WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm sözleşme bedeli, tüketici tarafından ödemesi gerçekleştirilen bedel ve de cezai şart miktarı dikkate alındığında taraflar arasında yapılan ibra sözleşmesindeki cezai şart kesintisinin miktar itibarıyla tüketici aleyhine sonuçlar doğuran ve de haksız şart vasfı taşıyan bir sözleşme hükmü olup olmadığının da tarafların hukuka uygun hak ve menfaatleri örselenmeksizin tartışılması gerekmektedir....

İlk cezai şart ve yaptırımın tebliğ tarihi itibarı ile yürürlükte olan 2015 yılı SGK Eczane protokolü dönemine ait olduğu, ikinci fiilin gerçekleştiği ve bu fiile istinaden uygulanacak cezai şart ve fesih işleminin tebliğ tarihinin ise 07.06.2016 olduğu, bu tarihte 01.04.2016 tarihi itibarı ile SGK - TEB arasında yeni protokol imzalanmış olup cezalar aynı protokol dönemine isabet etmediğinden cezai şartın ilk tespit gibi uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. Buan göre; fesih cezasının uygulanamayacağı yönünde, ayrıca ilaç bedelinin iki katı tutarında ve ilaç bedeli olan 4.019,70 TL cezai şart uygulanması gerektiği yönünde kanaat içeren bilirkişi raopru esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Ancak, belirlenen cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahfına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunun saptanması halinde tacir olan borçlu yönünden de cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay uygulamalarıyla kabul edilmektedir. Somut olayda belirlenen cezai şart miktarının borçlunun ekonomik yönden mahfına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğu mahkemece saptanmış ise de, belirlenen toplam cezai şart miktarı üzerinden makul ölçüde bir indirim yapılması gerekirken, davada kısmen talep edilmiş olan miktar üzerinden indirim yapılmış olması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş davanın, talep edilebilecek cezai şart miktarının bir bölümüne yönelik kısmi dava olduğu gözetilerek sözleşmenin 28. maddesine göre belirlenen toplam cezai şart miktarı üzerinden makul ölçüde indirim yapılıp talebi de aşmayacak şekilde sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır....

      sözleşmede kararlaştırılan “taşınmazın değeri kadar ceza ödeneceğine” ilişkin hüküm, ifaya ekli cezai şart niteliğindedir....

        Somut uyuşmazlıkta, 08.06.2012 tarihli sözleşme belirli süreli olarak düzenlenmiş ve süresinden önce feshe bağlı olarakhak veya borç doğuracak şekilde cezai şart kararlaştırılmıştır. Davacı işçi, sözleşmenin süresinden önce işveren tarafından feshine bağlı olarak cezai şart ile birlikte bakiye süre ücretini ayrı ayrı talep etmiş ve mahkemece her iki istek hüküm altına alınmıştır. Bakiye süreye ait ücret bakımından indirime gidildiği halde cezai şart yönünden herhangi bir indirim yapılmamıştır. İş sözleşmesinin 7. maddesinde, sözleşmenin süresinden önce feshine bağlı olarak sözleşmenin kalan süresi içinde ödenmesi gereken haklar toplamı kadar cezai şart ödemesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 5/14. maddesinde, cezai şart hükmünün diğer yasal hakların talebine engel olmadığı hükme bağlanmış ise de, aynı feshe bağlı olarak ortaya çıkan cezai şart ile bakiye süre ücretinin ayrı ayrı talep edilebilmesi için bu yönde sözleşmede açık düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır....

          Davalı vekili, yanlar arasında 29.12.2005 tarihli protokol ile 03.01.2006 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 5 yıllık süre için yapıldığını, 5 yıl sonra sözleşmenin hem süre hem de Rekabet Kurulu'nun 2002/2 sayılı tebliğinin değişmesi üzerine yanlarca sonlandırıldığını, sözleşmenin 13.maddesinde belirtilen hallerde davalının, davacıya cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini, cezai şartın gerçekleşmediğini, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalının kapasitesinin çok üzerinde satış yaptığını, bir an için davacının haklı olduğu düşünülse dahi, sözleşmenin 23.maddesi ile cezai şart tutarının 10.000 USD ile sınırlandırılmış olduğunu, davacının eksik alımdan dolayı bayiinin kusurlu olduğunu kanıtlaması gerektiğini, sözleşmenin haklı nedenle sürenin sona ermesi nedeni ile bozulduğuna göre ceza koşulunun istenemeyeceğini, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın borçlunun iktisaden mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek olması halinde...

            Böyle bir cezai şart hükmü, Borçlar Kanunu'nun 325. maddesine göre talep konusu yapılabilecek olan sözleşmenin kalan süresine ait ücret isteğinden farklıdır. Bu durum, konuya dair yasal düzenlemenin tekrarı mahiyetinde de değildir. Gerçekten tarafların iradesi özel biçimde cezai şart düzenlemesi yönünde ortaya çıkmış olmakla, iradeye değer verilmeli ve cezai şart hükümlerine göre çözüme gidilmelidir. İşçinin bakiye süre ücreti ölçüt alınarak kararlaştırılmış olan cezai şarttan başka, sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin de Borçlar Kanunu'nun 325. maddesine göre talep edilip edilemeyeceği sorununa değinmek gerekir ki, koşulların varlığı halinde sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin ayrıca talep edilebileceği kabul edilmelidir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 158/II maddesine göre, borcun belli zaman ve yerde ifa edilmemesi hali için cezai şart kararlaştırılmışsa, alacaklı hem ifa hem de cezai şartı talep edebilecektir....

              Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte Şirket ve/veya Bayi veya Distribütöre nakden ve defaten itirazsız geri ödemeyi ve ayrıca Şirkete 100.000,00.TL cezai şart ile Şirket ve/veya Bayi veya Distribütör'ün kar kaybı da dahil olmak üzere uğradığı her türlü zararını itiraz etmeksizin nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşletici, cezai şartın tenkisini hiçbir şekilde talep edemez. Satış noktasında başka marka bira çeşitlerinin satılması ya da iş bu sözleşmenin 3'üncü maddesindeki miktar taahhüdüne ulaşılamaması halleri iş bu madde kapsamı dışındadır ve bu durumda cezai şart hükmü uygulanmayacaktır" hükmünün bulunduğu anlaşılmıştır....

                Ancak, Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez. Bu protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz. Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczanelerin yazılı talebi üzerine, bu Protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır." hükmünün düzenlendiği yazılıdır....

                  Böyle bir cezai şart hükmü, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325 inci maddesine göre talep konusu yapılabilecek olan sözleşmenin kalan süresine ait ücret isteğinden farklıdır. Bu durum, konuya dair yasal düzenlemenin tekrarı mahiyetinde de değildir. Gerçekten tarafların iradesi özel biçimde cezai şart düzenlemesi yönünde ortaya çıkmış olmakla, iradeye değer verilmeli ve cezai şart hükümlerine göre çözüme gidilmelidir. İşçinin bakiye süre ücreti ölçüt alınarak kararlaştırılmış olan cezai şarttan başka, sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin de 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325 inci maddesine göre talep edilip edilemeyeceği sorununa değinmek gerekir ki, koşulların varlığı halinde sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin ayrıca talep edilebileceği kabul edilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu