WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalı ile 06.....2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin imzalanması yönünde vekile talimatının bulunmadığını, vekilinin önceki sözleşmenin tüm aşamalarından haberdar olduğunu ve davacıyı mağdur etmek amacıyla hareket ettiğini, ........2013 tarihinde vekilin azledildiğini, sözleşmenin feshine ilişkin olarak vekil ve davalıya ihtarname keşide edildiğini ileri sürerek 06.....2013 tarihli sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, sözleşmeyi usulünce imzaladıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ....02.2016 tarih, 2014/9270 Esas, 2016/1119 Karar sayılı ilamıyla, davaya konu 06.....2013 tarihli sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davacı vekili...'...

    Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 21.06.2016 gün ve 2015/5902 Esas, 2016/3803 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini taşınmazın paylı mülkiyete tabi olması sebebiyle tüm arsa sahipleriyle yapmadığını, sözleşme sonrası imar planının iptal edilmesi nedeniyle sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine ve tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      Davacı vekili, davalının 01.04.2008 tarihli sözleşme ile kiracı olup, sözleşmenin 14.maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiğini ve feshi ihbarın yapıldığını belirterek tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur. 01.04.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan taşınmaz “GSM Baz İstasyonu” olup, “sözleşmenin feshi” başlıklı özel şartlar 14.maddesinde, kiralayanın gerekli gördüğü takdirde tek taraflı olarak sözleşme süresinin hitamını beklemeden dilediği an yazılı olarak ihbarda bulunmak suretiyle ve kiracıya herhangi bir tazminat, cezai şart ödemeksizin sözleşmeyi feshedebileceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlar. Davacı tarafından sözleşmenin 14.maddesine istinaden 11.01.2011 tarihinde keşide ve 13.01.2011 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği kiracıya bildirilmiştir....

        Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık sözleşmenin feshi nedeniyle davacının müspet zarar, menfi zarar, kar kaybı ve denkleştirme tazminatı ile manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında sözleşmenin feshedildiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan ...tarihli sözleşmenin 1-h ve 8....

          Bu durumda sözleşmenin düzenlenmesinin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra bu sözleşmenin haksız şartlar içerdiğinden bahisle talepte bulunamaz. Kaldı ki 13.6.2003 tarihinde yürürlüğe giren Tüketici Sözleşmelerinde Haksız şartlar Hakkındaki Yönetmeliğin 7.maddesinde sözleşmedeki bir maddenin haksız işlem şartı olması, diğer maddelerinin de geçersiz olduğunu göstermez hükmü ile sözleşmenin diğer hükümlerinin varlığını koruyacağını ve sözleşmenin geçerliliğini koruyacağı hükme bağlanmıştır. Sözleşmenin tek taraflı feshinde davalıya atfi kabil hiçbir kusur yoktur. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bundan ayrı davalı masraf, hizmet bedeli ödendiği taktirde peşinat ve bonoyu iadeye hazır olduğunu cevabi ihtar ve ilk duruşmada bildirmiştir. HUMK 94.maddesine göre davalı, dava açılmasına sebep olmamış ve ilk celsede de davayı sözleşme kapsamında kabul ettiğinden yargılama giderlerinden davalının sorumluluğuna gidilemez....

            Dava sözleşmenin erken feshi nedeniyle cezai şart alacağına ilişkindir....

              Her ne kadar davalı tarafça keşide edilen 15.07.2005 tarihli fesih ihtarnamesinde, sözleşmenin 5, 7 ve 9. maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesine dayanılmış ise de, sözleşmenin mükerrer 10. maddesindeki ihtara gerek kalmaksızın davalıya tek taraflı fesih hakkı tanıyan hükmün, “Sözleşme şartlarına uygun çalışılmadığı” ibaresi ve sözleşmenin 4. maddesi uyarınca davacı tarafından ödenen depozito gözetildiğinde sözleşmenin sadece 7. maddesine aykırılık hallerinde kullanılabileceğinin, parasal yükümlülüklere aykırı davranıldığında, davacı tarafça ödenmiş olan depozitodan borcun tahsil edilebileceğinin ya da ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre sözleşmenin feshedilebileceğinin kabulü gerekir....

                K A R A R Davacı, davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen 28.10.2011 tarihli rapor ile kurumla eczane arasında imzalanan sözleşmenin 6.3.19. maddesi gereğince sözleşmenin 2 yıl süre ile feshedilmesi, sözleşmenin 6.3.10. maddesi gereğince 6 ay süre ile sözleşmenin feshedilmesi, 6.3.24. maddesi gereğince 1 yıl süre ile sözleşmenin feshedilmesi öngörülmüş olup, birden fazla feshin söz konusu olduğu durumlarda en uzun süreli feshin uygulanması gerektiğinden bahisle sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshedildiğini ve toplam 706.548,79-TL cezai şart bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı kurumdaki alacağından tahsil edilmek üzere SGK Bütçe Muhasebe sistemine kaydedildiğinin bildirildiğini, sözleşmenin feshi için yeterli ve gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, objektjf olmayan değerlendirme sonucu düzenlenen rapora istinaden yapılan bu işlemin tamamen hukuka aykırı olduğunu, iptale konu işlemde belirtilen ve yaptırım gerektiren hiçbir fiilin kendisi veya çalışanları tarafından...

                  Davalı yüklenici şirket ise, sözleşmenin tarafların özgür iradesi ile düzenlendiğini ve aynı tarihte davacıların hisselerini tapudan yükleniciye devrettiğini, ancak davacıların 4 gün sonra sözleşmenin batıl olduğunu iddia ederek ihtar gönderdiğini, sözleşmenin geçersiz olmadığını, geçersiz olsa dahi tapudaki payların geçirilmesiyle sözleşmenin bağlayıcı hale geldiğini ve akdin geçersizliği iddiasının dinlenemeyeceğini, sözleşme özel şartında belirtilen diğer hissedar ...'...

                    TBK'nın 19. maddesinde, sözleşmenin yorumu ve muvazaalı işlemler başlığı ile ilk fıkrasında, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Somut olayda ise taraflar arasındaki sözleşmede taraflarca yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklerden söz etmek ve bu kapsamda gerçek ve ortak iradelerine yönelik bir tartışmaya girmek mümkün görülmemektedir. Zira sözleşmenin tanımları dahil olmak üzere, konu, amaç ve diğer düzenlemeleri oldukça ayrıntılıdır. Kamu düzenine de aykırılık olmadığı anlaşılan sözleşmenin hükümleri ile tarafların bağlı olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın iddiası, sözleşme her ne kadar bayilik sözleşmesi şeklinde adlandırılmış ise de sözleşmenin aslında acentelik sözleşmesi olduğuna yöneliktir. Acentelik TTK'nın 102 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu