Sürekli iş göremezlik derecesi %44.2 oranına göre ilk peşin sermaye değerli gelir 19.722.53 TL iken, sürekli iş göremezlik derecesinin düşmüş olmasına rağmen davalıların 26.003.65 TL peşin sermaya değerli gelirden sorumlu tutulmaları hatalıdır. Mahkemece sürekli iş göremezlik derecesindeki çelişki giderilip belirlenecek oranın karşılığı ilk peşin değer Kurumdan sorularak, sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre araştırma ve irdeleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranına göre ve olayın oluşuna uygun iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden davaya konu iş kazasında ilgililerin kusur oranları bakımından rapor alarak çıkacak sonuca göre de maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....
Somut olayda; iş kazasına uğrayan sigortalının SSK Sağlık Dairesi’nin 01.11.2008 tarihli raporunda sürekli iş göremezlik derecesinin %35.2 olarak belirlendiği, SSK Sağlık Dairesi’nin 11.11.2009 tarihli raporunda ise sürekli iş göremezlik derecesi azalma kaydıyla %18.2 olarak tespit edilmiştir....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya, iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi, giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranına göre maddi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir....
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranına göre de maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek 5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek, çıkacak sonuca göre ve giderek, sigortalının yukarıda açıklanan yöntemle kurumca belirlenen sürekli iş göremezlik oranına göre de maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Uyuşmazlık, davalıya ait iş yerinde çalışan Kurum sigortalısı Barış Çalım'ın, 24.03.2014 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle Kurumca bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masrafının rücuan tazminine ilişkindir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunca bir işlem yapılıp yapılmadığı anlaşılmamaktadır. Kurumca sigortalının sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
İhtisas Kurulunun 01/12/2021 tarih ve 19323 sayılı raporunda; meydana gelen trafik kazasının, davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı yönünde görüş sunulduğu, davacı vekilince geçici iş görmezlik yönünden tazminat hesabı yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi talep edilmiş ise de, dava dilekçesinde geçici iş görmezlik tazminatı talebinin olmadığı, davanın sadece sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkin açıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin geçici iş görmezlik tazminatı yönünden bilirkişi incelemesi talebinin reddine karar verilmiş ve davacının sürekli maluliyeti bulunmadığının ATK raporuyla belirlenmiş olması karşısında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dosyada, Sosyal Güvenlik Kurumundan usule uygun olarak alınan sürekli iş göremezlik raporunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 5510 Sayılı Yasa'nın 95. maddesinde öngörülen yöntem uyarınca öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumuna sürekli iş göremezlik başvurusunun yapılması, alınacak rapora taraflarca itiraz edilmesi halinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'na sürekli iş göremezlik başvurusunun yapılması, yapılan başvurunun sonucunun beklenilmesi ve bundan sonra gerekirse Adli Tıp Kurumundan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki " hükümler çerçevesinde düzenlenmiş rapor alınarak, sigortalının meslekte kazanma güç kaybı oranının kesin biçimde belirlenmesi, gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumundan maluliyet raporu alınmadan maddi ve manevi tazminatın belirlenmesi ve karara bağlanması hatalı olmuştur....