümkün olacağını, kesin hesapların çıkarılmadığını ve bankanın hazineye olan borcunun bitmediğini, bireysel kredinin ödenmesinin ipoteğin fekki için yeterli olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının göçmen olması sebebiyle 2510 sayılı Yasa gereğince kendisine tahsis edilen meskenin kredi borcunu ödediği, diğer bağımsız bölüm maliklerinin borçlarını ödemelerinin beklenmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağı, davacınıın borcunu ödeyerek üzerine düşeni yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              KARAR Davacı, ... ili,... ilçesi, 2090 ada ve 1 parselde kayıtlı,.....numaralı meskenin maliki olduğunu, anılan taşınmaz üzerinde, daha önce taşınmazın maliki olan dava dışı ..... tarafından davalı lehine 150,00 TL miktarlı ve 17.11.1992 kayıt tarihli ipotek tesis edildiğini, bu tarihten itibaren 19 yıl geçmiş olması ve bedelinin ödenmiş olması nedenleriyle ipoteğin hükmünün kalmadığını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, bu talebi uygun görülmez ise, bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri... adına kayıtlı dükkanları 30.04.2008 tarihinde tapudan ipotekli hali ile satın aldığını, davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için ...’ın bankaya ne kadar borcu olduğunun sorulduğunu, davalı bankanın beyanı üzerine müvekkili ...’ın davalı bankadaki hesabından 01.05.2008 tarihinde 50.000 TL.nin çekilerek borçlu...’ın hesabına borcuna mahsuben yatırıldığını, ancak dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı bankaya 50.000 TL.ödemeleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte dükkanların satılmaması için mecburen davalı bankaya, 22.03.2012 tarihinde 42.000.00 TL.ödeme yapılarak ipoteklerin kaldırıldığını, istirdat davası olarak davaya devam edildiğini beyan etmiştir....

                  Kat, 636 numaralı taşınmazın tüm takyidat ve sınırlamalardan ari şekilde bir mülkiyet kurulabilmesi için bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin ve tüm hacizlerin fekki ile müvekkilinin taşınmaz üzerindeki ayni hakkının tüm takyidatlardan ari şekilde tesisini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve ipotek fekki masraflarının karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı Garanti Koza İnşaat San Ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazlarımız ve usule ilişkin karşı beyanlarımız yönünde karar verilmesini, davanın ihbarını ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Akbank vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyasında maliki bulunduğu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, 382 Ada, B Blok 1....

                  Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı mirasçılarının ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez (Yargıtay 12....

                  UYAP Entegrasyonu