WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan Yönetim Hizmetleri ve Danışmanlık Sözleşmesi kapsamında davacı tarafından verilen hizmet bedelinin, sözleşmenin davalı tarafça ihbar koşuluna uyulmadan feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup davanın itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    delilin dosyaya ibraz edilmediği, her ne kadar mahkemece çekin teminat çeki olduğunun ispatlanamaması yanında menfi tespit ile çekin iptalinin birlikte talep edildiği bu durumda üçüncü kişi elinde bulunan ve iyi niyetle hareket etmediği ispatlanamayan üçüncü kişiye yönelik çekin iptali söz konusu olamayacağı gibi bu kapsamda menfi tespit kararı alınmasında da davacının hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çek iptali ile menfi tespit davasının birlikte talep edilmesinin mümkün olduğundan mahkemenin gerekçesinin bu yönüyle hatalı olduğu, açıklanan gerekçe ile çekin teminat çeki olduğu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı ve bu gerekçe ile davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönü ile kabulüne karar verilmiş, hüküm müdahale talebinde bulunan ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı, asıl davanın reddini dilemiş, birleşen davada; aralarındaki sözleşmenin bilerek ve isteyerek imzalandığını, hatta davacının sözleşmede parafının dahi bulunduğunu, kaldı ki aralarındaki sözleşmenin yazılı delil teşkil ettiğini ve aksinin yazılı delille ispatlanacağını savunarak davanın reddini dilemiş; açtığı dava ile tellallık ücretine hak kazandığını ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 kötüniyet tazminatının tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece davalı yanın alacağının dayanağı olan fatura tarihlerinden önce 02.02.2004 tarihinde davacının davalı şirkete başvurarak sözleşmenin iptali ve tesisatın sökülmesini istediği, buna rağmen davalının herhangi bir işlem yapmadığı, hal böyle olunca menfi tespit talebinin yerinde olduğu, şahsiyet hakkına saldırı olmadığı için manevi tazminat isteminin yerinde bulunmadığı gerekçeleri ile 7.631.15 YTL miktarlı faturalardan dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, manevi tazminat davası sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Dava; taraflar arasındaki 01/02/2008 tarihli sözleşmeden kaynaklanan menfi tespit - icra takibinin iptali istemine ilişkindir. İçerik itibariyle sözleşmenin davalı tarafa ait borçların davacı tarafça ödenmesi ve nihayetinde borca karşılık davalı tarafa ait bir kısım taşınmazların davacı tarafa devri taahhüdünü içerdiği, buna göre sözleşmenin adi ortaklık sözleşme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim taraflar arasında aynı sözleşme (ve ibranamelere) dayalı olarak alacak iddiası ile açılan Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/342 E.sayılı dosyasında verilen hükmün temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafından yapılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın ticare kredi sözleşmesinin müşterek borçlu-müteselsil kefili olan davacının ödediği bedeli, aynı sözleşmenin müşterek borçlu-müteselsil kefili olan davalıdan hissesi oranında rücuen tahsili isteminden kaynaklanmasına, davanın da itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın ticari araç için düzenlenen banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu nedenle sözleşmenin tüketici kredisi sözleşmesi niteliğinde olmamasına, davanın alacak davası olarak açılıp itirazın iptali ya da menfi tespit istemi bulunmamasına göre kararın temyiz incelemesi Yüksek 11.Hukuk Dairesini görevi dahilindedir. Ancak anılan Yüksek Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığı Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Menfi tespit davası, varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu, açtığı davayı açıkça menfi tespit davası olarak nitelendirmemiş olsa bile, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayan mahkeme, davanın menfi tespit davası olduğunu kendiliğinden belirler (KURU, Baki, Prof. Dr., İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ... 2004, s. 302- 303). Somut olayda, davacı tarafça dava konusu çeklerin taraflar arasındaki sözleşmenin ifası karşılığında davalı tarafa keşide edilerek teslim edildiği, ancak davalı tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle bedelsizlik iddiasının ileri sürüldüğü dikkate alındığında, davanın menfi tespit davası olup, çekişmesiz yargıya konu olmadığı anlaşılmakla, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                  Davalı tarafından----- Esas sayılı takip dosyasına ilişkin ------ dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, ayrıca davacı tarafından ------ Esas sayılı dosyasında taraflar arasında düzenlenen ------ tarihli sözleşmeye ilişkin dava açıldığı, aynı taleplerin mahkememizin iş bu dosyasında da ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafından açılan iş bu davanın HMK'nun 106. Maddesinde düzenlenen tespit davası ve İİK. 72. Maddesinde düzenlenen menfi tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; ----- Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacının itirazı üzerine -------- dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığı ve itirazın iptali yargılaması yargılaması devam ederken menfi tespit davası açıldığı tarafların kabulündedir. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

                    Göre açılan menfi tespit davası ise 31.07.2014 tarihinde açılmıştır. İptali ve iadesi talep edilen mektubu sözleşmeden doğacak olan borçların teminatı olarak verilmiş olup sözleşmenin dava tarihinde yürürlükte olduğu ve akdi ilişkinin devam ettiği anlaşıldığından teminatın iadesi ve iptali talep edilemez. Bu durumda mahkemece erken açılan davanın reddi gerekirken..." Hükmüne yer verilmiştir. İş bu davada da sözleşmeler yürürlükte ve geçerli olduğundan verilen 2 adet kesin teminat mektubunun iadesi talep edilemeyecek olup erken açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu