Noterliği’nin ... tarih, ... yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmeyi yenilemek istemediğini ve 05.03.2019 tarihi itibariyle sözleşmenin yürürlükten kalkacağını bildirdiğini, Taraflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 13....
Sözleşmenin sona erme ve fesih hususunun 16. maddesinde düzenlendiği, bu maddede sözleşmenin yenilenmesi, feshi ve fesih öncesi seçenek yaptırımlar düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 16.2.5. maddesi telafisi mümkün olmayan kusurların düzenlediği, söz konusu kusurlar halinde sözleşmenin bildirim olmaksızın derhal feshedilebileceğinin belirlendiği, söz konusu maddenin alt maddelerinden 16.2.5.2. maddesinde; “Markalar ya da Sistem ile ilgili imajı, kimliği, değeri ya da itibarı zedeleyecek davranış ve tutumlarınız” olarak düzenlendiği ve bu durumun olması halinde, bildirim olmaksızın sözleşmenin derhal feshedilebileceğinin düzenlendiği, 16.3. maddesinde de, sözleşme feshedilmeksizin davacı tarafa seçenek yaptırım uygulama imkanı sunan hükümlerin düzenlendiğini, bu maddelere göre ... alan tarafın sözleşmeden kaynaklı bir borcu ödememesi veya sözleşmenin bir maddesine aykırı davranması halinde sözleşmenin feshedilmesi hakkına ek olarak bu seçenek yaptırımların da uygulanabileceği...
Davacının, sözleşmenin 14.5 maddesine göre davalının hibe sözleşmesinin imzalanmasını takiben altı ay içinde herhangi bir ödeme yapmaması nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden fesih olduğu iddiasının ise; inşaat sektöründeki malzeme fiyatlarının artması nedeniyle ve inşaat sektörünün durumu itibariyle işi ihale ile vermelerinin imkansız hale geldiğini, bu mücbir sebepten ötürü, şirket olarak bağış kredi talebinden üzülerek vazgeçtiklerini” bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sözleşmenin imzalanmasından itibaren altı aylık süre dolmadan sözleşmeyi mücbir sebep nedeniyle fesheden davacı, artık sözleşmenin 14.5 maddesine dayanarak sözleşmenin kendiliğinden fesih olduğunu ileri sürerek talepte bulunamaz. Öyle olunca, sözleşmenin mücbir sebep bulunmadığı halde davacı tarafından feshedildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Dava, sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01.01.2017-31.12.2017 dönemi için düzenlendiği, sözleşmenin 3. maddesinde de, taraflardan birinin, sözleşmeyi, sona ermeden 15 gün önce noter kanalıyla feshedebileceği, bu sürede feshetmez ise sözleşmenin süresiz uzayacağı kararlaştırılmıştır. Ayrıca davalı tarafından 15 günün ilk gününün pazar gününe denk geldiği ve bu nedenle pazartesi günü fesih uyarısının gönderildiği belirtilmiştir. Bu durum karşısında tatilin sona ermesinden sonraki ilk iş günü uyarının gönderilmesi karşısında sözleşmedeki koşulun yerine getirildiği ve artık sözleşmenin süresiz uzatıldığından söz edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki sözleşmenin 12.1 maddesinde "abonenin iş bu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya ilgili mevzuat hükümlerine uymaması herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden itibaren 5 iş günü içinde ödememiş olması madde 4.1 de belirtilen ön koşulları sözleşme tarihinden itibaren 10 iş günü geçmiş olmasına rağmen sağlamamış olması, uyarılara rağmen bu ihlallerden herhangi birisini 5 iş günü içinde düzeltmemesi halinde tedarikçi iş bu sözleşmeden doğan her türlü sair hakları saklı kalmak üzere iş bu sözleşmenin 11.1'de anılan cezai şartın ödenmesini talep hakkı ile iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir." Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarihi 01.01.2012 olup davalı kullanıcı şirket tarafından fesih ihtarnamesinin gönderilme tarihi olan 24.03.2016 tarihine kadar davacı tedarikçi şirket tarafından sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca "teminat mektubu" istenmemiş, ancak fesih ihtarnamesi ile teminat mektubunun verilmediği gerekçesi ile sözleşmenin 8....
Maddeye aykırı olarak sözleşmenin feshine ilişkin ihtar çekilmeyeceği kararlaştırılarak yasanın emredici hükümlerine aykırı bir durum yaratıldığını, bu bağlamda, sözleşmenin 14.2 maddesinin kesin hükümsüz olarak kabul edilerek, davalı şirket tarafından müvekkil şirkete ulaşan bir fesih iradesini yansıtan bir beyan olmadığından sözleşmenin hala devam ettiğinin kabulü gerekeceğinden sözleşmenin bitim tarihinin yaklaştığını, T1 ve T3 tramvay hatları vagonların dış yüzey reklam alanlarının kiraya verilmesi ve reklam alanlarının açıkhava reklam yönetim, satış ve bilgi sistemi ile tanıtım ve pazarlama faaliyetinin yürütülmesi işi sözleşmesinin devri hakkında sözleşmenin 5.8 maddesi uyarınca ......... veya ..........
A.Ş.’ye kiralandığını, davalı şirketten sözleşmenin bir örneğinin istendiğini, ancak verilmediğini, dava dışı Milli Eğitim Müdürlüğünden 07.08.2003 tarihli ayrı bir sözleşmenin sağlandığını, bu sözleşmede kira parası olarak 250,00 TL’nin kararlaştırıldığını, 250,00 TL kira parasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğini, davalının 01.07.1999 başlangıç tarihli sözleşme yerine sonradan imzalanan 07.08.2003 tarihli sözleşmenin geçerli olduğunu ileri sürerek 01.07.1999 başlangıç tarihli sözleşme üzerinde muaraza çıkardığını, bu nedenlerle kiranın 01.07.1999 başlangıç tarihli sözleşme hükümlerine göre geçerli olduğunun tespitine, mümkün olmazsa hata, hile ve gabin sebepleriyle 07.08.2003 tarihli sözleşmenin feshine ve taşınmazdan davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Yerel mahkemece, davada; sözleşmenin taraflarından olan ... ya da ...’un kendilerini borç altına sokan sözleşme maddelerini ileri sürerek sözleşmenin geçersiz olduğunu bu sebeple iptalini talep etmediklerini, bu açıdan davacı tarafın söz konusu iddia ile sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep etmesinin mümkün olmadığını, ancak sözleşmenin konusunun bir taşınmaza ilişkin olup söz konusu taşınmazın ... tarafından ...'e devrine ilişkin yapıldığının belirtildiği ve bu devre karşılık sözleşmenin diğer taraflarının ...'...
sözleşmenin arkasında durduğunu bildirmesine rağmen iş yaşamında doğal olarak karşılanacak teklif nedeniyle taraflar arasında güven sarsıldığından bahisle sözleşmenin feshine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Sözleşmenin süresine ilişkin 26.maddesinde, sözleşmenin 01.09.2009 tarihinden itibaren bir yıl süreyle geçerli olduğu, tarafların sözleşme süre bitiminden en az 3 ay önce fesih ihbarında bulunmamaları halinde sözleşmenin aynı şartlarla birer yıl uzatılmış olacağı ancak en fazla 5 yıl yürürlükte kalacağı ve 5. yılın sonunda kendiliğinden sona ereceği kabul edilmiştir....