Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s.427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....
Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....
a ait olan 15 numaralı daireyi yine danışıklı bir şekilde beş yıllığına kiraya verdiğini, tespit yaptırıldıktan sonra bir kısım dairelerin balkon korkulukları, pimapen pencere ve kapılarının söküldüğünü ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile yüklenicinin edimine göre devri gereken bağımsız bölümün tespiti, müdahalenin men'i, ... için 5.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL kira bedelinin ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle 2.000,00 TL müspet zarar ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 658.648,75 TL'ye artırmıştır. Asli müdahil vekili, sözleşmenin süresinde bitirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin iptali ile doğrudan ilgisi bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptalini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin tüm paydaşların katılımı ile yapılmasının sorunlu olduğu veya sözleşmeye onay vermeleri gerektiği, diğer paydaşların ve davacının başka bir yüklenici ile sözleşme yaptıkları ve inşaatın tamamlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesi ile sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile menfi tespit talebinin reddine, geçersiz sözleşmeye göre zarar istenilemeyeceği ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre masrafların istenebileceği, karşı davacının masraf yaptığını ispatlayamadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl davada davalılar– karşı davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlgili karar Dairemizin 12.05.2016 tarih 2015/2246 esas, 2016/13027 karar sayılı ilamı ile '1---Davacı, açmış olduğu davada, konutun teslimi mümkün olmadığını, yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kira kaybı ve manevi tazminat istemiştir. Davacı akdi feshedilen taraf olarak 6098 sayılı kanunun 125.maddesi gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamaz....
Hal böyle olunca, davacı, davalının 22.12.2010 tarihli sözleşmeyi haksız feshetmesinden dolayı uğradığı menfi zararını başka bir değişle menfi zarar kapsamında kabul edilen yatırdığı damga vergisini istemekte haklıdır. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 3.15 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
fırsat maliyeti yönünden 570.350,00 TL menfi zararının bulunduğu, davacı idarenin 737,50 TL yasaklama yayın bedeli ile 944,00 TL ilan masrafı olmak üzere toplam (737,50+944,00=) 1.681,50 TL’nin menfi zarar kapsamında 31.01.2019 tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edilebileceği, sözleşmenin 36. maddesindeki “4735 sayılı Kanunun 19, 20 ve 21. maddelerine göre sözleşmenin feshedilmesi halinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar endekse göre güncellenir....
Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir....
Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482). Menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde müspet zarar istenemez. Bunun sonucu olarak, aynı davada hem menfi zarar hem de müspet zarar talep edilemez....
Davacı tarafından davalı lehtara karşı açılan menfi tespit davası derdestlik nedeniyle reddedilmiş, derdestliğe neden olan ilk menfi tespit davasının ise kesinleşmesi beklenmeden iş bu davada karar verildiği anlaşılmıştır. Keşideci tarafından lehtar ve hamile karşı açılan menfi tespit davasında önce senedin lehtara karşı bedelsizliği saptandıktan sonra hamilin bedelsizliği bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu ve bu nedenle kötüniyetli olduğu ispatlanmalıdır. Mahkemece davacı tarafından davalı lehtara karşı açılan ve iş bu davada derdestliğe neden olan sözleşmenin feshi ve bu nedenle bono bedelsizliği davasının sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....