Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, babası vefat eden ve annesi Türk vatandaşı olmayan küçüğe 4721 sayılı Kanunun 404. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkindir. Dosya kapsamından,... Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlı adayının "... Krallığı" adresinde ikamet ettiği ve UYAP sisteminden yapılan incelemede Türkiye'de ikametgahının bulunmadığı,...'nın 41. maddesi uyarınca, dosyanın ...,...veya İzmir mahkemelerinden birinde görülmesi gerektiğinden bahisle,...2. Sulh Hukuk Mahkemesince de kısıtlı adayı küçüğün Türk vatandaşı olup, Karaçoban nüfusuna kayıtlı olduğu ve... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de; mahkemece kısıtlı adayının ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır....

    Davaya konu olayda da; mahkemece “dava konusu 1878 ada 4 parselin 1/4 hisse maliki ... kızı ... ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespitine” karar verilmesi gerekirken “davacıların murisi ... kızı ...’nın soyadının ... olduğunun tespitine” karar verilmiş olması doğru değil ise de kararın “mahkemece 1878 ada 4 parselin ¼ hisse maliki ... kızı ... ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirdi” şeklindeki bir gerekçe ile bozulması gerekirken çoğunluk görüşünde olduğu gibi “davacının murisi ...’nın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşıldığına göre bu husus göz ardı edilip, istemin kabulüne karar verilerek tespit hükmü kurulmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle bozma kararı verilmesi isabetli değildir. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti ile yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçen sürelerin, 5510 sayılı kanunun 4/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere 3201 sayılı Kanuna göre borçlanabileceğinin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından, davacının hukuki yararı bulunmayan 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesine ilişkin talebinin reddine, diğer taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....

        şahsın soyadıyla birlikte "Farahnaz Azizi" ismi ile Tekirdağ Marmaraereğlisi, Yeniçiftlik Köyü, 5069 parsel sayılı taşınmazdaki 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlere malik olduğunu, müvekkiline Türk vatandaşlığının sehven verildiği gerekçesiyle geri alındığını, müvekkilinin bahsedilen tapu kaydında Türk vatandaşı olduğu döneme ait ismi ile kayıtlı olduğunu, dolayısı ile Türk vatandaşlığına sahip olduğu dönemde isminin farklı olması nedeniyle mevcut halde belirtilen taşınmaza ilişkin işlem yaptıramadığını, bu nedenle müvekkilinin Tekirdağ, Marmaraereğlisi Yeniçiftlik köyü 5069 parsel sayılı taşınmazdaki 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin maliki Farahnaz Azizi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini, davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın tapu kaydında düzeltim davası olmadığını, işbu davanın T1 isimli şahıs ile Marmaraereğlisi 5069 parsel sayılı taşınmazın 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümleri sahibi Farahnaz Azizi isimli şahsın, aynı şahıslar olduğunun tespiti...

        /köy, Cilt no:, Hane no:6, BSN:52'de nüfusa kayıtlı, Şaban ve Nurdan'dan olma, 20/08/1986 doğumlu, ‬ T.C noda nüfusa kayıtlı T6 olduğunun tespitine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumunun raporunu ve küçüğün babasının müvekkili olduğunu kabul etmediklerini, çocuğun dünyaya geldiği tarihte davacının evli olduğunu, müvekkilinin çocuğu olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, yargılama giderlerinin müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK.nun 301. maddesine dayalı babalık davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı kararın tamamı yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, Mardin İli Ömerli İlçesi ...', 27 Hanede kayıtlı Halil ve Hadice oğlu 01.01.1961 doğumlu ... ile Lübnan-Beyrut'ta nüfusa kayıtlı Halil ve Hadice oğlu 01.01.1960 doğumlu ...'nın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle aile nüfus kayıt tabloları, Lübnan Cumhuriyeti Nüfus İşleri Genel Müdürlüğünden gelen belgeler ve bu belgelerdeki fotoğraf ile davacının Beyrut Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesinden verdiği özel vekaletnamedeki fotoğraf, tanıkların yeminli anlatımları, kolluk araştırması birlikte incelenip değerlendirildiğinde ... ile ...'nın aynı kişi olduğu anlaşılmakla, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçeyle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

          nüfusa kayıtlı, Ömer ve Ayşe oğlu, 18/06/1958 Vakfıkebir doğumlu TC kimlik numaralı T5 olduğunun tespiti ile kayıtların bu şekilde düzeltilmesine, nüfus kayıtlarının tesciline" karar verilmiştir....

          K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının ... vatandaşı olduğunu, sonradan ...vatandaşlığını da kazandığını, ancak....'deki nüfus kayıtlarındaki bilgilerde farklılık bulunduğunu, ... kayıtlarındaki bilgilerin doğru olduğunu bildirerek, Türkiye’deki nüfus kaydında Karakılıç olan soyadının Bekkar, Kilis olan doğum yerinin ....... olan anne adının da ..... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının Türkiye’deki nüfus kaydında, annesi .....ın bekarlık hanesinde kayıtlı olduğu, davacının annesi .......de resmi evlilik yapmadan ...'ye gelin gittiği, orada ....... adı ile tanınıp bilindiği tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. TMK.nun 282. maddesine göre “çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur.” Davacı ile ...... arasında da bu bağ kurulmuştur....

            tespiti ve nüfusa tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davacının ... tespiti ve nüfusa tescili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, 15.08.1993 tarihinde Konya'da ... anne ve babadan doğduğunu, ... doğuma ilişkin tutanak düzenlendiğini, o sırada anne ve babasının ... geçme hazırlığında olduklarından ... yetkililerince nüfusa tescilde zorluk çıkardıklarını ve evrakı iade ettiklerini, anne ve babasının Bakanlar Kurulunun 02.02.1984 tarihli kararı ile ......

              başlangıç tarihi olduğunun tespiti gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu