Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine ait hükmün kaldırılmasına, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    İrade bozukluğu hâlleri mülga 818 sayılı BK’da “Rızadaki fesat” başlığı altında “Hata”, “Hile” ve “İkrah” olarak 23 ila 31. maddeler arasında hükme bağlanmış iken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’da ise 30 ila 39. maddeleri arasında “Yanılma”, “Aldatma” ve “Korkutma” başlıkları altında düzenlenmiştir. Kanunlarımızda iradeyi bozan sebepler üç durum olarak hüküm altına alınmış olup, yanılma (hata), aldatma (hile) ve korkutma (ikrah) gerçekleşme biçimleri bakımından birbirinden farklıdırlar. Ayrıca irade bozukluğu sadece sözleşmelere özgü bir sakatlık hâli olmayıp, tek taraflı hukukî işlemler için de geçerlidir. Yanılma (hata); iç irade ile beyan arasında istemeyerek meydana gelen bir uygunsuzluk hâlidir. Diğer bir anlatımla hata, bir hukukî işlem yaparken irade beyanında bulunan kimsenin düşünmediği, arzu etmediği bir husus için istemeyerek iradesini beyan etmesidir....

      İrade bozukluğu hâlleri mülga 818 sayılı BK’da “Rızadaki fesat” başlığı altında “Hata”, “Hile” ve “İkrah” olarak 23 ila 31. maddeler arasında hükme bağlanmış iken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’da ise 30 ila 39. maddeleri arasında “Yanılma”, “Aldatma” ve “Korkutma” başlıkları altında düzenlenmiştir. Kanunlarımızda iradeyi bozan sebepler üç durum olarak hüküm altına alınmış olup, yanılma (hata), aldatma (hile) ve korkutma (ikrah) gerçekleşme biçimleri bakımından birbirinden farklıdırlar. Ayrıca irade bozukluğu sadece sözleşmelere özgü bir sakatlık hâli olmayıp, tek taraflı hukukî işlemler için de geçerlidir. Yanılma (hata); iç irade ile beyan arasında istemeyerek meydana gelen bir uygunsuzluk hâlidir. Diğer bir anlatımla hata, bir hukukî işlem yaparken irade beyanında bulunan kimsenin düşünmediği, arzu etmediği bir husus için istemeyerek iradesini beyan etmesidir....

      Aldatmadan söz edebilmek için gerekli unsurlar; aldatma eylemi, aldatma kastının bulunması, zarar ve aldatma ile zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Hile eylemi, sözleşmenin karşı tarafınca veya bu kişinin bilgisi kapsamında üçüncü kişi tarafından aldatıcı hareketlerle gerçekleşmektedir. Karşı tarafı aldatmaya yönelmiş bir eylem olmadan açıklanan irade beyanı her ne kadar yanılgı içerse de, aldatma kastı bulunmadığından hile eylemi gerçekleşmemiş kabul edilecek ve sözleşmenin hileye dayanarak iptal edilebilmesi ihtimali gündeme gelmeyecektir. Aldatma kastından söz edebilmek için ise, eylemi gerçekleştiren kimse yaptığı şeyin doğru olmadığını bilmeli ve karşı tarafı kandırma kastıyla hareket etmelidir. İlave olarak da yapılan hukuki işlem ile gerçekleştirilen eylem arasında illiyet bağı bulunmazsa, hileden söz edebilmek mümkün değildir....

        , sözleşmenin sona ermesi için 10 yıl geçmesi gerektiğini, huzurdaki davaya konu kefalet sözleşmesinde davacı tarafın, ...'...

          İrade bozukluğu hâlleri 6098 sayılı TBK’nın 30 ila 39. maddeleri arasında “Yanılma”, “Aldatma” ve “Korkutma” başlıkları altında düzenlenmiştir. Yanılma (hata); irade ile beyan arasında istemeyerek meydana gelen bir uyumsuzluk halidir. Aldatma (hile) ise genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı korumak yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise kasıtlı olarak yanıltma söz konusudur. Türk hukukunda irade bozukluğuna bağlanan yaptırım ise bir kesin hükümsüzlük ( butlan) hâli değildir. İrade bozukluğuyla yapılan sözleşmelerin, iradesi hata, hile veya ikrahla sakatlanan kimseyi bağlamayacağı öngörülerek, bu kişiye belli bir süre içerisinde kullanabileceği iptal hakkı tanımıştır. Kanun, esaslı olmayan hataların sözleşmenin iptaline yol açmasını ise kabul etmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı torunlarının ısrarla “dede bize bu arsayı verirsen üzerine ev yaparız, sana da bakarız” telkiniyle kendisini tapu müdürlüğüne götürdüklerini yaşlılığı ve okuma yazma bilmemesinden faydalanılarak maliki olduğu 4192 ada 37 parsel sayılı taşınmazın adlarına devrini sağladıklarını, davalılar tarafından kandırılması sonucu taşınmazının elinden alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                -KARŞI OY- Dava, aldatma (hile) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinin aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı iptali talebine ilişkindir. Sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde irade bozuluklarından biri olan aldatma, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya yönlendirmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı devam ettirmek şeklinde tanımlanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36. maddesinde belirtildiği üzere taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile; yine üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir....

                  UYAP Entegrasyonu