WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı zararını talep ederken emlakçıya vermiş olduğu ücret ile yapılan noter masraflarını istemiştir. Sözleşmenin haksız feshinde davacı taraf yapmış olduğu masrafları ve mahrum kaldığı karı talep edebilmektir. Bu durumda sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı hususu önem kazanmaktadır. Mahkemece feshin haklı olup olmadığı tartışılarak bu husus belirlendikten sonra davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin menfi zarar mı yoksa müspet zarar mı olduğu konusunda HMK’nın 31. maddesine göre davacıdan açıklama talep edilerek davacı talepleri doğrultusunda inceleme yapılması suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, feshin haklı olup olmadığı tartışılmaksızın sözleşmede yazılı olan cezai şartın yarısına hükmedilerek karar verilmesi doğru olmamıştır....

    -K A R A R- Davacı vekili, aralarında müvekkilinin de bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 27.01.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirerek bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslim edilmediğini, ortak alanlarda bir çok eksik ve kusurlu iş bırakıldığını ileri sürerek, ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işlerin tesbitiyle giderilmesi, aksi halde eksik ve kusurlu işlerin bedelinin tespiti ile tahsiline ve 6.000,00 TL müspet zarar ile 2.500,00 TL menfi zararın tahsilini, arsa sahiplerine ait olan B blokun kazan dairesinin boşaltılarak teslimine karar verilesini talep ve dava etmiş, ıslahla eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi aksi halde bedeli olan 47.218,70 TL ile 8.500,00 TL müspet ve menfi zararın tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacıya ait bağımsız bölümlerin eksiksiz olarak teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Buna göre yukarıda açıklandığı üzere sözleşmenin davalı arsa sahiplerince haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile taraflar arasındaki sözleşme geriye etkili olarak feshedildiğinden sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda tasfiyenin yapılması gerekir. Davacı terditli olarak müspet ve menfi zarar talep etmiş olmakla geriye etkili fesih halinde kural olarak sadece menfi zarar talep edebilecek ise de haksız fesih halinde müspet zararları kapsamında olan kar kaybını da talep edebilir. Davacı yüklenicinin sözleşmenin geçerliliğine inanarak yaptığı masrafları da dikkate alınarak menfi zararları ile kar kaybının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

      Buna göre yukarıda açıklandığı üzere sözleşmenin davalı arsa sahiplerince haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile taraflar arasındaki sözleşme geriye etkili olarak feshedildiğinden sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda tasfiyenin yapılması gerekir.Davacı terditli olarak müspet ve menfi zarar talep etmiş olmakla geriye etkili fesih halinde kural olarak sadece menfi zarar talep edebilecek ise de haksız fesih halinde müspet zararları kapsamında olan kar kaybını da talep edebilir. Davacı yüklenicinin sözleşmenin geçerliliğine inanarak yaptığı masrafları da dikkate alınarak menfi zararları ile kar kaybının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının, bozma ilamı ile davalı İdarenin feshinin haksız olduğunun ve davacı tarafça menfi zarar talep edilebilip müspet zarar talep edilemeyeceği hususlarının kesinleştiğinin, bozma ilamı doğrultusunda alınan menfi zarar hesabına yönelik bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

          Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Öğreti ve uygulamada menfi zarar, “uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar” olarak kabul edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı yüklenici sözleşmenin feshinde haksızdır. Yaptığı harcamalar ise davalı arsa sahibi yararına olmadığı gibi arsa sahibi tarafından da kullanılmamıştır. Bu hususlar üzerinde durulmadan menfi zarar talebinin de reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun görülmüştür....

            , ıslahla eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi aksi halde bedeli olan 47.218,70 TL ile 8.500,00 TL müspet ve menfi zararın tahsilini istemiştir....

              Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. ./.. s.3 15.H.D. 2016/1750 2017/1330 "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2015/85 E-2020/719 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVANIN KONUSU : Müspet ve Menfi Zararların Tespiti/ Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 06/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan müspet ve menfi zararların tespiti ve alacak istemlerine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan müspet ve menfi zararların tazmini ve istirdat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                  Somut olayda sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenebilecek olup, davalının karşılamakla sorumlu olduğu zarar, alacaklının müspet zararıdır, davacı menfi zararını isteyemez. Dolayısıyla sözleşmenin kurulması için yapılan giderlerden olan damga vergisi menfi zarar kapsamında olup talep edilmesi yerinde değildir. Bu suretle, davacının sözleşmenin düzenlenmesi sırasında verilen damga vergisinin davalıdan tahsili talebi ile bir kısım araçlarını piyasa fiyatları altında satmasından kaynaklanan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu