Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2009/103 E. no'lu dosyasında davalı arsa sahiplerinin gecikme tazminatı sebebiyle açtığı davalarının derdest olduğu, asıl sözleşmenin feshinin talep edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa, davalı ... üzerinde kalan zemin kat 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin 48/384 oranında arsa payı bulunduğundan, bu davalı hakkında davanın kabulü gerekirken, reddi doğru olmamıştır. 4- Her ne kadar verilen tapuların iptali ile tekrar davacılar adına tesciline karar verilebilmesi için öncelikle sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin talep edilmesi gerekirse de, Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, verilenlerin iadesi talebinin içerisinde sözleşmenin geriye dönük fesih talebinin de bulunduğu gözetilerek, feshe ilişkin de hüküm kurulması gerekirken, bu hususun gözden uzak tutulması isabetli görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, aralarındaki sözleşmeye dayanarak davalı kurum mensuplarına ilaç verdiğini, Davalının karne sahiplerince alınmayan ilaçların kuruma fatura edildiğini gerekçe göstererek aralarındaki sözleşmeyi fesh ettiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aynı konuda Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tahkikat sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve verilen bu kararın kesinleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkil şirketin bayisi iken bayilik sözleşmesini feshettiğini, bayilik sözleşmesi ve ekindeki protokol gereğince davalı şirkete bayilik verilirken destek primi ödendiğini, 27.10.2004 tarihli protokolün 5. maddesi gereğince bu tutarın müvekkil şirkete iade edileceğinin kabul edildiği, davalının sözleşmenin başlangıcından bir yıl geçmeden bayiliği bıraktığını,bu nedenle sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, müvekkilinin teminat mektubu ile karşılanmayan destek priminin tahsili için icra takibine başlandığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusunun vergi hatası kapsamında olmadığı, ihalenin yapılması ve sözleşmenin imzalanması ile damga vergisinin doğduğu, sözleşmenin feshinin vergilendirmeyi etkilemeyeceği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İleri sürülen iddialar temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ......
. … İSTEMİN KONUSU : Davacı tarafından, Yıldırım Belediye Başkanlığı'na bağlı Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün … ihale kayıt numarası ile yapmış olduğu hizmet alım ihalesi nedeniyle ödenen ve sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden sözleşme damga vergisi ile ihale damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusunun vergi hatası kapsamında olmadığı, ihalenin yapılması ve sözleşmenin imzalanması ile damga vergisinin doğduğu, sözleşmenin feshinin vergilendirmeyi etkilemeyeceği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı ve davalı şirket arasında adi yazılı 19.12.2011 tarihli alım-satım sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin daha sonra 15.08.2012'de tadil edildiğini, tadil sözleşmesinde inşaata 30.09.2012'de en geç başlanacağının kararlaştığını, 23.01.2013 tarihi itibariyle dahi elektrik projesinin belediyeye sunulmadığını, sözleşmenin feshi için şartlar oluştuğunu ve fesih ihtarı yollandığını ileri sürerek 200.000 TL cezai şart ve davalıya ödenen 120.000 TL için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin ediminin davacı tarafça yerine getirildiği, davalının söleşmeyi feshettiği; ancak sözleşmenin feshinin geçmişe dönük olarak yerine getirilmiş edimlerin varlığını etkilemeyeceği, davacının komisyon bedeline hak kazandığı, davacı tarafından verilen ibranın, sözleşmenin %3,5 komisyon bedelinin davacı isteği üzerine başka şirket hesabına yatırıldığından kaynaklandığı ve %1 komisyon alacağını kapsamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
K A R A R Davacı eczacı, davalı kurum ile sözleşme imzaladıklarını, davalı kurumun eczanede yaptırdığı denetim sonrasında farmasötik eşdeğer olmayan ilaç verildiği ve aynı hususta bir yıl içinde ikinci ihtar yapıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi 3 ay süreyle feshettiğini ve 511,70-TL cezai şart uygulandığını, yapılan işlemin haksız ve hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptali ile 511,70-TL tutarında uygulanan cezai şart bedelinin iptali ve muarazanın giderilmesi istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı yan tarafından sözleşmenin feshine dayanak gösterilen raporların dosyaya sunulmadığını, bu nedenle davalı yanın sözleşmenin feshinin dayanağının söz konusu raporlar olduğu iddiasını ispat edemediğini, davalının editörü ... tarafından müvekkiline gönderilen 28.06.2018 tarihli sosyal medya uygulaması mesajında "akademik kurul sorguladı bizi" dense de ne kurulun kimlerden oluştuğuna ne de söz konusu raporlara ilişkin herhangi bir bilginin verilmediğini, asıl önemlisinin de editörün kitabı basamayacaklarını ifade ederek sözleşmenin feshini bildirdiği mesajın, rapor tarihlerinden çok önce olduğunu, tüm bu nedenlerle söz konusu feshin haksız olduğuna karar verilmesi gerekirken, aksi yönde karar verilmiş olmasının hukuka aykırı bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu sözleşmenin feshinin haksızlığının değil, müvekkilinin çeviri kitabının yeterliliğinin incelendiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin...