WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamıyla iptal edildiği ve kararın kesinleştiği, bu haliyle davacı alacaklı şirketin, sözleşmenin haksız fesihle sona ermesi nedeniyle TBK m.179 sebebiyle davalı şirkete karşı sahip olduğu seçimlik hakkını, borcun ifası olarak değil cezanın ifası yönünde kullandığı anlaşılmaktadır. O halde seçimlik hakkını sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun ifası yönünde kullanan davacı alacaklı artık sözleşmeye konu borcun ifası niteliğinde olan devre mülklerin davacı adına teslimi ve tescili yönünde kullanamaz. Çünkü revize edilen 02/11/2012 tarihli sözleşmenin m.3 5.1. hükmünde davalı şirketin edimi, danışmanlık veren davacı şirkete 36 ayın sonunda devre mülklerin teslimi ve tescili olarak kararlaştırılmıştır. Ancak davacı alacaklı haksız fesihle sona eren sözleşmeden kaynaklı TBK m.179/1 gereğince sahip olduğu seçimlik hakkını, İstanbul 2. İCM 2015/17771 E. Sayılı dosyasıyla başlattığı ve İstanbul BAM 17. HD 2017/2235 E. 2019/483 K....

görülmeyecek olursa öncelikle sözleşmenin aynen ifasına karar verilmesini aksi halde sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiası ile haksız fesihten kaynaklı müspet ve menfi zararlarının tazmini ile yine sarsılan ticari itibarı nedeniyle manevi tazminat isteğinde bulunmuştur....

başladığını, sözleşme ifası artık müvekkili için anlamsız ve sürenin beklenilmesinin katlanılamaz bir hal aldığını, teslim ve tescil mümkün olmadığı takdirde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 124....

Bahse konu sözleşmenin 50. maddesinin 1 numaralı fıkrasında “Yüklenici, özel ve tüzel kişilere ait emlak, boru hattı, mahsul, ağaçlar, abideler, yol işaretleri, tel örgüler vs. her türlü malın muhafazasından ve zarardan masun tutulmasından sorumludur. Projelerde gösterilsin veya gösterilmesin boru hattı, yer altı su borusu, kablo, telgraf, telefon tesisatının ve direklerinin, enerji nakil hatlarının ve direklerinin vb. nin hiçbir zarara uğratılmaması gerektir ve bunu temin her türlü tedbiri almaktan ve neticelerinden yüklenici sorumludur.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Yine sözleşmenin 50. maddesinin 3 numaralı fıkrası “Doğrudan doğruya veya vasıtalı olarak yukarıdaki hususlara riayetsizlik, ihmal ve dikkatsizlik vs. sebeple mallara verilecek zararı, yüklenici onları en az ilk durumuna getirmek veya yenisini koymak veya tazmin suretiyle giderecektir....

    Kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince yükleniciye baştan devredilen tapu kaydının sözleşmenin ifası gereği olduğu, sözleşme ayakta oldukça, arsa sahibinin sözleşme gereği kendisine isabet eden daireleri talep edebileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, davalı yüklenici, davacıya ait hisseyi, tapuda sözleşme ve ipotek şerhi olduğu halde satın almıştır. Davalı yüklenici, bu payı para ödeyerek satın aldığını, bunun gerçek satış olduğunu iddia etmiş ve muhtelif miktarlı çekler dosyaya sunmuş ise de, bu çeklerin hissenin satışına ilişkin olduğu kanıtlanamadığı gibi, davalı ...'ın sunduğu belgelerden çeklerin karşılıksız çıktığı anlaşılmaktadır.Yine davalı yüklenici, davacı hissesi üzerindeki ipoteği, bedelini ödeyerek kaldırdığını bildirmiş ise de, buna ilişkin belge sunamadığı gibi, sözleşmenin 7. maddesinde, yüklenicinin arsanın hukuki durumunu bildiği ve bağımsız bölüm artırımı talep edemeyeceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte, davalı ...'...

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, davalı kooperatif ile davacı arasında kurulan eser sözleşmesi ilişkisinin ifası sırasında davacı idareye verilen zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

        gerektiği ileri sürülmekte ise de; anılan sözleşmenin 15. maddesinde, işlerin tamamının yüklenicinin kendisi tarafından yapılacağının belirtildiği, dolayısıyla işin ifası için ölçü alınmasının gerekli olması durumunda, bu konuda sorumluluğun davacı şirkete ait olduğu, dolayısıyla davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranarak zamanında gerekli tedbirleri alması gerekirken, bu sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediği, sözleşmenin ifasına ilişkin yükümlülüklerin öngörülen süre içerisinde yerine getirilmemesinde davacı şirketin kusurlu olduğu, olayda bir mücbir sebep hâlinin de bulunmadığı dikkate alındığında, davacı şirketin 4735 sayılı Kanun'un 25/(f) ve 26. maddeleri uyarınca bir yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

          dosya davacısı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Asıl davada; davacı, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek 328.201,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı işin projesine uygun olarak tamamlandığını belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davada davacı, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ifası sırasında sözleşme kapsamında olmayan ilave işler yapıldığı halde bedelinin ödenmediğini belirterek 24.500,00 TL alacağın tahsihini istemiş, birleşen dosya davalısı ise birleşen davanın reddini savunmuş, asıl davanın kısmen kabulüne 226.196,61 TL alacağın tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 02.03.2005 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmenin ifası için işlemlere başladığını ve bunun için bir kısım işlemler yaparak masraflar ettiğini, yapmış olduğu masraflar tutarının 50.195,00 TL olduğunu, inşaat ve ruhsat işlemlerinin devam ettiği sırada davalıların dava açarak sözleşmenin feshini sağladığı, icra takibi yaptıklarını, sonuç alamadıklarını, davalılar adına yapılan masrafların davacıya ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin fesih aşamasında inşaat seviyesinin %15-20 olduğunu ileri sürerek şimdilik 50.195,00 TL alacaklarının, icra dosyası ile davalıların temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, 31.12.2008 tarihli sözleşmenin önceki sözleşmenin eki mahiyetinde olduğunu, anılan sözleşmeden dolayı belirlenen 1.659.560.40 TL hak edişin davacıya ödendiğini, davacının iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu