sürekli iş göremezlik oranının tespitini talep etmiştir....
un 02.02.1999 tarihinde geçirdiği iş kazasında Kurum’ca %8,2 iş göremezlik oranının olduğunun belirtildiği, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 12.01.2007 tarihli kararıyla maluliyet oranının %8,2 olduğunun belirlendiği, 3.Adli Tıp İhtisas Kurumunun 29.02.2012 tarihli kararı ile davalı 'un %11,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 26.12.2013 tarihli kararı ile iş göremezlik oranını %11,2 oranında kaybetmiş olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı şirket davalı işçi için Kurum’ca belirlenen %8,2 iş göremezlik oranına itiraz etmiş iken yazılı gerekçelerle davanın reddi haricinde davacının aleyhine Kurum’ca kabul edilen iş göremezlik oranının da üzerinde olan %11,2 iş göremezlik oranının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş,davanın reddine karar vermekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İhtisas Kuruluna gönderildiği, Adli Tıp Kurulunca düzenlenen raporda davacının SİD % 9,2 oranında olduğunun belirtildiği ve giderek Adli Tıp İkinci Üst Kuruldan alınan rapordada yine davacının SİD oranının % 9,2 olduğuna karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, birbirini doğrulayan Adli Tıp Kurumu Üçünçü İhtisas ve Üst Kurul raporları dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur. Öte yandan, sürekli iş göremezlik oranının tespiti tazminat davasında belirlenmiş olup, belirtilen davada SGK taraf değil ise de, iş göremezlik ve malüliyet tespit işlemlerinde aynı prosedürün takip edildiği yani adli tıp kurullarından rapor alınarak sonuca gidildiği, ayrıca sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti davalarında işverenin davaya katılması zorunlu iken, bu davada işveren davaya dahil edilmemiş ise de, sürekli iş göremezlik oranı % 10'un altında kalıp davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanamayacağı gözetilerek bu husus kaldırma nedeni yapılamamıştır....
İhtisas Kuruluna gönderildiği, Adli Tıp Kurulunca düzenlenen raporda davacının SİD % 9,2 oranında olduğunun belirtildiği ve giderek Adli Tıp İkinci Üst Kuruldan alınan rapordada yine davacının SİD oranının % 9,2 olduğuna karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, birbirini doğrulayan Adli Tıp Kurumu Üçünçü İhtisas ve Üst Kurul raporları dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur. Öte yandan, sürekli iş göremezlik oranının tespiti tazminat davasında belirlenmiş olup, belirtilen davada SGK taraf değil ise de, iş göremezlik ve malüliyet tespit işlemlerinde aynı prosedürün takip edildiği yani adli tıp kurullarından rapor alınarak sonuca gidildiği, ayrıca sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti davalarında işverenin davaya katılması zorunlu iken, bu davada işveren davaya dahil edilmemiş ise de, sürekli iş göremezlik oranı % 10'un altında kalıp davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanamayacağı gözetilerek bu husus kaldırma nedeni yapılamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, maluliyet oranının tespitiyle sürekli iş göremezlik gelir farkının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile iş kazasının meydana geldiği 24.03.1996 tarihinden bugüne kadar ödenmesi gereken sürekli işgöremezlik geliri farkından doğan şimdilik 500,00TL'sinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu Kurumca tespit edilen %40,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ancak sürekli iş göremezlik oranına dair bu raporda kontrol kaydı bulunduğu ve fakat tıbbi belgelerdeki eksiklik nedeniyle kontrolün yapılarak maluliyet oranının henüz kesinleştirilmediği, iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının %25, davalının ise %75 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Davacının geçirdiği kaza sonucu oluşan maluliyeti kesinleşmediğinden, kontrol kaydı ile saptanan bu orana göre tazminat hesabının yapılamayacağı açıktır. Gerçekten sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminat tutarını doğrudan etkileyeceğinden iş göremezlik oranının kesin olarak saptaması, bunun için de kontrol kaydı sonucunun araştırılması gerektiği ortadadır....
Mahkemece, ...............in davanın dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünü Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında sürekli iş göremezlik oranına ilişkin anılan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine gerek kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.. -2- Davaya konu sürekli iş göremezlik geliri; zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında yitirmiş olması halinde sağlanan bir sosyal sigorta yardımı niteliğindedir. Buna bağlı olarak sigortalının, gelir almakta iken sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını gerektiren iş göremezlik derecesinin tamamının ortadan kalkması veya %10 oranının altına düşmesi halinde bağlanan gelir kesildiği gibi, söz konusu iş göremezlik derecesi bağlanan gelir miktarını doğrudan etkilemektedir....
İlk derece mahkemesi tarafından incelemenin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yapıldığı, sürekli iş göremezlik derecesinin Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp Kurumu tarafından aynı oranda belirlendiği, davacının iddia ettiği gibi sürekli iş göremezlik derecesinin daha az olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi usul ve yasaya uygun bulunmuş ve aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf nedenleri ise yerinde görülmemiştir. " gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. 2....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirkete ait işyerinde 15.02.2016 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sağ el dört parmağını tamamen kaybettiğini, baş parmağında ve karın bölgesinde kalıcı hasar oluştuğunu, sağ omzunun hareket kabiliyetinin kısıtlandığını, Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen % 23,2 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden iş göremezlik geliri bağlandığını, tespit edilen sürekli iş göremezlik oranının düşük olduğunu ileri sürerek davacının sürekli iş göremezlik oranının yeniden tespit edilmesine ve tespit edilecek sürekli iş göremezlik oranına göre davacıya gelir bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kanun ve yönetmelik hükümlerince iş göremezlik oranının belirlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
un %32.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olduğuna oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmış olup her ne kadar Kurumca daha yüksek bir sürekli iş göremezlik oranı belirlenmişse de yasa gereği itiraz üzerine tamamlanan prosedür sonucu belirlenen sürekli iş göremezlik oranının davalı sigortalı yönünden de bağlayıcı olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemece sigortalı yönünden Kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranının kesinleştiğinden bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olması hatalı olduğundan, davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş yerine aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur... " gerekçesiyle, "1-Davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulüne, 2-Ankara 25....