GEREKÇE : Dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle davalı tarafından teminat mektubunun nakte çevrilmesi ve ciro prim alacağının ödenmediği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... Atm nin 15/09/2017 tarihli, 2015/... e. 2014/... k. Sayılı kararının incelenmesinde davacının ... ofisi a.ş., davalıların ... ve ... Ltd. Şti....
Konut Yapı Kooperatifi arasında satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, daha sonra 03.01.2004 tarihli ön protokol başlıklı sözleşme ile inşaatın yapım işinin davalıların onayı ile müvekkili yükleniciye devredildiğini, protokol uyarınca davalıların sözleşmenin feshi için ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/73 Esas sayılı dosyasından feragat edeceklerini taahhüt etmelerine rağmen davaya devam edip, dava sonunda sözleşmenin feshine karar verildiğini, davalıların haksız ve hukuka aykırı yollarla inşaatın devamını engelleyip ve sözleşmenin feshi kararı alarak müvekkilini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ....000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davaya bakma görev ve yetkisinin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı şirketin davalıdan halı yıkama makinesi satın aldığını, satın alınan makinede ortaya çıkan gizli ayıp niteliğindeki eksik ve arızalar sebebiyle maldan yararlanmanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile makine bedeli olan 61.422,90 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu makinedeki ayıp iddiasına ilişkin olarak davacı tarafından süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını, davacının iddia ettiği arızanın kullanım hatasından kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
arasında mevcut sözleşmenin Davalı tarafça haksız olarak fesih edildiği kanaatinde ise; - Davacının davalıdan sözleşmenin kalan süresi için (01.09.2017-31.12.2017 dönemi) talep edebileceği brüt kazanç kaybının 122.000,00 TL olduğu, - Davacının haksız fesihten dolayı işçilerine ödemiş olduğu kıdem tazminatlarından dolayı davalıdan talep edebileceği tazminat tutarının ......
DAVA Davacı vekili; davanın Kamu İhale Kurumuna ihbarı ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı feshi ile birlikte davacı şirketin ihalelere katılmasının yasaklanması nedeniyle teklif veremediği ihalelerin bedellerinden davacının elde edeceği kazanç tutarında fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 40.000 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yargı yolu ve görev yönünden, aksi halde zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden, kabul görmemesi durumunda esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Zira, 2 numaralı bozma bendinde açıklandığı üzere, portföy tazminatı ile sözleşmenin süresinden önce haksız feshedildiği iddiasına dayalı ve müspet zarar kapsamındaki gelir kaybı zararı birbirlerinden tamamen farklı tazminat türleridir. Davacı-karşı davalı vekili, acentelik sözleşmesinin süresinden önce haksız feshedildiğini, feshedilmeseydi gelir elde edeceğini, elde etmesi gereken gelirden mahrum kaldığını ileri sürmüştür. O halde, anılan istemin açıklanan ilkeler doğrultusunda irdelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle hüküm kurulması da yanlış olmuş, kararın davacı-birleşen davanın davalısı yararına bozulması gerekmiştir. Ayrıca, kabul şekli bakımından da portföy tazminatı bakımından kısmi dava edilen miktara dava, ıslah edilen tutara ise ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir....
İş Mahkemesi kararına dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş ise de dava konusu alacağın, taraflar arasındaki sözleşmenin 12 nci maddesine dayandığını, davalının müvekkili şirketin müşteri portföyünü kullandığı hususunun sabit olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme hükmünün karşı tarafa, sözleşmenin haklı feshi ya da işverence haksız feshi nedeniyle sebep olduğu zarardan kurtulma hakkı vermediğini, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın çözümünde öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması, sözleşmede hüküm olmaması halinde ise ilgili yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dolayısı ile dava konusu uyuşmazlığa taraflar arasındaki sözleşmenin 12 nci maddesinin uygulanmasının gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda teknik incelemenin sınırlı bir şekilde yapıldığını ve müvekkilinin zararı ile ilgili hesaplamaların eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz yerde açıldığı davalı bankanın faaliyet merkezinin Sarıyer/İSTANBUL olduğu gibi taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde yetkili yerin İstanbul mahkemeleri olarak belirlendiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, ayrıca dava zaman aşımı ileri sürmüş, esasa ilişkin ise davacıların tazminat talebinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu fazla yapılmış tahsilat bulunmadığını savunarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini talep etmiştir. GEREKÇE Dava maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dvanın temelini taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi oluşturmaktadır.Davacı tarafça , davalı bankanın bu kredi sözleşmesine istinaden fazla tahsilat yaptığı iddiasına dayalı olarak eldeki dava açılmıştır.Buna göre tarafların arasındaki uyuşmazlık da sözleşme ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
Davalı,davacının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle fesih işleminin gerçekleştiğini, davacının kendi kusuruna dayalı olarak tazminat talep edemeyeceği gibi davacı tarafından malvarlığında haksız bir eksilme olduğunun ispat edilemediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne,manevi tazminat talebin ise reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile 09.12.2002 tarihli 20.000 kg ve 27.000 Kg salça alımına ilişkin iki ayrı sözleşme imzalandığını, sözleşmeye uygun olarak malları teslim ettiğini, sözleşmenin feshi işleminin haksız olduğunu iddia etmiş, davalı savunmasında fesih işleminin hukuka uygun olduğunu savunmuştur....
süresinden önce feshinden dolayı tazminat bedeli, 2.832.000,00 TL sözleşmeye dayalı müşavirlik bedeli, 3....