WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğu, kat, temerrüt ve takip tarihlerine göre faiz hesabının yapıldığı, davalının müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesin---- kefalet tutarı ile imzaladığı, sonrasında ----- tarihinde kefalet tutarının ----- tarihinde de ---- artırılarak kefalet limitinin --- ulaştığı, TBK.nun 583. maddesinde kefalet ilişkisinin tüm yasal unsurlarını barındırdığı anlaşılarak rapora itibar edilmiştir. Rapordaki tespit ile takip talebindeki talep arasındaki fark, kat ihtarını kefile tebliği ile temerrüdün başladığı tarihten ve faiz oranından kaynaklanmaktadır. Davacı banka temerrüdün --tarihinde oluştuğundan bahisle işlemiş faiz talep etmişse de, kefile yapılan ihtar ----tarihinde yapılmış, ihtarnamede verilen -- günlük mehil dolara temerrüd ----- günü itibariyle oluşmuştur....

    Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğu, kat, temerrüt ve takip tarihlerine göre faiz hesabının yapıldığı, davalının müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesin---- kefalet tutarı ile imzaladığı, sonrasında ----- tarihinde kefalet tutarının ----- tarihinde de ---- artırılarak kefalet limitinin --- ulaştığı, TBK.nun 583. maddesinde kefalet ilişkisinin tüm yasal unsurlarını barındırdığı anlaşılarak rapora itibar edilmiştir. Rapordaki tespit ile takip talebindeki talep arasındaki fark, kat ihtarını kefile tebliği ile temerrüdün başladığı tarihten ve faiz oranından kaynaklanmaktadır. Davacı banka temerrüdün --tarihinde oluştuğundan bahisle işlemiş faiz talep etmişse de, kefile yapılan ihtar ----tarihinde yapılmış, ihtarnamede verilen -- günlük mehil dolara temerrüd ----- günü itibariyle oluşmuştur....

      Davalı işveren SGK'ya verdiği işten ayrılış bildirgesinde davacının işten ayrılış nedeni olarak askerlik nedeniyle ayrılışın karşılığı [12] kodu bildirilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasının 3 numaralı bendinde; işçinin muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle iş sözleşmesin feshetmesi halinde kıdem tazminatı talep hakkı doğacağı hükme bağlanmış ve bu talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Kıdem tazminatına ilişkin olarak brüt 2797,59 TL ücret üzerinden hesaplama yapıldığında, davacının işe giriş tarihi 13.01.2012 olup çıkış tarihi 10.04.2018'dir. Tazminata esas hizmeti 6 yıl 2 ay 27 gündür....

      gösterildiği, mahkeme kararının tapu sicil müdürlüğünce 27/09/2017 tarih 9441 yevmiye numarası ile hükmen tescil edildiği, davalı hükmün kesinleştiği tarihte mülkiyet hakkını kazanmış ise de bu pay üzerindeki tasarruf hakkının tescil ile elde ettiği, dava konusu payın davalı adına tescil edildiği, 27/09/2017 tarihinden sonra 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı tarafından öne alım hakkına dayalı işbu davayı açtığı, önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olduğu, önalım bedelinin tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olduğu, somut olayda tapudaki tescilin hükmen tescil olması nedeniyle satış bedelinin gösterilmediği, bu durumda satış bedelinin tescile konu davadaki belirtilen taşınmaz değeri ile harici satış sözleşmesindeki miktarlara göre belirlenmesi gerektiği, harici satış sözleşmesin...

      CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının 13.06.2018 tarihinden beri davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığını, bu tarihten itibaren fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, davacının haklı fesih talebinin hak düşürücü süreler geçtikten sonra yapıldığını, davacının 2013 yıllarında 5510 Kanunun Ek 5.maddesi kapsamında tarım - sigortalılığını başlattığını, sigorta girişi yapılmadığını bilmemesinin gerçeği yansıtmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 13.06.2018 tarihinden önceki dönemde davalı işveren ile imzaladığı sözleşmelere istinaden çalışmalarına devam ettiğini, 4857 İş Kanunu 8.maddesinde iş sözleşmesin tanımlanırken asli unsurlarının belirtildiğini, iş sözleşmesinin asli unsurlarının iş görme, ücret ve bağımlılık olduğunu, davacının davalı işyerinde tarımsal üretim ürün kiralama sözleşmesi uyarınca iş gördüğünü yani hâsılat kirası sözleşmesi ile iş yaptığını, serayı kiralayarak yetiştirdiği ürünleri davalı şirkete sattığını...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemenin müvekkili T1 işe başlama tarihini sigorta giriş tarihi olan 14.09.2015 olarak baz aldığını, 15.09.2015 tarihine kadar 1 günlük çalışma olarak hesap ettiğini, yerel mahkeme kararının bütün yaz boyunca sigortasız çalıştırılıp çalışmasının karşılığı olan ücreti dahi ödenmeyerek mağdur edilen müvekkilinin mağduriyetini arıttırdığını, müvekkilinin davacı kurumla sözleşmesin imzalanması ile sözleşmenin imzalandığı gün olan 18.05.2015 tarihinde işe başlamış olduğunu ve aralıksız ve sürekli iş akdinin feshi tarihi olan 15.09.2015 tarihine kadar davalı dershanede çalıştığını, davalı tarafından müvekkilinin sigorta girişinin yapılmayarak sigortasız bir şekilde çalıştırıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığını, davalının 09.01.2017 tarihinde yapmış olduğu kötü niyetli itiraz ile takiplerinin durduğunu, davalının kurum likit olan bir alacağa itiraz ettiğini, bu nedenle takibin devamına ve %20...

      İş Mahkemesinin 2014/1831 E. nolu dosyasında BUGSAŞ açısından husumetten ret kararının verildiğini, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davalılar arasında ki hizmet alım sözleşmesin de davacının hak ücret talep edemeyeceğini bu sözleşmenin EGO’nun müvekkiline ne kadar ödeme yapacağına ilişkin olduğunu, işçilere ödenecek ücretin bu kapsam da olmadığını müvekkilinin ticari bir kuruluş olup, kar amaca güttüğünü davacının hiçbir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle; “Davanın kabulü ile, (ANKARA 1....

      CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının konaklama yaptığını bu halde davalının sözleşmedeki edimlerini ifa ettiğini ve devre mülkün davacıya teslim edildiğini, davacının fesih hakkını kullanmasının kötü niyetli olduğunu davacının birden fazla devremülk satın aldığını ve tüketici olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "1- Davanın KABULÜ ile; 2- Taraflar arasında akdedilen 22/06/2014 tarih, 14189 numaralı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 3- Davacının davalı ile yapmış olduğu 22/06/2014 tarih, 14189 numaralı devre mülk satış vaadi sözleşmesin nedeniyle davacının ödemiş olduğu 15.000,00 TL sözleşme bedelinin dava tarihi olan 11/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, 4- Hatay ili Erzin ilçesi 978 parsel 2. Blok 5....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ikramiye alacağının ödenip ödenmemesi konusunda değerlendirme yapamayacağını, mahkemece değerlendirilmesi gereken kısmın davacının ikramiyeye hak kazanıp kazanmadığı olmadığını, davalı tarafça dosyaya sunulan 09/02/2016 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davacıya ikramiye ödeneceği kararlaştırıldığını, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile serbestçe kararlaştırdıkları ikramiye alacağının olmadığına davacının bu alacağı hak etmediğine yerel mahkemece kanaat getirilemeyeceğini, dosyada tarafların imzaladığı ve her iki tarafın mutabık olduğu sözleşme olmasına rağmen aksi şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararına gerekçe olarak yazdığı hususları kabul etmediklerini, davanın konusu iş sözleşmesin feshinin geçerli olup olmadığı değil, dava konusu alacak iş sözleşmesinin fesih nedenine bağlı bir alacak olmadığını, yerel mahkemece yapılması gereken dosyayı bilirkişiye tevdii...

      Plakalı ... model araçla ilgili 28.09.2018 tarihinde harici satış sözleşmesi imzalandığını, satış sözleşmesin de davalı tarafda sözleşmeyi satıcının vekili olarak vekil açıklaması ile imzaladığını, yapılan satış sözleşmesinde alıcı olarak müvekkilin çalışanı ... ası yazılmış olup müvekkili davacının da şahit olarak belirtilmiş olduğunu, daha sonra aracın satış bedeli konusunda ödemenin gecikmesi üzerine müvekkili şirket ... Elektrik Elektronik Makanik Otomasyon Mühendislik San. Ve Tic. Ltd.Şti.‘nin lehdarı olduğu, ... ... Şubesine ait ... seri nolu keşidecisi ... Ltd.Şti. olan 20.04.2019 Keşide tarihli 106.386,00-TL çek ile yine lehdarı olduğu ... ... Şubesine ait ... seri nolu keşidecisi ... Ltd.Şti. olan 20.04.2019 Keşide tarihli 106.386,00-TL çek ile ... ... Şubesine ait ... seri nolu keşidecisi ......

        UYAP Entegrasyonu