WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, sözleşmenin baştan beri uygulanamaz olduğunu, müvekkilinin hataya düştüğünü savunarak asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada 18/02/2009 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek bu sözleşme uyarınca davalıya verilen 30.000,00 USD bedelli çeklerin ve sözleşmenin bedelsiz olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece her iki dava birleştirilmiş, asıl dava olan tasarrufun iptaline, menfi tespit davasının kabulü ile davacıların 100.000,00 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, karar Dairenin 17.04.2019 gün ve 2016/15959- 2019/4981 sayılı kararı ile onamış, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı ... vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Yeniden yapılan inceleme sonunda Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

      Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten 126.000 TL bedelle taşınmaz satın aldığını, 100.000 TL nakit ve araç verdiğini ve karşılığında teminat senedi aldığını, davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, dava dışı şirketin taşınmazı teslim etmemesi üzerine icra takibi yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmenin dava dışı şirket yönünden ticari iş niteliğinde olup davacının ticari nitelikte bir borca kefil olduğu, bu nedenle kefaletin müteselsil kefalet olduğu ve davalının davacıya başvurabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satışına ilişkin olarak yapılan adi yazılı sözleşmeye kefil sıfatıyla imza atan davacının açtığı menfi tespit davasıdır. TBK’nun 237 (BK 213) madde hükmü uyarınca “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.”...

        Davalı vekili sözleşmenin (1) yıl süreli olduğunu ve sözleşmenin çekilen ihtarla sona erdirildiğini, davacının yaptığı ödemenin 2005 yılı kullanım bedeline ilişkin olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı tarafından diğer davalı ... hakkında aynı mahkemede açılan menfi tespit davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu çekte davalı ...’ün herhangi bir sıfatı bulunmadığı için bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalı yönünden ise, ödeme makbuzunun aslı davacı yanca dosyaya ibraz edilemediği için imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, davacının davayı ispat için davalı ...’e yemin teklif edildiği ve yeminin adı geçen davalı tarafından usulen yerine getirildiği gerekçesiyle davacı ve birleştirilmesine karar verilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/274 Esas KARAR NO: 2021/933 DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/08/2018 KARAR TARİHİ: 22/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı ---- --- anlaştıklarını, sözleşme doğrultusunda müvekkilinin davalı --- yazılı senet verdiğini, ---- tarihli fesihname ile sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, ancak sözleşmeye konu senetlerin iade edilmediğini ve davalı ----diğer davalı bankaya teminat amaçlı verildiğini belirterek; müvekkili tarafından davalı firmaya verilen ------ bedelli davaya konu senetler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitini, fesih nedeniyle konusuz kalan dava konusu bonoların geçersizliği ile iptalini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali menfi zararın tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan araç satış sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıdan ... plakalı araç karşılığında 4.000.TL peşin , değeri 11.000.TL olan bir otomobil ve bankaya 36 ay boyunca 1.500.TL ödemeyi kabul ettiğini ,ancak davalının araç üzerindeki rehni kaldırmadığını bu nedenle aracın haczedildiğini, ayrıca aracın bulunduğu yerde çalındığını belirterek araç sözleşmesinin iptali ile davalıya araç bedeli için ödenen miktarın iadesi ve uğranılan menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, birleşen dava yönünden; davacı arsa sahibinin sözleşme ile birlikte yükleniciye gerekli tüm iş ve işlemleri yapma yetkisini içeren vekaletname verdiği, davalı yüklenicinin işbu vekaletname dayalı olarak, arsa sahibince imar planının iptali istemiyle idari yargıda açılan davadan önce, gerekli tüm iş ve işlemleri yaptırabileceği ve imar durumu ile inşaat ruhsatını alarak inşaata başlaması mümkün iken, makul sürede gerekli başvuruları yapmadığı, sözleşmenin imzalanmasından itibaren vekaletnameden azil tarihine kadar yaklaşık 34 aylık sürede inşaata başlamadığı, imar durumu ve ruhsat için gerekli başvuruların yapılmamasında davacı arsa sahibinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu hususta kusurlu olduğu tespit edilen davalı yüklenicinin ayrıca temerrüde düşürülmesine de gerek bulunmadığı, bu haliyle, davacı arsa sahibinin sözleşmenin feshinde haklı olduğu, ancak fesih nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlarını...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada taraf vekilleri, karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ........2009 ve ........2009 tarihli protokollerle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın .../......

                  edimlerinin ifa edildiği anlaşılacağını, dolayısıyla çekin hükümsüz kaldığını ve iade gerektiğini,---------başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve hacizlerin kaldırıtması, devamında takibin iptali, ayrıca açmış oldukları menfi tespit davasının kabulüyle %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu