Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Finansman tarafından dava ve takip konusu alacak 20.12.2019 tarihli sözleşme ile Armada Varlık Yönetim'e devredilmişse de, taraflar arasında hükümden sonra akdedilen 24.11.2020 tarihli devredilen alacağın iadesine ilişkin sözleşme ile dava ve takip konusu alacak, temlik alan Armada tarafından davalı ... Finansman'a iade (temlik) edilmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı arasında ... plaka sayılı araç alımına ilişkin olarak 26.08.2015 tarihli 215110281 ve 215110282 sayılı kredi sözleşmelerinin akdedildiği, sözleşme ile birlikte aracın kaydına da davalı ......

    Davalı vekili cevabında, davacı taraf ile hiçbir şekilde ticari ilişkileri olmadığını, çek yapraklarında şirketlerine ait gösterilen imza ve kaşelerin sahte olup, davada sıfatları bulunmadığını, şirketlerinin adresinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraf vekillerinin aralarında alacak borç ilişkisinin bulunmadığı yönündeki karşılıklı beyanları dava konusu edilen çeklerle birlikte değerlendirildiğinde menfi tespit talebi yönünden davanın kabulü gerektiği, çek iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Davalılar vekili, tarafların paylaşım ve teknik detaylarda anlaşamamaları nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalamadıklarını, taraflarca düzenlenen sözleşmenin şekil şartına uyulmaması nedeniyle geçersiz olduğu ve davalıların dava dışı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin şekil şartına uyulmaması nedeniyle geçersiz olduğu, davacının yok hükmünde olan sözleşmeye dayalı davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen ....02.2011 tarihli adi yazılı inşaat sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Geçersiz bir sözleşmenin ifası istenemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 2. Tüketici ve 26. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki dairenin bakım-onarım işinden kaynaklanan sözleşmeye dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/d maddesinde hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde; tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır....

          Dava, İİK. 72.maddesine dayalı olarak açılmış olan menfi tespit davasıdır. Dava konusu takibin dayanağı çek 104.000,00 TL bedeli olup alacaklı davalı, çek tazminatı, komisyon ve ticari faizini de eklemek suretiyle 17.11.2011 tarihinde 49.642,00 TL üzerinden icra takibine başlamış ve takip talepnamesinde 16.11.2012 tarihinde yapılan toplam 60.000,00 TL’nin düşüldüğünü belirtmiştir. Davacı yanda çeke karşılık takip öncesi ödeme yapıldığını bildirdiğine göre, takip tarihi itibariyle davalının alacak miktarı tespit edilip yapılan ödemeler dikkate alınarak talepnamede ve fazla bir istemin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra fazla istem var ise bu yönde menfi tespit hükmü gerekir. Şayet takipten sonra da ödemeler var ise bu durumda dava tarihi itibariyle alacak borç miktarı belirlenerek, yine menfi tespit hükmü kurulması gerekir, açıklanan bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalının giriştiği icra takibinin dayanağı iki senet olmasına rağmen sözleşmeye dayalı olarak işlemiş faiz ve cezai şart talep edilmesinin doğru olmadığını, icra takibinde istenilen asıl alacağa bir itirazlarının olmadığını ileri sürerek asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek takip tarihinden itibaren aylık %15 faiz ve cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespitine davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacı taraftan tahsilini istemiştir....

              İİK.nun 72/son maddesinde öngörülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında uygulanır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Takipten önce açılan menfi tespit davalarında, genel ve ilgili yasalarda öngörülen özel yetki kuralları uygulanır. İİK'nun 72/son maddesindeki yetki kuralları, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında uygulama yeri bulunan kurallar olup, takipten önce açılan menfi tespit davaları yönünden diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmaz. Somut olayda, menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; davanın çeke dayalı menfi tespit davası olduğu gözetilerek, dava konusu çekte muhatap bankanın ve keşide yerinin Eskişehir olduğu anlaşıldığından davalı yanın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/656 Esas KARAR NO: 2021/981 DAVA: Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 09/01/2020 KARAR TARİHİ: 26/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili --- müvekkili --- sahibi ve yetkilisi olduğunu, davalı---- imzaladığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi imzalanmadan önce davalı şirket ile müvekkil ----- tarihinde imzalanmış ---- bulunmakta olduğunu, davalı şirketin daha sonra davalı şirketi kurarak müvekkili ile yeni bir sözleşme yapıldığını, müvekkili şirket davalı şirketten ---- temin etmiş ve bunların montajı yapıldığını, ancak ----- çıkması üzerine davalı şirkete durum bildirilmiş ancak davalı şirket üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu nedenle ----- müvekkili ödeme yapamadığını, davalı şirket sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle bedelini müvekkili ödemek zorunda kaldığını, davalı şirket...

                  Mahkemece, davalının davaya konu bonoları icra takibine koyarak bakiye 13.000 TL alacak talep ettiği, davalının davacıdan tahsil ettiği 10.000 TL'nin başka bir borca mahsuben ödendiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının icra takip dosyasında davalıya 3.000 TL asıl alacak ve bu alacağa 25.07.2009 tarihinden itibaren uygulanacak % 20 avans faizi dışında borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK'nun 74. (HMK' nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken davanın niteliği göz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                    Bu nedenle toplanan delillere göre, davalı ... yönünden geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verilmiş bulunan 12.000,00 TL nın iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle diğer davalıları da kapsayacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 4.7.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu