WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davalının davacı adına iş görüşmeleri yaparak Pazar ve satış bağlantıları kurması gerektiği, davacının işleri kabul edip etmemekte serbest olduğu hususlarının çekişmesiz bulunduğu, davacı yanca davalının satış ve pazarlama işini yapmadığı belirterek sözleşmenin feshedildiği, davalının çeşitli kurumlarla iş görüşmeleri yaptığını ileri sürdürdüğü, ancak iş görüşmeleri hakkında yazılı delil sunmadığı, savunmasını kanıtlamak için tanık deliline dayandığı, davacının muvafakat etmemesi nedeniyle davanın niteliği ve değeri itibariyle tanık delilinin kabul edilmediği, sözleşmenin feshinin haksızlığının davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilinde temyiz edilmiştir....

    Davalının işyerini kapattığı ve bilahare üçüncü kişiye devrettiği,bu durumun sözleşme hükümlerine aykırı olduğu hususları taraflar arasında ihtilaflı olmadığı gibi, davalı duruşmada işyerini kapattığını beyan etmiş ancak sözleşmenin feshinin yazılı yapılmadığı için geçersiz olduğunu savunmuştur.Mahkemece de sözleşmenin VIII/2 maddesi hükmüne göre davacının fesih sebeplerini yazılı olarak bildirmesi gerektiği halde şekil şartına uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı 26.1.2011 tarihli tutanak ile sabit olduğu gibi davalı tarafça da bu husus açıkça kabul edilmiştir....

      A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin 11/3 maddesi uyarınca davacının ilk 6 aylık primin bedeli olarak 181.250 USD yi 15/01/2005 tarihinde ...’a ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin açık hükümleri karşısında davacının çeşitli bahanelerle sözleşme ile ilgili ana edimini yerine getirmekten kaçındığını, davacının sözleşmenin 11/3 maddesi gereğince ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin davalı ... A.Ş. tarafından feshedildiği, ödeme tarihi sözleşmede düzenlendiğinden ayrıca ihtara gerek kalmayıp temerrütün gerçekleştiğini, davalı ...Ş.nin dava konusu sözleşmenin tarafı olmadığını ve pasif dava ehliyeti bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde toplanan delillere göre davacı ile davalı ... A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin 11/1 maddesi gereğince mehil vermeksizin davalı ......

        Davalı vekili, davacının çalışanlarının işi usul ve sözleşme ile talimatlara uygun yapmadıklarını, davacının denetim görevini ihmal ettiğini, bu konuda tutanak tutulmuş olduğunu, sözleşmenin karşılıklı mutabakat sağlanarak sona erdirildiğini, keyfiyetin 11.05.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile yazılı hale getirildiğini ve 30.05.2012 tarihinde de davacıya bildirildiğini, sözleşme feshinin iki tarafın rızası ile yapıldığını, sözleşmenin feshine davacının sebep olduğunu, davacının talebinin tamamının davacının kazancı olarak istenmiş ise de içersinde başka alacak kalemlerinin olduğunu, davacının yoksun kalınan kârını ispatlar hiç bir delili olmadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddine ve davacı tarafın asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir....

          TL 'den fazla karı olacağını, beklemeden dolayı da büyük zarara uğradığını ileri sürerek sözleşmesinin haklı sebeplerle feshinin tespitine, müvekkiline sözleşmede verileceği taahhüt edilen ve verilmeyen dairelerin bedelleri ile sözleşme ifa edilse idi müvekkilinin mahrum kalınan kar bedelinin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, taraflarının tacir olmadığı, ... Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alındığı, somut olayda uyuşmazlığın, davalıların taşınmazlarında kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu inşaatın davalılar tarafından 3.kişiye devredilecek olması nedeniyle sözleşmenin iptali talebi ve tazminat davası olduğu, davanın ......

            Davalı vekili, müvekkilince okurlarından eserlerini piyasada ve D&R kitapçılarında bulamadıklarına dair aldığı şikayetler nedeniyle, davacı tarafa gönderilen ihtarnamelerin cevapsız kalması sonucu sözleşmenin feshinin zorunlu hale geldiğini, davacı tarafın satış ve dağıtım konusundaki ihmalleri nedeniyle müvekkilinin elde etmesi muhtemel telif bedellerinden mahrum kaldığını, kitapların dağıtım ve tanıtımı konusundaki aksaklıkların giderilmediğini, müvekkilince sözleşmeye konu eserlerin başka bir yayınevi tarafından basılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda; sözleşmedeki tüm maddelerin yorumu sonucu başlangıçta teminat ipoteği tesis edilmeden yükleniciye pay devri karşılığı inşaat sözleşmelerinde görülen bir durum olmadığından, temel amacın arsa sahiplerine ait yapının imal edilip teslim edilmesinden sonra diğer bina tapusunun yükleniciye teslim edilmesine ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, davalının 6 no'lu parseldeki inşaata başlamadan 5 no'lu parseldeki taşınmazı davacının verdiği vekaletname ile üzerine devralmasının taraflar arasındaki güveni sarstığı, bu nedenle arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshetmekte haklı oldukları gerekçesiyle, sözleşmenin feshinin kabulü ile davalı şirket adına olan 5 no'lu parselin tapusunun iptali ve davacı Veysel Dügen adına tesciline ve davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dairemizin ...gün ve ... E., ... K. sayılı ilamı ile mahkeme kararı onanmıştır....

                Taraflar arasındaki tazminat- sözleşmenin feshinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 E. sayılı dosyasının, dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin delil tespiti işlemi ile 12.08.2009 tarihinde tespit edildiği halde sözleşmenin 4.5.2010 tarihinde feshedildiği, bu durumda aykırılık teşkil ettiği ileri sürülen eylemin üzerinden uzun bir süre geçmiş olduğu gözetildiğinde davacının sözleşmeyi fesih hakkından vazgeçmiş olduğunun kabulünün gerektiği davacı bu hakkını uzun bir süre kullanmadığından davalı bayi nezdinde haklı bir güvenin oluşmasına yol açtığı, sözleşmenin feshinin açıkça hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği, zira davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialardan birinin davalının Eylül 2009 ve Mart 2010 tarihlerinde LPG alımlarının %55 düşmesi olduğu, oysa tespit işleminin 12.08.2009 tarihinde yapıldığı, bu durumda sözleşmenin fesih sebebi geçerli olmadığından davacının sözleşmeyi feshinin de geçersiz olduğu, dolayısıyla davacının depozito bedeli, kar mahrumiyeti ve cezai şart talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar tarafından sözleşmenin kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalının 60 günlük süre vererek ihtarname göndermiş olduğu, verilen sürede de borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiği, mahkemece verilen sözleşmenin feshinin tespitine dair kararın Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiği, yangının ise sözleşmenin fesih tarihinden sonra çıktığı belirtilerek, sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu