Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından kullanıldığı taksime konu olup olmadığı, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve...

    Yörede orman kadastro çalışması yapılmış ise keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ... fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak...

      Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir. Ancak; a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi yerlerde, Birinci fıkra hükmü uygulanmaz....

      Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalıdır....

        ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı; bu şekilde yapılacak inceleme sonucu orman sınırları içinde bulunması halinde çekişmeli taşınmaz hakkında zilyetlik iddiasının dinlenmesinin mümkün olmayacağı düşünülmeli; taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırlarının dışında bulunduğunun anlaşılması halinde, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları komşu parsellerin tutanak ve dayanağı belgelerden yararlanmak suretiyle etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek...

          Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi karar vermek gerekmiştir. ...) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Şöyle ki; dava, asliye hukuk mahkemesinde tescil davası olarak açılmış, yörede kadastro çalışmaları başlaması nedeniyle dava konusu taşınmazlar malik haneleri açık şekilde kadastro tutanağı düzenlenerek kadastro mahkemesine gönderilmiş; asliye hukuk mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderildiğine göre 3402 sayılı Kanunun 30/.... maddesi gereğince kadastro hâkimi, re'sen taşınmazların niteliğini ve maliklerini belirlemek zorunda olduğundan, Hazinenin davada yasal hasım olarak bulunması zorunludur....

            bilirkişi raporları ve diğer deliller gözönünde bulundurulmalı, taşınmazın mahkeme kararı ile orman sınırı dışına çıkartılmış olmasının o yerin mutlaka zilyetlikle kazanılabilecek bir yer olmayacağı gerçeğinden hareketle, imar ihyanın ne zaman yapıldığı ve bundan sonra zilyetliğin başlangıçtan beri ne şekilde sürdürüldüğü konusunda yerel bilirkişi ve tanıklardan somut olaylara dayalı bilgi ziraat mühendisinden taşınmazın ... yapısı, bitki örtüsü, imar ihya ve zilyetlik konularında ilmi verilere dayalı rapor alınmalı, bundan sonra elde edilecek deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 2613 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro sırasında 12 ada 33 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle yüzölçümü hanesi ve komşusu 12 ada 63 parselle arasında bulunan sınır açık bırakılmak suretiyle ... adına; 12 ada 63 parsel sayılı taşınmaz da ayrı bir tapu kaydı nedeniyle yine yüzölçümü ve komşusu 12 ada 33 parselle arasındaki sınır açık bırakılmak suretiyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ...’ın, ... ve paydaşları aleyhine 14.10.1960 tarihli dava dilekçesi ile 12 ada 33 parselinin cephesinin 8,87 metre olduğu kabul edilerek belirlenecek yüzölçümü ile adına tescil istemiyle ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava, Kadastro Mahkemesine devredilmiştir....

                Kadastro tesbitine dayanak yapılan tapu kayıtlarının oluşma nedeni ve kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri dikkate alındığında, davacı tarafın Ahar Mahallere Nakledilen Eşhasın Emval ve Duyun ve Matlubatı Metrukesi Hakkında 17 Zilkade 1333 ve 13 Eylül 1331 tarihli Kanunu Muvakkatin, Nisan 1339 gün ve 333 sayılı Kanunla değiştirilen 2. maddesi hükmünce; bu nitelikteki mallarda tasarrufun her türlü muvazaadan ari "arınmış" yazılı bir belge ile kanıtlaması zorunludur. Davacı tarafın tutunduğu tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri özellikle "Voturoğlu" olarak tarif edilen sınır yerleri dikkate alındığında, dayanılan tapu kayıtlarının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca yüzölçümü ile belirleneceği, miktar fazlasından oluşan kesimin ise kaçak ve yitik kişilerden kanunları uyarınca devlete (hazineye) kalan taşınmazlardan olduğunun kabulü gerekir. Bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz....

                  paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve tahdit ve 2/B haritalarının ölçeğine çevrildikten sonra, haritalarda komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi yardımıyla yerine uygulanmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli...

                    UYAP Entegrasyonu