Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; 6098 sayılı TBK'nin 386 vd. maddelerinde düzenlenen ve taraflar arasında sözlü olarak yapıldığı iddia olunan tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dair başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre, "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir." 114/c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." Dolayısıyla görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmeseler dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Bu davada alacağın varlığını ve takip tarihinden 6 hafta önce TBK.m.392 gereği ödüncün geri istendiğini ispat yükü davacı taraftadır. Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ödüncün geri verilmesi hususunda belirli bir gün yahut istem anında muaccel olacağına dair taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmamaktadır. Tarafların böyle bir iddiası da yoktur. 6 haftalık süreden önce yapılan takip açısından muaccel olmayan bir alacak için başlatılan icra takibinin geçersiz olacağı sabittir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatının tahsili; talep ise davacı alacaklının talebi üzerine vaz edilen ihtiyati haczin itirazına yönelik ret kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İhtiyatî haciz, alacaklının para alacağının ödenmesini güvence altına almak için borçlunun mal veya mallarına mahkeme kararıyla konulan geçici haciz işlemidir. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi tam ispata göre kolaylaştırılmış bu ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki yaklaşık ispat aranması, ispat kurallarının dışına çıkılarak her hangi bir emare ile yetinilmesi anlamına gelmez. Bu yüzden ihtiyati haciz talep eden geçerli ispat kuralları çerçevesinde iddiasını yaklaşık da olsa ispat etmelidir....

    Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa hükümlerine göre Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir....

      Dosyanın incelenmesinde; davacı, davalıya verdiğini belirttiği ödünç paranın tahsili için yaptığı icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı davanın reddini istemiş, mahkemece davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 386. vd. maddesinde tüketim ödüncü; "ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Davacının, dava ettiği paraları davalıya ödünç olarak verdiğini iddia ettiği, anlaşılmaktadır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/866 Esas KARAR NO : 2023/46 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/02/2021 KARAR TARİHİ : 30/01/2023 YAZIM TARİHİ : 22/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalının maddi olarak zorlanması sebebi ile finansal durumunu çözmek için borç para gönderildiğini, gönderilen borç paraların, davalı adına ......

        Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalının işten çıkarılması üzerine yasal haklarını talep etmesi üzerine davanın açıldığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; somut uyuşmazlığın TBK'nun 386. Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü (Bir miktar paraya ilişkin olarak) sözleşmesinden kaynaklandığı sabit olduğuna göre görevli mahkemenin HMK'nın 2....

        İle akdettiği tüketim ödüncü sözleşmelerinin, devir tarihinden yaklaşık 2-3 yıl öncesinde yapılmış olduğunu, devir tarihine kadar taahhüt edilen miktarın yalnızca %10'unun yerine getirilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, taraflar arasında yapılan işletme devrinde dava dışı şirketle yapılan sözleşmeden kaynaklı tüketim ödüncünün yerine getirilmediği iddiasına dayalı olarak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebi istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır....

          Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacıyı tanımadığını, dekontta amanet olarak yazılı paranın tüketim ödüncü olarak kabul edilmesinin ve tüketim ödüncü olarak kabul edildikten sonra faiz işletilmesinin anlaşılamadığını, kararın bu sebeple hatalı olduğunu, emanet olarak yazılı olmasının davacının borcu sebebiyle davalının eşine verilmek üzere emanet edilen para olduğunu tahmin ettiğini ,davacıyı tanımadığını dolayısıyla tanımadığı bir kişinin kendisine borç para vermesinin hayatın doğal akışına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; kararın yerinde olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, emanet açıklamasıyla havale edilen paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK 67. Maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır. Bu karinenin aksini yani havalenin borç ödemek dışında yapıldığı havale yapanın kanıtlaması gerekir....

          UYAP Entegrasyonu