Maddesi gereğince sözleşmenin haksız fesih nedenine dayalı asıl ve ıslah dilekçesi ile açtığı tazminat davasının KABULÜ ile 915.764,04 TL tazminatın sözleşmenin haksız fesih tarihi olan 17/10/2013 tarihinden itibaren işleyelecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar vermek gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davacının davalı şirket aleyhine TTK 123....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, rekabet yasağının ihlali nedeniyle, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağına ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının haksız rekabet ettiği iddiasına dayalı olarak cezai şart talep edilmişse de; davalı ile aralarındaki gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesinin 4/d maddesi gereğince sözleşmenin devamı sırasındaki davalının iyiniyet, dürüstlük ve özen borcuna aykırılık iddiasına dayalı olarak da cezai şart talebinde bulunulmuştur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi hükmü uyarınca İş Kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayalı her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde İş Mahkemesi görevlidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/1117 KARAR NO: 2018/252 DAVA TARİHİ: 17/12/2010 KARAR TARİHİ: 20/03/2018 DAVA: Sözlemenin Haksız Feshi nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ: 27/10/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....
Dairemizin 2016/6266 esas ve 2016/13991 karar sayılı ve 26/10/2016 tarihli bozma ilamı ile "Dava, taraflar arasındaki yetkili satıcılık ve servis faaliyetlerinin davalının noterlik kanalıyla gönderdiği 14/01/2009 tarihli ihtarı ile sona erdirildiği ve sözleşmenin bu şekilde haksız feshedildiği iddiasına dayalı kar mahrumiyeti alacağına ilişkindir. Davalı savunmasında, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile feshedildiği bildirilmiştir. Davacı taraf bu yöndeki savunmayı kabul etmemekte ise de dosyada bir örneği bulunan 13/01/2009 tarihli faks mesajı ile davalıya sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun geri istendiği anlaşılmaktadır. Nitekim davalı tarafça bu talep doğrultusunda teminat mektubunun davacıya iade edilmiş olduğunu bildirdiği, davalı tarafça davacıya hitaben gönderilen 10/03/2009 tarihli noter ihtarnamesi içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.1.5. maddesinde teminatın yürürlük şartı olduğu açıkça düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle denkleştirme ve manevi tazminat talebinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Davacı, davalı sigorta şirketi ile aralarında ------imzalandığını, sözleşme gereği üzerine düşen edimi eksiksiz yerine getirdiğini, bu kapsamda davalı tarafa yeni müşteri çevresi kazandırdığını ve sağlanan prim ödemesi ile davalı tarafın ticari olarak gelir elde etmesine vesile olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafıdan sözleşmenin haksız ve tek taraflı olarak feshedildiğini, sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle Türk Ticaret Kanununun 122....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki ... sözleşmesi niteliğindeki 30.04.2005 tarihli sözleşme gereği verilen çeklerin sözleşmenin feshi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; mahkemece sözleşmenin feshine bağlı cezai şart yönünden davanın kabulü doğru ise de, indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmasına rağmen yapılacak indirim oranının belirlenmeden dava konusu edilen tutarın talep edilebilecek miktarın çok altında olduğundan bahisle cezai şarta ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, ayrıca satış taahhüdünün sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre içinde geçerli olup fesihten sonraki dönem için satış taahhüdünün yerine getirilmediği iddiasına bağlı cezai şart istenemeyeceği gözetilmeden satış taahhüdüne bağlı cezai şart yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kâr kaybı ve sözleşmenin feshi nedenine dayalı cezai şart yönünden kabulüne, satış taahhüdüne ilişkin cezai şart yönünden reddine, sözleşmenin feshi nedenine dayalı cezai şart alacağı 10.000 USD karşılığı...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin düzenlenmesinden yaklaşık 1,5 yıl sonra davalı tarafça feshedildiği, feshin ancak bir sonraki yıl için geçerli olabileceği, zira 2014 yılında herhangi bir fesih bildirimi olmadığından sözleşme hükümlerine göre 2015 yılı için sözleşmenin bir yıl uzamış sayıldığı, haksız fesih nedeniyle davacının zararının tazmininin karşılanması gerektiği, ancak haksız feshin tek başına manevi tazminat verilmesini gerektirmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kabulü ile 92.265,82 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa 4. Asliye Hukuk ile 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 12.06.2006 tarihinden geçerli olmak üzere kira sözleşmesi düzenlendiği, davanın 31.05.2007 tarihinde 130.000.00.- YTL. değer gösterilerek açıldığı, davayı açan kiracının hata ve hileye dayalı sözleşme düzenlendiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I maddesinde "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi, yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları" Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamındadır....
ISLAH: Davacı vekili 27.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep ettikleri tazminat miktarını artırarak 33.080,88-TL olarak ıslah etmiştir. CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacı iş yerinde 01.05.2007 tarihinde çalışmaya başlamasına rağmen sigorta girişinin 10.10.2008 tarihinde yapıldığını, iş sözleşmesinin davaya dayanak iş sözleşmesinin davacı tarafça baskı ile 2016 yılında imzalatıldığını, müvekkili tarafından iş akdinin haksız feshi nedeniyle İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinin 2016/597 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın sonucuna göre sözleşmenin işverenin kusuru ile sona ermiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceğini, fesih haksız olduğundan müvekkiline imzalatılan sözleşmenin de geçerli bulunmadığını, müvekkili garson olarak çalıştığından iş sırrı niteliğinde bir bilgiye sahip olmasının beklenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; kesinleşen Anadolu 2....