Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerekir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda; taşınmaz üzerinde, alacaklı ve şikayetçi 3. kişiye ait ipotekler ile birlikte başkaca hacizlerin de bulunduğu, ihalenin kesinleştiği ve satış bedelinin taşınmaz üzerindeki alacakların tamamını karşılamadığı görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının ise; sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde inceleneceği tabiidir....
Bu nedenle icra müdürlüğünden sıra cetveli yapılması yönünde talepte bulunmasının yasal dayanağı yoktur. Üçüncü kişinin yapması gereken iş, nezdinde bulunan ve haczedilen parayı diğer hacizleri de belirtmek suretiyle ilk haczi koyan icra dairesine göndermekten ibarettir. Haczedilen paranın geldiği icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetveline veya sıra cetveli yapılmaması halinde, bu işleme yönelik itiraz ve şikayet hakkı, ancak alacaklı, borçlu ve haciz alacaklılarına aittir. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi kabule göre de derece kararının yapılması için paranın mutlaka satış sonucu elde edilmesi zorunlu değildir. O halde şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaksızın paranın ödendiği görülmektedir. O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünce İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürünün 30.05.2018 tarihli sıra cetvelinin iptali ile her iki dosyada bulunan haciz, cevabi müzekkere ve borçlunun yazılı beyanları doğrultusunda yeniden sıra cetveli hazırlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili birleşen dosyada da benzer gerekçelerle 27/02/2019 tarihinde yapılan ve aynı taraf alacaklıların yeraldığı sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili asıl ve birleşen dosyadaki cevap dilekçelerinde özetle; İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/14056 esas sayılı dosyasında 30/05/2018 tarihinde ve 27/02/2019 tarihinde hazırlanan sıra cetvellerinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, usulüne uygun hazırlandığını bu nedenlerle davacının her iki davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
, davacı T1 tarafından İskenderun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/273 esas sayılı dosyası ile sıra cetveline itiraz davası açıldığı, borçlunun maaşı üzerinde birden fazla haciz olması nedeni ile sıra cetveli yapılmasında herhangibir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, borçlunun aracına üzerine koyulan haciz sonrası sıra cetveli düzenlendiğini ancak düzenlenen sıra cetvelinde davalının alacağının 2.sırada, kendi alacaklarının ise 3.sırada yer aldığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu öne sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın araç satışından kaynakladığını öne sürerek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davacı tarafından borçlanmanın gerçek olmadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi tarafın süresinde sıra ve derece kararına şikayet etmiş olduğu, ancak sıra derece kararına şikayet ettiğine ilişkin talepte bulunduğunu İcra Müdürlüğüne bildirmemiş olduğu, İcra Müdürlüğünce de sıra derece kararına itiraza ilişkin icra takip dosyasına bir bildirim yapılmadığı için sıra ve derece kararının kesinleştirilerek dosyanın infazen işlemden kaldırılmış olduğu, dosyanın infazen kapatılmış olması nedeniyle şikayetçi tarafın şikayetinde haksız olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda uyuşmazlık yediemin ücretinin miktarına ilişkindir....
Ayrıca hacze iştirak eden alacaklılar, sıra cetveli yapılmadan sıra cetveline itiraz ya da şikayet niteliğindeki başvurularda bulunamayacaklarından, haciz koyduran alacaklıların sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararları bulunmaktadır. Bu durumda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesi zorunlu olup, mahkemece, şikayetin icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmek suretiyle kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, ihale konusu aracın kaydında birden fazla haczin bulunduğu ve şikayetçinin, vergi alacağı olduğunu iddia ettiği görülmektedir. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. O halde, mahkemece, birden fazla alacaklının bulunması ve ihale bedelinin alacağı karşılamaması nedeniyle, icra müdürlüğünce İİK.nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Somut olayda, ihale konusu aracın kaydında birden fazla haczin bulunduğu ve şikayetçinin, vergi alacağı olduğunu iddia ettiği görülmektedir. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. O halde, mahkemece, birden fazla alacaklının bulunması ve ihale bedelinin alacağı karşılamaması nedeniyle, icra müdürlüğünce İİK.nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....