San.Tic.Ltd.Şti arasında tapu iptaline konu sözleşmenin kurulduğu tarih 14.03.2013 tarihi olduğunu, Kayseri 2.Tüketici Mahkemesi kararında ve Yargıtayın bir çok emsal kararında yer aldığı üzere sözleşmenin kurulduğu tarihte edimini yerine getiren taraf açısından tapuya hak kazanmış olduğunu, bu haliyle sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 3.kişilerine taşınmaz üzerindeki haciz ve şerhlere yönelik koruma hakkının ortadan kalktığını, mülkiyet sözleşmenin kurulduğu andan itibaren müvekkiline geçmiş olduğunu, 14/03/2013 tarihinden sonra konulan haciz ve şerhlerin (ipotek ve diğer alacakların ) kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri 2....
Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki korumadan eşlerin yararlanabilmesi için dava konusu taşınmazın ipotek işlem tarihinde aile konutu olarak özgülenmiş ve kullanılıyor olması gereklidir. Olayımızda dava konusu taşınmaz ipotek tarihinde kiracı tarafından kullanıldığı ve eşlerin de kadının annesinin evini aile konutu olarak kullanmakta olduğu anlaşıldığına göre aile konutu olmayan dava konusu taşınmaz üzerine malik eşin ipotek tesis ettirmesi işleminde malik olmayan diğer eşin rızasının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu taşınmaza aile konutu olarak özgülenmesinden önce konulmuş olan ipoteğin kaldırılması isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) olması ve bunun Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek taşınmaz malikinin kendi borcu için konulabileceği gibi taşınmaz maliki ipotekle üçüncü bir kişinin borcunu da teminat altına alabilir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehinin kaldırılmasını dava yolu ile mahkemeden isteyebilir. Somut olayda; ipotek 3074 parsel üzerindeki yapının kat irtifakına göre 8/248 arsa paylı 15 numaralı mesken kaydına davalı yararına ve fakat taşınmazın önceki maliki Haluk Taşkıran’a ait 40.000.000.000 Lira borç nedeniyle bir yıl süreli ve faizsiz olarak konulmuştur. Davacı dava konusu taşınmazı ipotek tesisinden sonra 01.12.2004 tarihinde satış suretiyle ve fakat ipotek mükellefiyeti ile edinmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1 Esas 2018/5 Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, Yargıtay'ın kökleşmiş ve süreklilik arz eden içtihat ve kararları doğrultusunda müvekkil adına kayıtlı bulunan Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Karaali mahallesi, Öz mevkii, 1072 parseldeki taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının kaldırılması için öncelikle ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğini, öncelikle Tapu Sicil Müdürlüğü'nden dava konusu taşınmaz kaydının ve taşınmaz kaydı üzerindeki lehine iptek verilen müteveffa Mehmet Yıldırımer'in kimlik ve adres bilgilerinin istenilerek müteveffa Mehmet Yıldırımer'in mirasçılarını davaya dahil etmek amacı ile veraset ilamı alabilmeleri için taraflarına yetki verilmesini, ...vs beyanla Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Karaali mahallesi, Öz mevkii, 1072 parselde bulunan taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin günümüz şartlarına uyarlanmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; Kocaeli ili, Çayırova ilçesi, 990 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve 10 yıl süreyle takyitlidir konut ve zirai kredi hariç ipotek, haciz, devir ve temlik edilemez şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında alacaklıları koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. Somut uyuşmazlıkta, köy tüzel kişiliği tarafından Köy Kanununa göre davacıya yapılan satıştan doğan alacağın teminatı amacıyla taşınmaza ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazda tesis edilen bu ipoteğin karşılığı olan borcun ödendiği, davacı tarafça ispat edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... v.d. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 1019 ada 1, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki 17.07.1962 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/79 Esas sayılı dosyasındaki haciz işleminin İİK 83/c uyarınca iptali ile menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süreye tabi olduğunu ve şikayetin yasal süre içerisinde yapılmadığını, 16/01/2017, 07/04/2017 ve 21/06/2017 tarihinde menkul hacizlerin yapıldığını, rehnin sonradan tescil edildiğini, teferruat listesinde rehin koyulan menkullerin mülkiyetinin rehin borçlusu Tentur A.Ş'ye ait olmadığını, açılan davanın niteliği itibariyle istihkak davası olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ın üçüncü şahsın kullandığı ticari krediden dolayı dava konusu bağımsız bölüm üzerine kredinin teminatı olması açısından davalı banka yararına 27/01/2016 tarihli işlemle 1.070.000-TL tutarlı ipotek verdiği, lehdarın davalı banka olduğu, söz konusu ipotek işleminin ticari kredi sözleşmesinin adeta kefaleti durumunda olduğu, bu durumda davalı ...'ın verdiği ipotek işlemine eşi olan davacının onayının alınması gerektiği, ancak bu işlemin yapılmadığı, davanın ikame edilmesinden sonra davalı bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek ettiği ve tapu kaydının üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı,ipotek davanın açılmasından sonra kaldırılmış olmakla, yargılama giderlerinden davalılardan bankanın sorumlu olması gerektiği, diğer davalı ...'a işbu davada husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında hüküm tesis edilmesine yer olmadığına karar verilerek, davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı ......
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bankaya yazılan müzekkere cevabında davacının eşine ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için 463.000 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22. maddesinde öngörülen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliği taşıdığı gerekçesiyle cezai şart talebinin kabulü ile 463.000 TL cezai şart bedelinin 05.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ifa bedeli talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacının eşi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması davalılar tarafından üstlenildiği halde bu yükümün yerine getirilmemesine dayalı ifa ve cezai şart istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; bir kimsenin ipotek ettiği bir taşınmaz malı başka bir borcundan dolayı yapılan takip için haczedilmiş olsa dahi meskeniyet iddia edemeyeceği, tesis edilen ipoteğin kaldırılmaması ve ipotekli alacağın tahsili için taşınmaz malın satılması halinde ipotek borçlusu bu yerin mesken olduğunu ileri süremeyeceği böylece davacı borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olduğu ve o taşınmazın satılmasını göze aldığından, davacı borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiş sayılacağından bu sebeple ipoteğin cari hesaba yönelik olarak bırakıldığı ve halen devam ettiği gerekçesiyle sübut bulmayan davacının davasının reddine karar verilmiştir....