Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklamada yanılma'' alt başlıklı 31 inci maddesinin ikinci fıkrası; ''Yanılan, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamışsa'' , ''İrade bozukluğunun giderilmesi'' başlıklı 39 uncu maddesi ise; ''Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz'' şeklindedir. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun; ''İspat yükü'' başlıklı 6 ncı maddesi; ''Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür'' , ''Resmî belgelerle ispat'' başlıklı 7 nci maddesi; ''Resmî sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 968 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümün hile ile tapusunun davalı adına devrinin sağlandığını, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacının kısıtlanması üzerine davacı vasisi, dava konusu taşınmazın tapuda ...'...

      Öncelikli olarak yanılma (hata), aldatma (hile), kavramları üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.12.2018 tarih 2017/11- 3154 E.–2018/1847 K. ve 15.06.2021 tarih 2017/11- 2625 E. -2021/766 K. sayılı Kararında da vurgulandığı üzere bir sözleşme yapılırken taraflardan birinin işlem iradesinin oluşum veya beyanı aşamasında ortaya çıkan sakatlıklara irade bozukluğu denir. İradenin bozulmasını sağlayan sebeplerden ilki yanılma, diğer bir ifade ile hatadır. Dar anlamda yanılma, bir durum veya olay, kısaca gerçek hakkında bilinçli olmayan yanlış ya da eksik tasavvurdur. Yanılmada, tasavvur edilen şey, gerçeğe uymamaktadır. Geniş anlamda yanılma, bir olay veya durum hakkında bilgisizliği de içerir. Ayrıca yanılmanın hukuki ve fiili yanılma şeklinde ikiye ayrılması mümkündür. TBK 30. maddesinde “esaslı yanılma”, “esaslı olmayan yanılma” ayrımını yapmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT ,TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tespit tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil ile mülkiyetin tespiti isteklerine ilişkindir....

        Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir....

          Basit hesap yanlışlıkları sözleşmenin geçerliliğini etkilemez; bunların düzeltilmesi ile yetinilir." hükmünün düzenlendiği, yine aynı Kanunun " Saikte yanılma" başlıklı 32. maddesinde; "Saikte yanılma, esaslı yanılma sayılmaz. Yanılanın, yanıldığı saiki sözleşmenin temeli sayması ve bunun da iş ilişkilerinde geçerli dürüstlük kurallarına uygun olması hâlinde yanılma esaslı sayılır. Ancak bu durumun karşı tarafça da bilinebilir olması gerekir." hükmünün düzenlendiği, yine aynı Kanunun "Yanılmada dürüstlük kuralları" başlıklı 34. Maddesinde; "Yanılan, yanıldığını dürüstlük kurallarına aykırı olarak ileri süremez." hükmü düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK'nun "Aldatma" başlıklı 36....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile(aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir....

                Aldatma fiili, sözleşmenin kurulmasının asli şartı olmalı, aldatma ile sözleşmenin kurulması arasında tabi bir illiyet bağı bulunmalıdır ( Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s. 414 vd., HGK'nın 20.10.2010 tarih ve 2010/1- 502 E., 2010/536 K.; 08.07.2020 tarih ve 2017/1- 1831 E., 2020/549 K. sayılı kararları ). (Yargıtay hukuk Genel KuruluE. 2017/1- 1216K. 2021/60, T. 11.2.2021) Ancak öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu öncelikle ele alınmalıdır....

                Aynı Kanunun 39. maddesi ise “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı pasaportuna el konulduğunu, pasaportunu geri alabilmesi için arabuluculuk görüşmesine katılmaya ve görüşmeyi sonlandırmaya zorlandığını, arabuluculuk tutanaklarını davalı yanın baskısı ile imzaladığını, tutanakları imzaladıktan sonra pasaportunun teslim edildiğini belirterek arabuluculuk tutanağının iptalini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu