Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu davalarda iddia kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olup, bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır.Kural olarak sonradan doğan bir borç için önceden muvazaa yaphılması kabul edilmez. Sıra cetveline itiraz davalarında isbat yükü davalıdadır. Alacağının gerçek olduğunu ispat etmek durumundadır. Somut olayda, davalının takip tarihinin, davacının takibinin dayanağı olan bononun düzenlenme tarihinden önce olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, ispat yükünün alacağına itiraz edilen alacaklıya düştüğü, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlanamayan tek başına yeterli olmadığını, davalının alacağının varlığını yasal delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, sıra cetvelinin ilk sırasındaki davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek 04.12.2014 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı alacaklının alacağının dayanağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline ve İcra Müdürlüğünce yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir....

        Mahkemece davalının borçlu şirketten alacağını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, sıra cetvelinde davalıya düşen bedelin alacağı oranında davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muvazaa iddialarına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında kural olarak ispat külfeti davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı noterde düzenlenen rehinli borç sözleşmesi ile alacağını kanıtlamış olmasına ve davalının alacağının oluştuğu bir başka anlatımla rehin sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacı şirketin borçludan bir alacağı bulunmamasına, bu nedenle davalının davacının alacağına yönelik muvazaa yapmasının mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          VEKİLİ : DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İİK 235)) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz davasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 13/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ... Madencilik şirketinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile 14/07/2021 tarihinde iflasına karar verilen ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin, borçlunun kızı ... ile evli olduğunu, borçlunun çevreye olan birçok borcunu ödediklerini ve alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ile dava dışı borçlunun akraba olduğu, gerek iş bu dava dosyasında ve gerek...'ın alacaklı olduğu 2006/8057 sayılı takip dosyasında ...'ın vekâleti ile dosyada mevcut icra dosyalarında davalı ...'...

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/674 esas ve 2007/380 karar sayılı dosyasındaki ipotek bedeli ile ilgili beyanına itibar edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı, bu durumda, davacının muvazaaya yönelik terditli talebi ile ilgili olarak işin esasına girilerek ve taraf delilleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, ipotek belgesinin resmi belge niteliğinde olduğu, aksinin ancak resmi nitelikteki deliller ile kanıtlanabileceği, davacının da muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı sonucuna varılarak, davanın reddine dair verilen ikinci kararın da davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 07.05.2014 tarih ve 133 E, 3580 K sayılı ilamıyla, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü üzerinde olan davalı alacaklının, alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun belgelerle...

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı alacaklıların dava dışı ( birleşen davada davalı olarak yer alan) borçlu T7 aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak yaptığı takibinin davacı alacaklıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....

                  Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Özel yargılama usullerine tabi olan bu davalarda ispat yükü davalıdadır. Somut olayda, borçlunun çalıştığı kurumdan Adana 11. İcra Dairesinin 2015/2655 Esas sayılı dosyasına gelen emekli ikramiyesinin garameten paylaşımına ilişkin 20.03.2015 tarihli sıra cetvelinin iptali dava konusu yapılmıştır. Bu durumda maaş haczine ilişkin muvazaa iddiaları ile ilgili Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi ve İİK'nun 355. maddelerine kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasında yer verilmesi doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasının 1 bendindeki ifadelerin gerekçeden ve hüküm fıkrasından çıkarılarak HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                    Davalı ... vekili, alacağın elektirk fatura bedelinin tahsilinden kaynaklandığını, ... sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin keisnleştiğini savunarak davanın reddini itsemiştir. Davalı ...vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, daha önce yapılan sıra cetveline yapıaln itiraz sonucunda verilen kararın onanarak kesinletiğini, bu sıra cetvelinde de davalının son sırada yer aldığını, muvazaa iddiasıın doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, alaaklarının kamu alacağı olması nedeniyle muvazaalı olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin hem alacak ve hemde haciz istek tarihleri davacının alacak ve haciz istek tarihlerinden daha önce olduğu, davalının alacağının kambiyo senedine dayalı olduğu, muvazaa olmadığı diğer davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu