Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, “imar uygulamasının İdare Mahkemesi tarafından iptali ve kararın kesinleşmesi nedeniyle dava konusu taşınmazın davalı belediye adına tesciline ilişkin işlemin usulsüz olduğunun ortaya çıktığı, ayrıca imar uygulaması sonucu davacıya tahsis edilen dava dışı 247 ada 23 parselin de davacı adından iptal edilerek önceki maliki adına tescil edildiği” gerekçesiyle, davanın kabulüyle, 252 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davalı Belediye vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu 9515 nolu kütük sayfada kayıtlı 252 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması nedeniyle 05.11.1996 tarihinde davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı 3007ada 213 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 25.05.1987 tarihinde belediye başkanlığı tarafından düzenlenen tapu tahsis belgesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Kapatıldı) Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 3.5.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava red edilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....
Davacıların taşınmaz üzerinde el birliği (iştirak halinde) malik oldukları, başkaca ve dava dışı paydaşların da bulunduğu, TMK'nin 701. ve 702. maddeleri gereğince el birliği (iştirak halinde) mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payının taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olması nedeniyle, bir kısım mirasçıların terekeye göre 3. kişi konumundaki davalılara karşı payları oranında tapu iptal ve tescil davası açamayacakları anlaşılmakla yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil talebine yönelik davanın reddine dair hüküm ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. (Y.8.HD 08.06.2022 t. 17037- 6218 E.-K.)...
iptal edildiğini ve Danıştayca onandığını, belirterek dava konusu hazine adına kayıtlı olan taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK 1007.maddesi uyarınca tazmini istemlidir. Devletin mülkiyet hakkını ihlal ettiği durumlarda davalı elbette devlet (hazine) olacaktır. (Yargıtay 20.HD. 2018/3247E, 2018/5763K. Sayılı ilamı) Dosya içerisinde bulunan Yalova Kadastro Mahkemesi 2012/124 esas-2015/189 karar sayılı ilamında Davacı Orman Genel Müdürlüğü'nün açtığı tapu iptali ve tescil ve müdahalenin men i davasının tefrikine karar verildiği ancak tapu iptali tescil davası ile ilgili dosyada bir bilgi ve belge bulunmamaktadır Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/05/2006 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; eski hale getirme talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi talebinin reddine dair verilen 18/10/2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesini isteğine ilişkindir....
Şöyleki; dava öncelikle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil davası olarak açılmış ve tescile konu edilen taşınmazın imar uygulaması sonucunda hisseli olarak kişiler ve Hazine adına tescil edildiğinin anlaşılması üzerinede dava tapu iptali ve tescil davasına ıslah yolu ile dönüştürülmüştür. Kural olarak; mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi adli yargı yerine aittir. İmar uygulaması sonucu arazilerin şuyulandırılarak tescil işlemi idari niteliktedir. Aynı ada içinde imar uygulaması sonucu oluşturulan bir çok parsel bulunmaktadır. Bu nedenle bu adaya ait imar uygulamasının iptali davada taraf olmayan tüm parsel sahiplerinin haklarını etkileyeceği gibi, imar bakımından da kargaşa yaratacaktır. Bundan ayrı imar uygulamasına ilişkin işlemin kesinleştiği tarihten itibaren idari yargı yerinde dava açma süresi de geçmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmiş, sözleşmenin iptali talebi reddedilmiş, hüküm sözleşmenin iptali davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,1.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....