Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince, davalı yüklenicilerin, süresinde inşaatı tamamlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespiti ile uğradıkları zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının süresinde edimini yerine getirmediği gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespitine ve hesaplanan kira mahrumiyetinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı eczacı olduğunu, davalı kurum ile arasında aktedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek fesih işleminin iptali ile sözleşmenin yürürlukte bulunduğunun tesbitini istemiştir. Davalı sözleşmenin feshinin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davacının reddini dilemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, sözleşmenin bitim tarihinden (31.09.2009) itibaren süresinde fesih bildiriminde bulunulmadığı için sözleşmenin 31.03.2010 tarihine kadar uzadığı, davalının 16.09.2009 tarihindeki feshinin haklı olmadığı, davalının feshinin sözleşmenin bitim tarihinden (31.03.2010) itibaren sonuç doğuracağı, davacının sunduğu hizmetlerden kaynaklanan faturalara dayalı alacağın yerinde olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne, davalının iki ayrı icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, ayrı ayrı %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 26.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre ömürleri dolan parçaların sözleşme uyarınca yüklenici olan davalı tarafından değiştirileceği davalının makinaların bakımı yönünden gerekli özeni göstermediği, davacının sözleşmeyi 20.02.2002 tarihli tek taraflı feshinin haklı nedene dayandığı, davacının sözleşme uyarınca 13.452 DM cezai şart talep edebileceği gerekçesiyle sözleşmenin feshinin tespitine, 7.019.78 YTL’nin davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulü ile 2002/2857 sayılı takip dosyasına borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ı tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda uyuşmazlığın, sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı hususu üzerinde durulup bu yönden araştırma ve inceleme yapılarak çözümlenmesi gerekmektedir. Sözleşmenin feshinden sonra davalı taraça davacıya iki kez mal verilmiş olması başlangıçtaki fesih sebebine etkili olamaz. Başka bir ifade ile sözleşmenin feshinin haklı olduğunun saptanması halinde davacının tazminat talebinin yerinde olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle iş sahibi kooperatifçe sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının eldeki davada sonuca etkisinin bulunmamasına, sözleşmenin feshi ile birlikte tarafların yek diğerinden aldığını vermekle yükümlü bulunmasına ve sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığının ileride bu dava dışında açılabilecek davalarda değerlendirilebileceğinin tabiî bulunmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2.762,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmenin feshinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 6.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
geçmesi ile sözleşmenin münfesih hale geleceğinin'' bildirildiği, bu ihtarname dikkate alındığında, davalının sözleşmenin 13. maddesinin 1. fıkrasının üçüncü cümlesinde öngörülen fesih bildirimi yoluyla sözleşmeyi feshettiğinin anlaşıldığı, bunun için davacının temerrüde düşmüş olması gerekmediği, gibi davacıya süre tayin edilmesinin de gerekmediği, hükümde açıkca 3 (üç) ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmenin her zaman feshedilebileceğinin öngörüldüğü, burada temerrüdün şart olmadığının açık olduğu, çünkü aksinin kabulü halinde hem temerrüdün olacağı, hem de 30 gün süre verilerek temerrüdün giderilmesinin isteneceğini, ardından temerrütteki borçluya 3 ay sonra geçerli olacak fesih bildiriminde bulunulacağını, bunun ise temerrüt sebebiyle feshin mahiyetine aykırı olduğu, hükmün ifade tarzının da bu yolun birinci cümledeki temerrüt sebebiyle fesihten farklı olduğunu gösterdiğini, bu itibarla sözleşmenin feshinin haklı olduğu, yine sözleşmenin 13.5 maddesi gereği fesihten dolayı...
Uyuşmazlık, davacı tarafça sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça sözleşmenin feshinin nedeni olarak, davalının mal alımını fiilen durdurduğu ileri sürülmüş ise de, sözleşmede sürenin öngörülmediği, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5.000 koli kota için geçerli olduğu, davalının Ocak 2016 tarihinden itibaren davacıdan mal tedarik etmediği sabit ise de, davacının davalıyı bu edimini ifada temerrüde düşürmeden doğrudan sözleşmeyi 13.06.2016 tarihinde feshetmesi haklı neden olarak görülemeyeceği gibi, davalının sözleşmenin devamı süresince, başka firmalardan mal tedarik ettiğinin de dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamamış olması da gözetildiğinde, davacının sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayanmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
feshinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunun tespiti talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, yetkili servis sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve sözleşmenin devamına yönelik talebin ise esastan reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16....