Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, orman taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapıldığını ve 19.08.2008 tarihinde ilan edildiğini, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup halen orman niteliğini taşıdığını davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili talebiyle dava açmış; hazine taşınmazın hazine adına tapuya tescili talebi ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece cekişmeli taşınmaz 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığından ve 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirdiğinden davanın reddine karar reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman tahdidi ve 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği, 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle kısmen orman sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, çekişmeli taşınmaz, 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırlarının içinde kaldığı, genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazın 4802 m2'lik bölümü orman sınırları içinde kaldığı halde, kadastro ekibinin bu durumu nazara almadan bu yeri ikinci kadastroya tabi tutarak kişiler adına tapu kaydı oluşturulduğundan 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesi gereğince tüm sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı, oluşan tapu kaydının kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar...

      Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman olarak tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşme tarihine kadar zilyetliğin işlemeyeceği, orman tahdidinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından Medenî Kanunun 713/6 maddesi gereğince yapılan karşı tescil talebine ilişkin temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24.08.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir....

        Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman olarak tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşme tarihine kadar zilyetliğin işlemeyeceği, orman tahdidinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından, Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince yapılan karşı tescil talebine ilişkin temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24.08.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir....

          Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman olarak tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşme tarihine kadar zilyetliğin işlemeyeceği, orman tahdidinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından, Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince yapılan karşı tescil talebine ilişkin temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24.08.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir....

            Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman olarak tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşme tarihine kadar zilyetliğin işlemeyeceği, orman tahdidinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince yapılan karşı tescil talebine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24.08.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda (A) bölümünün orman sınırları içine alınarak 1995 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği ( H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı kalmadan açılacak dava sonucu iptal edilebileceği gözönünde bulundurularak davanın...

                Bu nedenle beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan ...’in davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, 2) 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve.....Yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/6. maddesi gereğince “Fiilen orman olduğu orman genel müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerin..... tahsis edilir.” hükmü bulunduğundan çekişmeli taşınmaz ve çevresinin....... tahsis edilmesi için talepte bulunup bulunmadığının araştırılıp, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösteren kadastro paftası ile orman tahdit haritasının getirtilerek orman mühendisi bilirkişiden, ölçekleri eşitlendikten sonra birbiri üzerine çakıştırılması ile çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulama alanında kalıp kalmadığı konusunda ek rapor alınıp, 2/B madde uygulama alanında kalıyor ise eylemli orman olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre...

                  Karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinin neden yitirdiği açıklanmaması ve dört tarafı orman ile çevrili taşınmazın üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşmeme nedeni açıklanmadığından çekişmeli hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesiveya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı niteliğinde...

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. madde hükümlerinin davalılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....

                      UYAP Entegrasyonu