Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; ihtarın makul sürede gönderildiğini, cezai şartın fahiş olduğunu, sözleşmenin tek taraflı hazırlandığını, cezai şartta indirim yapılması gerektiğini, önel tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne; 277,70 USD'nin devlet bankalarının USD cinsinden yabancı para ile açılmış bir yıllık mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanmak sureyitle davalıdan alınıp davacıya verilmek suretiyle fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 02/03/2006 tarihli, hizmet sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 02/03/2008 tarihinde sona ereceği, tarafların sözleşmenin bitim tarihinden 60 gün önce yazılı olarak sözleşmenin yenilenmeyeceğini birbirlerine bildirmedikleri takdirde, sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren birer yıl süreyle olmak üzere uzatılmış kabul edileceği düzenlenmiştir....

    Sözleşmenin 2. maddesinde A ve B bloktan 4 dairenin arsa sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin sonundaki ... isminin üzerinde arsa sahipleri ibaresi yer aldığından, davalı ...'a A ve B bloktan 2'şer dairenin verileceği sonucuna varılmaktadır. Kalan A ve B bloktaki 6'şardan 12 daire ise yüklenici ...'e ait olacaktır. Daire yapım karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak mahkeme kararıyla feshedilebilir. Bu kuralın istisnası fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Mahkemece verilen karar sözleşmenin feshi sonucunu yaratmaktadır. Ancak davalı arsa sahibi ... tarafından sözleşmenin feshi kabul edilmemektedir. Bu nedenle taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğundan da söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme halen geçerliliğini korumaktadır. Taraflar arasındaki 07.09.2006 tarihli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yükleniciye ait bağımsız bölümlerin devri konusunda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında tekstil ürünlerinin satışına dair bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayi sıfatını alan davalının kısa bir süre sonra sözleşmeden vazgeçtiğini müvekkili şirkete sözlü olarak bildirdiğini, ancak sözkonusu sözleşmenin 1 yıl süreli olup, sona erme tarihinden 90 gün öncesinden bildirim şartıyla sona erdirilebileceğinin sözleşmede düzenlenmiş olduğunu, ayrıca sözleşmede bayi olan davalının müvekkili şirket lehine 200.000-TL tutarında gayrimenkul ipoteği tesis edeceğinin de taahhüt edilmesine rağmen yerine getirilmediğini, yine sözleşmenin eki olan belgelerde davalının mağaza açarak bahse konu ürünleri satma taahhüdüne rağmen mağaza açmadığı gibi, herbiri en az 1500 adet olacağı taahhüt edilen ürün siparişinin de hiç verilmediğini, bunların açıkça sözleşmenin ihlali olduğunu, sözleşmenin 7. maddesinde bayinin sözleşmeyi ihlali durumunda bayi verenin ileteceği yazılı ihtarına rağmen 30 gün içinde gidermemesi halinde sözleşmenin bayilik...

        kar kaybı ve zararın tahsilini ve sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptalini istemiştir....

          Mahkemece, davaya konu taşınmazı iki hissedarın 4 yılı ... süre önce kiraya verdiği , diğer hissedarların buna ses çıkarmadıkları, kiralananın yeniden ihya ve inşa edildiği, davacı tarafın sözleşmenin geçersiz olduğunu ispat edemediği ve sözleşmenin geçerli olduğu gerekçe gösterilerek müdahalenin menine ilişkin talebin reddine, sözleşmenin feshine ilişkin talebin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiğinden bu yönde görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar (tereke temsilcisi) tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar 2006/12932-15979 (tereke temsilcisi) ın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı taraf 23.9.2004 gününde açtığı bu davasında harca esas değeri 20.000.000.000 TL göstermek suretiyle davalı tarafın müdahalesinin meniyle birlikte sözleşmenin feshini de istemiştir....

            Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin işe başlama tarihinden itibaren (1) yıl süreli olduğunu sözleşmenin (11) maddesi uyarınca uzatılabileceğinin hüküm altına alındığını, sözleşme uyarınca davacının tüm Endeksörlerle diğer yazılım ve donanımını müvekkiline bedelsiz olarak devredeceğini, sözleşmenin 3. yıla uzatıldığını ve sözleşmenin de başlangıçta (1) yıl üzerinden imzalandığı için müvekkilinin 2. ve 3. yıllara ilişkin olarak kira alacak hakkı olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin 28.09.2011 tarihinde bir yıl süreli özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 18. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca, tarafların dilediği takdirde her defasında bir yıllık sürelerle sözleşmeyi yenileyebilecekleri, sözleşmenin bitiminden 30 gün önce fesih ihbarında bulunmadıkları takdirde sözleşmenin bir yıl daha yenilenmiş sayılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin bu madde kapsamında en son 27/09/2014 tarihine uzadığını, davalının haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, uğranılan zararların tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; usulüne uygun görülen şekilde fesih yapıldığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18....

                Hukuk Dairesi'nin 2011/94 Esas, 2011/9615 Karar sayılı bozma ilamıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin .... maddesinde sözleşme süresinin 31.03.2006 tarihinden itibaren bir yıl olduğu, sözleşmenin iptali için, sürenin bitimine bir ay kala taraflardan birinin yazılı talebi olmadığı takdirde sürenin otomatik olarak bir yıl uzayacağının düzenlendiği, tarafların, sözleşmenin sonlandırılması konusunda bir beyanlarının bulunmadığı, ayrıca, sözleşmenin bitim bitim tarihinden sonraki ayların hizmet bedellerinin bir kısmanın davalı tarafından ödenmesi dikkate alındığında sözleşmenin uzatıldığının anlaşıldığı, bu durumda ispat külfetinin davalıda bulunduğu gözden kaçırılarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sözleşmenin devam edip etmediği noktasında olduğu, sözleşmenin devam ettiği ve davalının borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının 24/12/2010 tarihli sözleşmeye dayanarak müvekkili şirket aleyhine takip yaptığını ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, anılan davada sözleşmenin iptaline yönelik dava açacaklarını belirtmeleri üzerine iş bu davayı açtıklarını, zira müvekkilinin beton santrali ile ilgili bir faaliyetinin bulunmadığını, söz konusu sözleşmenin müvekkili şirket yetkilisi tarafından sehven imzalandığını, aslında sözleşmenin muhatabının müvekkilinin kiracısı olan dava dışı ... İnş. Mak. ve Mad. San. Tic....

                    koşullarla sözleşmenin bir yıl uzayacağı, 3/2. maddesinde taraflarca yazılı ihbar tarihinden bir ay sonra geçerli olmak üzere sözleşmenin her zaman feshedilebileceği, 3/son maddesinde ise, sözleşmenin feshi halinde ücretin sözleşmenin 4.maddesine göre belirleneceği kararlaştırılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu