Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, devre mülk satış sözleşmesinden cayma hakkını kullandığını, ancak davalı tarafından kabul edilmediğini bu sebeple sözleşmenin iptali ile senetlerin iadesine karar verilmesini talep etmiş, 12.09.2012 tarihli duruşmada ihtarnameden sonra senet asıllarının kendisine gönderildiğini bildirmiştir. Davalı ise 20.09.2012 tarihli dilekçesinde senetlerin iade edildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini açıklamıştır. Ne varki mahkemece sözleşmenin hangi tarihte feshedilip senet asıllarının davacıya iade edildiği hususu araştırılmamıştır....

    KARAR Davacı, 18.2.2007 tarihli haricen düzenlenen sözleşme ile davalının inşa edeceği dairelerden birini satın almak için anlaştıklarını, 2000 Euro ile 1.300,00 YTL peşinat verdiğini, bakiye bedelin 60 ayda ödenmesi için senetler verildiğini, 30.4.2009 tarihinde teslim taahhüdünün olduğunu, ancak taşınmazdan yol geçtiği için inşaat ruhsatı alınamadığını ve inşaata başlanamadığını, haricen yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, 7.1.2008 tarihli ihtarla sözleşmenin feshi ile senetlerin ve ödenenlerin iadesinin istendiğini, davalının bunu kabul etmesine rağmen senetleri bankaya verdiğini ileri sürerek 18.2.2007 tarihli sözleşmenin hükümsüzlüğünün ve borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iptali ile ödenen bedellerin faizi ile iadesini istemiştir....

      senet ve bankanın elinde bulunan diğer tüm senetlerin müvekkiline iadesine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptali tescili ya da harici satışa konu olan taşınmazla ilgili olarak sözleşmenin feshi, satış bedeli olarak ödenen paraların iadesi, satış bedeline karşılık verilip henüz vadesi gelmeyen tahsil edilmeyen senetler yönünden de borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iadesi ile ödeme halinde bedellerinin tahsiline ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci 3....

          iade etmediği gibi sürekli oyalamaya yönelik çelişkili cevapları ve eğitim verilmemesine rağmen yeni ödemeler istemeye yönelik beyanlarının mevcut olduğunu, bu nedenle sözleşmenin ifası, ifa edilmeyecekse senetlerin ve fazla ödenen miktarın iadesi için iki davalıya da ihtarname çekildiğini, ancak tasfiye halinde olduğunu yeni öğrendikleri T4 ticaret sicildeki kayıtlı adresinde bulunamadığından ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, sözleşmenin şekil şartlarına uygun olmadığını, senetlerin emre yazılı olması ve her bir taksit için ayrı ayrı imzalatılmaması nedeniyle geçersiz olduklarını belirterek, yargılama sırasında ortaya çıkacak her haktan fazlayı talep ve dava hakkını ve sait hususlarda dava hakkını saklı tutmak kaydı ile senetlerin icrasının tedbiren durdurulmasını, davanın kabulü ile müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmenin geçersizliği tespit edilerek senetlerin ve tüm hakkın iadesine karar verilmesini, sözleşmenin geçersizliğine karar verilemediği durumda ise sözleşmenin gereğinin...

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece delillerin takdir ve değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının uygulanması ve yorumunda hata edildiğini ve kararda Anayasal anlamda bulunması gereken bir gerekçeye de yer verilmediğini, takip konusu senetlerin teminat senedi olmayıp açıkça birer gerçek borç senedi olduğunu ve taraflar arasındaki sözleşmede senetlerin teminat senedi olduğu anlamına gelebilecek herhangi bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin bütün olarak incelenmesi halinde senetlerin gerçek borç senedi olduğunun anlaşılacağını, 140.000,00 TL peşin banka ödemesinin avans ödeme olarak kararlaştırıldığı, geriye kalan bedel için 10 adet 72.5000,00 TL bedelli senetlerin tanzim edileceğinin kararlaştırıldığını, bu senetlerin borcun ifasının hedeflediğini, her taksidin muacceliyetinde senedin iadesinin sağlanacağını, ciro edilmesinin yasaklanmasının da borca ilişkin senetler olduğunun kanıtı olduğunu, davacı borçlunun da müvekkiline verdiğini...

          DELİLLER VE GEREKÇE: Dava sözleşmenin feshi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafça davaya konu senetlerin feshini talep ettiği gayrimenkul hisse satışı sözleşmesine istinaden verildiği iddiasıyla sözleşmenin feshi ve menfi tespit talep edilmiştir. Davaya konu "hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi "başlıklı sözleşmenin T4 Kaplıca Ticaret Ltd Şti ile Filiz Sınacı arasında 015109 sözleşme numaralı 16/07/2016 tarihli devre mülk sözleşmesi imzalanmıştır. bu sözleşmeye göre, davacı, 31.haftada 7 gece 8 gündüz süreyle devre mülk hakkı kazanmış, bunun karşılığında, 9.000 TL olarak belirlenen satış bedeli için sözleşmenin alt kısmında ödeme vadesi ve tutarları belirtilen senetlerin, T4 Ltd. Şti.'ne verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede 15/08/2016 tarihinde 1000 TL ve 05/09/2016 tarihinden itibarin 263'er TL'lik toplam 27 adet senet verildiği anlaşılmıştır. İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2017/3470 Esas sayılı dosyasında Ege Otelcilik ...Ltd....

          Elektronik Ltd.Şti'nden 17.12.2002 tarihli kira sözleşmesi ile Photo-Vep cihazı kiraladığını, sözleşme uyarınca bu şirkete senetler verildiğini, cihazın arızalı çıkması üzerine sözleşmeye uygun olarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiğini, senetlerin bedelsiz kaldığını, ancak sözkonusu şirketin danışıklı olarak senetleri davalıya ciro ettiğini, davalının da müvekkili aleyhine takip başlattığını, davalının ... Ltd.Şti'nin vekili olan avukatın kardeşi olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etimştir....

            a ciro ettiği, davalı ...L td.Şti, davacıdan satmayı vaat ettiği taşınmaz karşılığı aldığı senetlerin bedelini hak etmeden ve sözleşmenin davacı keşideci tarafından feshedildiğini ve bu nedenle senetlerin bedelsiz kaldığını bilerek diğer davalıya devrettiği, diğer davalının da aralarındaki ticari ilişki kapsamında bilebilecek konumda bulunması nedeniyle davacıya ait senetlerin bedelsiz olduğunu bilerek devraldığı ve icra takibine konu yaptığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3934 E sayılı takip dosyasına konu 8 adet bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının bonoların iptali talebinin reddine, kötüniyet tazminatına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu durumda bu senetlerin ciro yolu ile devri de geçersizdir.Ayrıca sözleşmenin feshinin de talep edilmesi gerekmez.Öyle olunca mahkemece dava konusu senetlerin iptaline karar vermek gerekirken,yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,30.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu