İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk derece mahkemesince daha önce yüklenici tarafından arsa sahiplerine karşı ileriye etkili fesih davası açıldığı, inşaatın geldiği seviye dikkate alınrak ileri etkili feshin şartları oluşmadığından davanın reddine karar verildiği ve onanarak kesinleştiği, daha sonra yüklenicinin geriye etkili fesih ve imalat bedellerinin tahsiline ilişkin dava açtığı, bu davada tarafların fesih iradelerinin birleştiği, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteminin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının edimini ifa etmesi gerektiği, davacının sadece tapu iptal tescil talep ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilimiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, çekişme konusu 333 parsel sayılı taşınmazın 10.000/21950 payın miras bırakanları ... adına kayıtlı olduğunu, dava dışı paydaşın açtığı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilip kesinleştiğini, miras bırakanın ölü olduğu halde taraf teşkilinin sağlanmadan ihale ile davalının devraldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, iyiniyetle taşınmazını satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
KARAR Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile aldığı taşınmazın tescil edilmemesi üzerine tapu iptal ve tescil davası açmak üzere davalı avukata vekaletname ve 30.000 TL masraf verdiğini, ancak davalı avukatın görevini ihmal etmesi üzerine ödediği masrafın iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı tarafından açılan dava açısından mahkemenin görevli olmamakla, ihtilafların genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın görev nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.11.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyada meni müdahale istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil isteminin reddine, meni müdahele isteminin kabulüne dair verilen 1.5.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında mülkiyet hakkına dayanarak çekişme konusu 3 numaralı bağımsız bölüme davacı ve karşı davalının haksız elatmasının giderilmesini istemiştir. Mahkemece asıl dava reddedilmiş, karşı dava kabul edilmiştir....
Davacılar, tapu iptal ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan, 14.10.2010 tarihi itibariyle taşınmazlarda malik sıfatını kazandıklarından dolayı, ancak bu tarihten sonrası için, taşınmazlarda tasarruf yetkisine sahip olacaklardır. Bu tarihten öncesinde, usulüne uygun olarak verilmiş mahkeme kararları ile davalı defterdar tasarruf yetkisine haiz olacağından, taşınmazları kiralama yetkisi de ona aittir. Dava konusu taşınmazların, kira bedeli ödenmek suretiyle davalıdan kiralanması, tapu iptal ve tescil davasından önceye ait olduğundan, tapu iptal davasından geriye yönelik olarak, ödenen kira bedellerinin davalıdan istenmesi mümkün değildir. Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı müteahhit ... arasında düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, satın aldığı ve onbir yıldan beri oturduğunu belirttiği dairenin, müteahhite düşen dairelerden olduğu ve peşin para ile müteahhitten satın aldığı halde davalı kooperatifin hileli yollarla bu taşınmazı tapuda satın alarak aleyhine meni müdahale ve ecrimisil davası açtığını idda ederek, davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmektedir. Dava, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı müteahhit ... arasında düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, satın aldığı ve oniki yıldan beri oturduğunu belirttiği dairenin, müteahhite düşen dairelerden olduğunu ve peşin para ile müteahhitten satın aldığı halde davalı kooperatifin hileli yollarla bu taşınmazı tapuda satın alarak aleyhine meni müdahale ve ecrimisil davası açtığını idda ederek, davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmektedir.Dava, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Anayasa'nın 138. maddesine göre de yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Kesin hüküm, uyuşmazlığın gelecek için sona ermesinin ve böylelikle hukuki barışın ve yargıya güvenin temini için önemli bir role sahiptir. Kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflar kesin hüküm ve etkisi hakkında sözleşme dahi yapamazlar. Ancak, bazı ağır yargılama hataları nedeniyle kanun koyucu, hüküm kesinleştikten sonra dahi verilen hükme karşı olağanüstü kanun yoluna başvurulabilmesine olanak tanımaktadır. Somut olayda, davalı tarafından açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası sonucunda ... .... Asliye ... Mahkemesinin 29.01.2010 tarih ve 2008/253-2010/... sayılı ilamı ile davalı adına tapu kaydı oluşmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar avukatı ... tarafından temyiz edilmiştir. 20067/1896-3530 Davalıların iştirak halinde ... bulundukları taşınmazlardaki hisselerinin noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile davacılara satılıp bedelinin ödendiği hususu ile, davacıların aldıkları hisselerin adlarına tescili için açtıkları tapu iptal ve tescil davasının reddedildiği, ret kararının 22.8.1997 tarihinde kesinleştiği hususu dosya kapsamı ile ... olup tartışmasızdır. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Ne varki satışa konu paylar, taşınmazlar üzerindeki iştirak hali çözülmediğinden ifa olanağı henüz doğmadığından açılan tapu iptal tescil davası reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, satın aldıkları payların adlarına tescili sağlanamadığından açtıkları bu dava ile artık tescil ve aynen ifa talebinden vazgeçmektedirler....
Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, cezai şart talebi yönünden ise dava takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....