Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava tarihi itibari ile davacının iş sözleşmesin feshedilmediğinden feshe bağlı olan haklardan olana kıdem ,ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin reddi gerektiği, davacının fazla çalışma iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı, asıl işveren olan davalı PTT Genel Müdürlüğü ile alt işveren konumundaki diğer davalı şirketin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları ancak gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen talepte bulunulmadığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince kabul edilen kısım açısından davalılardan tahsiline yönelik karar tesis edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava tarihi itibari ile davacının iş sözleşmesin feshedilmediğinden feshe bağlı olan haklardan olana kıdem ,ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin reddi gerektiği, davacının fazla çalışma iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı, asıl işveren olan davalı PTT Genel Müdürlüğü ile alt işveren konumundaki diğer davalı şirketin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları ancak gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen talepte bulunulmadığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince kabul edilen kısım açısından davalılardan tahsiline yönelik karar tesis edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava tarihi itibari ile davacının iş sözleşmesin feshedilmediğinden feshe bağlı olan haklardan olana kıdem ,ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin reddi gerektiği, davacının fazla çalışma iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı, asıl işveren olan davalı PTT Genel Müdürlüğü ile alt işveren konumundaki diğer davalı şirketin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu oldukları ancak gerek dava dilekçesinde gerek ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen talepte bulunulmadığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince kabul edilen kısım açısından davalılardan tahsiline yönelik karar tesis edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında sözleşmesin feshi, buna bağlı olarak tazminatlar uyuşmazlık konusudur. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun ihbar süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebi bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar....
Taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesin de, Kuşadası Otel İşletmeleri Turizm İnş. Tic. A.Ş. ' ne ait ....23, 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazların 7/3650 hissesinin satışının kararlaştırıldığı ve 09/04/2017 , 17/05/2017 ve 07/07/2017 tarihli sözleşmelerin resmi şekilde yapılmadığı ve fakat uyap üzerinden yapılan araştırmada davalı adına tapu tesis edildiği böylece geçerli hale geldiği anlaşılmıştır. Davacı sözleşmeden dönerek, verdiklerıni geri istediğinden, talebin içinde tapunun iptali ve tescili istemi de bulunmaktadır. Her ne kadar yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020- 7678 esas ve 2020- 10278 karar sayılı ilamında "Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Davacının dayandığı kira sözleşmesin göre kefilin sorumluluğu sözleşmede belirlenen süre ve miktarla sınırlı olduğuna, yenilenen süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre, yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece, kefilin sorumluluk süresi dışında olan 2012 yılının Ocak ve Şubat ayları kira paraları yönünden kefilin sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi hor kullanma tazminatından da kefilin sorumlu tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
İle yazışmaları bizzat davacının ve davacının verdiği talimatlar doğrultusunda yazışmalar ve ödemelerin yapıldığını, davalı işverenin işleyiş ile ilgili davacının verdiği bilgiler ve talimatlara hiçbir şekilde karışmadığını, davacının, davalı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denizli İl Müdürlüğü memuru Sosyal Hizmet Uzmanı Ramazan Yurttürk ile birlikte imzalanan iş sözleşmesin ve bordrolara belirtilen ücretler ile çalıştığını, 7.000- TL. Ücret aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dosyaya sunulan ilgili makama başlıklıdavacının 4.000- TL....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/767 KARAR NO : 2022/1407 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKSARAY İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2019 NUMARASI : 2018/352 ESAS-2019/522 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının 01.01.2016 tarihinde T8 Başkanlığından devraldığı mezbahane işyerinde 23.05.2013- Haziran sonu/2018 tarihleri arasında en son 2000,00TL ücretli dağıtım elemanı olarak çalıştığı, alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı sebeple iş sözleşmesin feshettiği, devirden önceki çalışma şartları ile çalışmaya devam ettiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar...
Tapuda kayıtrlı bir taşınmazın mülkiyetinin devir borcunu doğuran bir sözleşmesin ancak yasa öngörülen biçimde yapılması halinde edimin ifası talep edilebilir. Yasanın öngördüğü biçimde yapılmayan taşınmaz satım sözleşmesi hukuken geçersizdir. Taşınmaz satım sözleşmesi geçerlilik koşuldur ve kanun düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekir. (yargıtay 3. Hukuk dairesinin 2017/17230 Esas ve 2018/1550 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) Yasanın öngördüğü şekilde şekil şartına uymadan sözleşme yapılması halinde sözleşme geçersiz olduğundan taraflar ancak verdiklerini isteyebilirler. Dava konusu olayı bu yönden değerlendirdiğimizde, davacının geçersiz olan bu sözleşme gereğince karşı taraftan edimini ifa etmesini istemesi mümkün değildir. Ancak geçersiz olan sözleşme gereğince vermiş olduğunu geri isteyebilir. Dava konusu uyuşmazlıkta da sözleşmenin geçersizliği kabul edilerek verilen bedelin iadesi talep edilmemiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının delil tespit dosyasının tarafı olmadığı, yapılan paylaşımların davalı tarafça yapıldığının sabit olmadığı, davalı tarafın 17/10/2022 tarihli ... arz sözleşmesi uyarınca platform sağlayıcısı olduğu ve bu sözleşmesin de 03/03/2023 tarihinde sona erdiği, davacı tarafın davalı tarafı platform sağlayıcısı olarak ihlale konu ürünün pazarlamasını ve tanıtımını yapmaktan men etmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....