Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak ; davacıdan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilen % 3 sürekli göremezlik oranına itiraz edip etmediğinin sorulması, itiraz etmediğinin anlaşılması halinde % 3 sürekli göremezlik oranına göre, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan ücret artışları nazara alınarak yeniden hesap raporu alıp kararı davacının temyiz etmediğini de gözeterek sonucuna göre karar vermek, davacının % 3 sürekli göremezlik oranına itirazı halinde ise Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine sürekli göremezlik oranının tespiti davası açması için önel verilip, tespit davasını bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

    Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından davacı sigortalının maluliyet oranını %2.1 olarak belirlenmiş, oranın %10’un altında kalması nedeniyle SGK'ca sürekli göremezlik geliri bağlanmamıştır. Davacının anılan sürekli göremezlik oranına itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu davacı sigortalının sürekli göremezlik oranını %16.0 olarak saptamış, davalının bu orana itirazı üzerine Adli Tıp Genel Kurulu davacı sigortalının sürekli göremezlik oranının %15.2 olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, %15,20 maluliyet oranı esas alınarak davacı sigortalının maddi tazminat miktarı bilirkişiye hesaplattırılıp bilirkişi tarafından kusur tenzilinden sonra bulunan 9.373,58 TL'na aynen hükmedilmiştir....

      Sürekli göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukardaki fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tesbit olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacıya 28.01.2001 tarihinde gerçekleşen kazası nedeni ile %25 oranında sürekli göremez hale geldiği kabul edilerek gelir bağlandığı, yapılan kontrol muayenesi sonrası 22.08.2008 tarihli Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu esas alınarak, sürekli göremezlik oranının başlangıçtan itibaren %10,1 olduğu belirlenerek, Kurumca gelir miktarı bu orana göre hesaplanarak davacıya borç çıkarıldığı, 18.09.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunda ise davacının sürekli göremezlik oranının 11.10.2008 tarihli yönetmeliğe göre %15 oranında olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sürekli göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, görülmekte olan maddi ve manevi tazminat talepli davada, sürekli göremezlik oranının tespiti davası açmak üzere mehil verildiği belirterek, sürekli göremezlik oranının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, rücuan tazminat ile maddi ve manevi tazminat davalarının derdest bulunduğu ve görülmekte olan davalarda sürekli göremezlik oranının tespitinin mümkün bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir....

          Esas, ... karar sayılı ilamının talepleri ile bağlı kalınarak 6.189,18-TL geçici göremezlik, 31.243,84-TL sürekli göremezlik tazminatına hükmedildiğini, 63.016,09-TL sürekli göremezlik tazminatının bakiyesi olan 31.772,25-TL göremezlik tazminatının tahsili talebine ilişkin eldeki davada; ......

            Üst Kurulu'ndan alınan raporda sürekli görmezlik oranının % 40 olarak belirlendiği ve geçici göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, mahkemece de davacının sürekli göremezlik oranının % 40 olarak belirlendiği ve sürekli göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği, ancak hangi tarihten itibaren sürekli göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin hüküm fıkrasında belirtilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece izlenen yol ve yapılan belirleme yerinde olmakla birlikte sürekli göremezlik gelirinin başlangıcının belirtilmemesi nedeniyle kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. HMK'nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

            Sürekli göremezlik oranındaki azalışa bağlı olarak değişime uğrayan gelir, düşük göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki değişim karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibarıyla, azalan göremezlik oranına göre belirlenmesi, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç tarihinden sürekli göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik oranına karşılık gelen miktarının eklenmesi gerekecektir. Öte yandan başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de dikkate alınmalıdır....

            SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2. bendinin silinerek yerine “2-Sigortalının 04/05/2000 tarihine kadar sürekli göremezlik oranının 31.2 olarak, 04.05.2000-28.07.2007 tarihleri arasında sürekli göremezlik oranının %28.2 olarak, 28.07.2007 tarihi sonrasında ise sürekli göremezlik oranının 9,2 olarak tespitine,” sözcük ve rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı ve davalılardan ...'den alınmasına, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...

              Sürekli göremezlik oranının düşmesi halinde; sürekli göremezlik oranının en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği tespit edilmeli, sürekli göremezlik oranındaki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış bulunan başlangıçtaki gelir olduğundan, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması gerektiği dikkate alınmalı, bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olduğundan, başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeni ile) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi ile, yapılacak hesaplamanın da yüksek göremezlik oranına göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden...

              Sürekli göremezlik oranının düşmesi halinde; sürekli göremezlik oranının en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği tespit edilmeli, sürekli göremezlik oranındaki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış bulunan başlangıçtaki gelir olduğundan, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması gerektiği dikkate alınmalı, bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olduğundan, başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeni ile) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi ile, yapılacak hesaplamanın da yüksek göremezlik oranına göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden...

              UYAP Entegrasyonu