Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değerlendirme : Dava; taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesi ve bankacılık hizmetleri sözleşmelerinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece dosyaya alınan ve birbirini teyit eden iki rapordaki tespitler gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu edilen İstanbul 33....

Hukuk Dairesi'nin 2020/3787 E 2020/10966 K sayılı kararı) Mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de, öncelikle takibin tüketici kredisinden kaynaklı alacakların tahsili için başlatılması sebebiyle icra emrinin iptali talebi üzerinde durularak icra emrinin bu sebeple iptaline karar verilmesi gerekirken ihtarnamenin tebliğ edilmediği yönünde hatalı gerekçe ile icra emrinin iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Zira takibin tüketici kredisinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış olması halinde ilamlı takip yapılamayacağından, ihtarnamenin usule uygun olarak tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında neticeten şikayetin kabulü gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesi kararının HMK.nun 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçemiz doğrultusunda şikayetin kabulü ile davacı yönünden icra emrinin iptaline, karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali talepli asıl ile menfi tespit talepli karşı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava olan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, karşı dava olan menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, davacı banka ile davalılardan ... arasında tüketici kredisi sözleşmesi, konut finansmanı kredisi sözleşmesi ve bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalanarak bu kişiye krediler kullandırıldığını ve ... İli, ... İlçesinde kain 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde ...'...

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2019 NUMARASI : 2017/643 ESAS - 2019/68 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 28/02/2019 tarihli, 2017/643 Esas, 2019/68 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili 11/10/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının kullanmış olduğu tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabı nedeniyle oluşan borçlarının ödemesi için ihtarname gönderdiklerini, ancak ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebliğ yapılmış, davalı vekili 30/11/2017 tarihli cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır....

    İncelenen dosya içeriğine göre de; tüketici kredisinden kaynaklı olan ve hesap kat edilen alacağın miktarı davalı yanca bilinebilir olmakla, artık dava konusu alacağın likit olduğunun da kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, Tüketici kredisinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Davalı ... vekili, konut kredisi ve kredi kartından doğan uyuşmazlıklara bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunu bildirerek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir. Davalı ..., yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, tüketici kredisinden kaynaklanan banka alacağı diğer kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak kalemlerinden ayrılarak, yeni bir esasa kayıtla, takibe konu konut kredisinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10.maddesinde düzenlenen “Tüketici Kredisi” kapsamına girmekle, aynı kanunun 23/1. maddesine göre bu davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiği, gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekilince temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... Asliye Ticaret ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının davalıya borçlu sıfatıyla kullandırmış olduğu kredinin geri ödenmediği gerekçesiyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. ... Asliye Ticaret Mahkemesince uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın ticari krediden kaynaklandığı, tarafların tüketici konumunda olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2020/425 ESAS, 2021/87 KARAR DAVA KONUSU : Satıcının Açtığı İtirazın İptali KARAR : Kayseri 2....

            Davalının bireysel kredi sözleşmesi tarafı olduğu ve tüketici sıfatı ile hareket ettiği, davalının tacir olduğuna dair somut delilin bulunmaması, işlemin boyutu dikkate alındığında davalı hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. (Benzer hususta karar için bknz.: Yargıtay 3.HD. 2020/7424 E., 2021/1262 K.) 6502 sayılı kanunun 83/(2) maddesi gereği taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. Buna göre sözleşmenin bir tarafı tüketici bulunduğundan ve davaya Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekeceğinden görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu