Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tecsil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir....

    Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tecsil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir....

      Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tecsil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir....

        Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/76 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davanın tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, dava konusu Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi Güvem Köyü 107 ada 179 parsel sayılı taşınmazın toplam 14.769 m²'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün 02.05.2011 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

        Dosya kapsamından, .... yılında tapulama komisyonu kararı ile 10.900 m² yüzölçümü ve koruluk vasfıyla ....adına tapu kaydı uygulanarak tescil edildiği, tapu kaydına 1991 tarihinde "orman sınırları içindedir" şerhi yazıldığı, intikal yoluyla 1997 tarihinde davacıya geçen taşınmazın yenileme kadastrosu ile 2003 yılında 105 ada 21 sayılı parsel olarak 11.085 m² yüzölçümü ile davacı adına tescil edildiği, Orman Yönetimi tarafından tapu maliki ...'e açılan tapu iptal davası sonucu..... 2005/352 E. - 2007/72 K. sayılı 04/04/2007 tarihinde kesinleşen kararıyla taşınmazın tamamının tapusunun iptal edilerek orman olarak tesciline karar verildiği ve eldeki davanın 02/06/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildikten sonra adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini ve bu alan üzerinde 5654 ada 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu ancak dayanak imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri ...nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

              Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; somut olayda davacı tarafından para alacağının masaya kaydedilmesi talebi bulunmayıp, dava konusu taşınmazın tapusunun iptal edilerek davacı adına tescilinin istendiği, davanın kayıt kabul davası olarak görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında ... parsel de kayıtlı taşınmazda bulunan ... numaralı taşınmaz ile ilgili olarak, 9. Devreye yönelik devremülk sözleşmesi yaptıklarını, bedeli ödedikleri halde tapu devrinin yapılmadığını, söz konusu devre mülkün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, tapu iptal ve tescil davasının mümkün bulunmaması halinde bedelinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.8.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 5.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davacı taşınmazına 46 parsel sayılı taşınmazın 3985.21 metrekare tecavüzü olduğu saptandığından bu bölüme vaki elatmanın önlenmesine, fazla isteğin reddine, 34 parsel sayılı taşınmaz kayıtlarında hata bulunmadığından, tescil isteminin reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bayat/Çorum Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.03.2010 gün ve 190/84 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı, eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik ve bağış hukuki sebeplerine dayanarak, kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 331 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın babasından miras yoluyla kendisine intikal ettiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu