Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman kadastro sınırları içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın üç yanının ormanla çevrili olduğu, taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edildiği, davacı 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre tapuya dayanmayıp zilyetliğe dayandığı, mahkemece kesinleşen orman sınırları nazara alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 25/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... köyünde yapılan kullanım kadastrosu sırasında 102 ada 198 parsel sayılı 52,36 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. Mehmet oğlu ...'ın 1985 yılından beri kullanımlarındadır.” şerhi yazılmak suretiyle tarla niteliğinde Hazine adına 25/06/2014 tarihinde tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın meşe ağaçlarıyla kaplı ve bitişiğindeki parselin orman olduğunu belirterek eylemli orman olduğu iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

      taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi ve niteliğinin durumu kesin olarak belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

        İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları ile orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi, ... bilirkişi ve ziraat uzmanı bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parsellerin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre 2005 yılında yapılıp sonuçları arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmışsa da, çekişmeli parsellerdeki nitelik kaybının doğal yollarla olmayıp, insan eliyle meşe ve çalıların temizlenip yerine incir ve kestane ağaçları dikilmek suretiyle insan eliyle gerçekleştirildiği, taşınmazların bulunduğu yerin erezyona hassas, toprak muhafaza karakteri taşıyan bölge ekolojisi yönünden orman niteliğinin...

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1967/150-1969/63 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişiler adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/51 ve 1969/326 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişiler adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

              Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/381-1969/62 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

                Ayrıca mahkemece çekişmeli taşınmaz gözlenmeli ve üzerinde neler bulunduğu keşif tutanağına yazılmalı, çekişmeli taşınmazın 4 taraftan renkli fotoğrafı çektirilip dosya arasına konulmalıdır. Eğer çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tespit tarihinden önce ilan edilerek kesinleşen orman tahdidi bulunmakta ise; kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve çekişmeli taşınmazın tehdit hattına göre konumu duraksamaya elvermeyecek şekilde belirlenmelidir....

                  Bu karar Orman Yönetimi tarafından çekişmeli parsellerin tamamı, Hazine tarafından ise 101 ada 65, 140 ada 16, 17, 18 parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede davanın devamı sırasında yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; 1) 140 ada 11 sayılı parsel 2/B madde uygulaması nedeniyle tarla niteliğinde Hazine adına tespit edilmiş, Orman Yönetimi bu yerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemi ile davaya katılmıştır. Yörede davanın devamı sırasında yapılıp bu dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu nedeniyle dava aynı zamanda 2/B uygulamasına itiraz davası niteliği taşımaktadır....

                    Yörede, 6831 sayılı kanuna göre yapılıp 1970 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1997 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1969 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyedlikle kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz kadastro sırasında çay boşluğu olarak tespit harici bırakılmıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, ........ Çayının eskiden kuzeyden akarken, yavaş yavaş yatak değiştirerek güneye kaydığını, çekişmeli yerin de eski çay yatağında kaldığını bildirmişler, ancak, jeolog bilirkişiden çayın taşınmaza etkisinin değerlendirilmesi, taşkın tehdidi bulunup bulunmadığı, ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı bakımından rapor alınmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu