İlk derece mahkemesi kararında özetle; pılan sıra cetvelinden çıkarılmasına," karar verilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 13/12/2021 Tarih, 2021/1152 Esas, 2021/2706 Karar Sayılı İlamında; "... Davanın, muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan sıra cetveline itiraz davasından ibaret olduğu, Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddianın, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında toplandığı, bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarihin önem taşıdığı, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerektiği (Yargıtay 23....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/31804 esas sayılı takip dosyası, davaya konu sıra cetveli, takiplere dayanak çek ve bono fotokopileri ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, muvazaa iddiasına dayalı Sıra Cetveline İtiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....
Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasında; ispat yükünün davalıda olduğu, davalı ipotek alacaklısı tarafından 11.03.2008 temlik tarihinden önce alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığına ilişkin hiçbir delil ibraz edilmediği, 150.000,00 TL ödemenin davalı tarafından yapılmayıp, ... Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. A.Ş tarafından yapıldığı, borçlu-banka-temlik alacaklısı arasındaki işlemlerle, borçlunun kayıtlarda mevcut gösterilen ipotekle, hacizli alacaklıyı bertaraf etmeye dayanan temlikin borçlu ile temlik alacaklısı arasındaki muvazaanın ispatı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, sıra cetvelinde ipotek alacaklısının çıkartılmasına, bakiye satış bedelinin sıra cetvelinin yapıldığı ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2555 sayılı dosyasında 1. sırasında alacaklı davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu, ispat yükünün, alacağına itiraz edilen alacaklıya ait olduğu, alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve davalı borçlu ile davalı alacaklı arasındaki borç alacak ilişkisinin doğum tarihinin davalı borçlu ile davacı alacaklı arasındaki borç alacak ilişkisinin doğum tarihinden neredeyse bir yıldan fazla bir süre önce başladığı, dolayısıyla davalı borçlunun ileride bir kredi alacağıına ilişkin olarak bir yıldan fazla bir süreden önce bir başkası ile muvazaa ilişki içerisinde kendisini borçlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında alacağın muvazaalı olmadığının davalı alacaklı tarafından ispatı gerekir. Davalı tarafça dosyaya alacağın dayanağı olarak bono ve satış sözleşmesi ibraz edilmiş ise de her iki belge de haricen her zaman düzenlenecek belgeler olup alacağın muvazaalı olmadığını ispat için yeterli değildir. Davalı, alacağının gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle isbatlamalıdır. Bu nedenlerle dosyadaki belgeleri destekleyen delillerin davacıdan sorulup toplanarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.İİK'nın 142/1 maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1916 Esas, 2020/593 Karar sayılı ilamı). Muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Genel mahkemeden maksat Asliye Hukuk Mahkemesidir....