Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Malüliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir İş kazası sonucu oluşan sürekli göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça, Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....

    Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan sürekli göremezlik oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açık-seçiktir. Yapılacak ; davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde davacının sürekli göremezlik oranını belirlemek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan sürekli göremezlik oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açık-seçiktir. Yapılacak ; davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde davacının sürekli göremezlik oranını belirlemek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmişse de, davacının sürekli göremezlik oranının kesinleşmediğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, manevi tazminatın takdirinde de yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatın çok fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır. Dava kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan, davanın niteliği gereği sigortalıda oluşan sürekli göremezlik oranının, tazminatın miktarını doğrudan etkileyeceği açıktır. Somut olayda, davacıda mevcut sürekli göremezlik oranının 20.11.2006 tarihinde kontrol kaydının bulunduğu, 06.09.2010 tarihinde sigortalının hastaneye sevk edildiği ve kontrol sonucunun henüz belli olmadığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

          V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davanın Yasal dayanağı, 01.10.2008 sonrası yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde de "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendiren sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli göremezlik gelirine hak kazanır..... Sigortalının sürekli göremezlik geliri, A) Geçici göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi, B) Geçici göremezlik tespit edilemeden sürekli göremezlik durumuna girilmişse , buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden aybaşından başlar" hükmü getirilmiştir....

            Paragrafında yer alan “sürekli göremezlik aylığı” ibaresinin silinmesine, yerine “ göremezlik geliri” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sürekli göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukardaki fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tesbit olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacıya 28.01.2001 tarihinde gerçekleşen kazası nedeni ile %25 oranında sürekli göremez hale geldiği kabul edilerek gelir bağlandığı, yapılan kontrol muayenesi sonrası 22.08.2008 tarihli Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu esas alınarak, sürekli göremezlik oranının başlangıçtan itibaren %10,1 olduğu belirlenerek, Kurumca gelir miktarı bu orana göre hesaplanarak davacıya borç çıkarıldığı, 18.09.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunda ise davacının sürekli göremezlik oranının 11.10.2008 tarihli yönetmeliğe göre %15 oranında olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır....

                Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, sigortalının açtığı tazminat davasının akıbeti araştırılarak, göremezlik oranına itiraz nedeniyle anılan maddede öngörülen prosedür gereğince inceleme yapılıp yapılmadığı, göremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı; kesinleşmemiş ise, yukarıda açıklanan prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak sigortalının sürekli göremezlik oranı kesin biçimde belirlenmeli; göremezlik oranının artması veya azalması halinde, hangi tarihten itibaren arttığı veya azaldığı, azalma halinde ilk peşin değer ve gerçek zarar tavan hesabı üzerindeki etkisi araştırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  Her ne kadar maddi tazminat davasında prosedüre uygun şekilde alınacak raporlarla tazminat hesabını etkileyecek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi mümkünse de orada alınacak rapor Kurumu doğrudan bağlamayacağından bu davanın açılmasında davacının hukuki yararı vardır. Ayrıca, maddi tazminat dosyasında verilen ara kararı gereğince sürekli göremezlik davası açılması için süre verilmiş, makul bir süre içinde sürekli göremezliğe itiraz davası da açılmıştır....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2020/783- 2020/132 DAVA KONUSU : Tespit KARAR : Bursa 13. İş Mahkemesinin Yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi olan Nazmi ŞENGÜL'ün davalı şirkete ait yerinde çalışmakta iken 01.12.2014 tarihinde kazası geçirdiğini, maddi ve manevi tazminat istemiyle Bursa 5. İş Mahkemesine açtığı davada sürekli göremezlik oranının E cetveline göre %32 olarak tespit edildiğini ancak davalı Kurumca sürekli göremezlik oranının %13,10 olarak belirlenmiş olduğunu ileri sürerek davacıların murisi Nazmi ŞENGÜL'ün sürekli göremezlik oranının %32 olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu