ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2017/877 Esas 2022/187 Karar DAVACI VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ KARAR TARİHİ : 20.10.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 6.Tüketici ve Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, devremülk satış sözleşmesinin ve sözleşmeye istinaden düzenlenen bonoların iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Ankara 6.Tüketici Mahkemesince; davalılardan ...A.Ş.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi A Taraflar arasındaki asıl menfi tespit, birleşen alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl dava çekte bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararlarında da vurgulanmıştır....
DELİLLER: Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/400 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK' nın 72/2 maddesi uyarınca takipten önce açılan menfi tespit istemine ilişkindir....
Finansman tarafından dava ve takip konusu alacak 20.12.2019 tarihli sözleşme ile Armada Varlık Yönetim'e devredilmişse de, taraflar arasında hükümden sonra akdedilen 24.11.2020 tarihli devredilen alacağın iadesine ilişkin sözleşme ile dava ve takip konusu alacak, temlik alan Armada tarafından davalı ... Finansman'a iade (temlik) edilmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı arasında ... plaka sayılı araç alımına ilişkin olarak 26.08.2015 tarihli 215110281 ve 215110282 sayılı kredi sözleşmelerinin akdedildiği, sözleşme ile birlikte aracın kaydına da davalı ......
Şubesi'ne ait, ... seri numaralı, ... vade tarihli ve ... TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini istemiştir. Dosyanın incelenmesinde; eldeki davanın davacı davacı ile davalı arasındaki bitüm asfalt malzemesi karşılığı verildiği ileri sürülen çekten dolayı sözleşmeye konu ürünün teslim edilmediğinden bahisle menfi tespit istemiyle açıldığı, davacının aynı sözleşmeye dayalı verildiği ileri sürülen başka çeklerden dolayı menfi tespit istemiyle açtığı davanın ise mahkememizin... esasına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda, davacı taraf, senedin, taksitli satış sözleşmesi (dizüstü bilgisayar) gereği teminat olarak verildiği ancak 849 TL alacak aslı ödenmesine rağmen iade edilmediği, asıl alacağa da fahiş faiz tahakkuk ettirildiği iddiasıyla eldeki menfi tespit davasını açtığına göre, görev değerlendirmesiyle sınırlı olarak taksitle satış ticaretiyle iştigal eden davalı şirket ile davacı arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi mahiyetindeki taksitli satış sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü gerektiği, zira, senedin bu sözleşmeye dayalı olarak verilip verilmediği meselesi, göreve etki eden bir mesel olmayıp, sübüt ve esasa ilişkin olduğu, kaldı ki işbu menfi tespit davasına konu olan icra takibinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapıldığı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılan dava konusu olmayan 2015/29977 esas sayılı icra takibinde ise takip sebebinin aynen “14/09/2013 Tar. ......
Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp uygulanamayacağının tespitine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun'un 5/A. maddesinde "dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı ile; "Bu Kanun'un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" şeklinde düzenleme yapılmıştır. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasına ilişkin dava şartı; alacak davası niteliğinde olmayan menfi tespit davasında uygulanamayacak olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacılar vekili, davalı bankanın müvekkilleri aleyhine Kahramanmaraş 4.İcra Müdürlüğü’nün 2010/3149 sayılı dosyası ile giriştiği icra takibinde yapılan 8.500.00 TL.ödeme neticesinde davalı banka vekilince alacak kalmadığı için icra takibinden feragat edildiğini, buna rağmen davalı bankanın aynı sözleşmeye dayanarak Kahramanmaraş 1.İcra Müdürlüğü’nün 2010/7052 sayılı icra dosyası ile kötüniyetli olarak ilamsız takip yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkillerinin menfi tespit davası açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı işin yapımı karşılığı yükleniciye verildiği ileri sürülen çekler yönünden bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkememizin .....esas sayılı dava dosyası incelendiğinde, eldeki dosyanın davacısı tarafından yine eldeki davaya konu edilen sözleşme kapsamında verildiği ileri sürülen çeklerden dolayı .....aleyhine menfi tespit davası açıldığı, mahkemece .....tarihli celsenin bir nolu ara kararı ile, davacı tarafından davaya dayanak yapılan ve dosyaya sunulan sözleşmede iş sahibi olarak davacının, taşeron firma olarak ise .....ile .....Ltd. Şti'nin yer aldığı, sözleşmeye konu işin hangi kısmının taşeron firmalar arasında yapılacağına ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığı ve sözleşmeye konu işin tamamının yapımında taşeronların sorumlu olduğu ve bu taşeronlar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu gerekçesiyle davada taraf olarak gösterilmeyen .....Ticaret Ltd....