"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında müvekkillerinin murisleri ...'dan miras yolu ile intikal eden ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ......
Davacılar da bu seçimlik haklarını sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini şeklinde kullanmışlardır. Bu durumda yüklenici temerrüdü sabit olduğundan sözleşmenin feshi davasının kabulü, menfi zarar isteminin ise dosya kapsamına göre değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 06.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, cezai şart alacağının sözleşmenin fer’i niteliğinde olup asıl sözleşmenin sonuçlarına tabi olduğu, ortaklığın feshi isteminden vazgeçilmiş olunmakla talep edilemeyeceği gerekçesiyle bu kısım isteğin de reddine karar verilmiştir. Taraflarca aktedilen 9.9.2009 tarihli sözleşmenin 5. maddesi ile sözleşmeye uymayan ortağın diğer tarafa 100.000.TL ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Taraflarca adi ortaklık bu sözleşme gereğince sona erdirildiğine göre davalı-birleşen davacı, sözleşme şartlarına uyulmadığı iddiasıyla karşı taraftan cezai şart talebinde bulunabilir. Öyle olunca Mahkemece, cezai şartın tahsiline ilişkin olarak açılan davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, SÖZLEŞMENİN FESHİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 243 ada, 731 parsel sayılı taşınmazda 1/6 pay maliki olduğunu, 2/6 pay maliki olan dava dışı paydaşların “inşaat yapım izni ile birlikte 16 yıl süre ile kullanım hakkının devrini de kapsayan ” bir sözleşme ila taşınmazın davalılara teslim edildiğini, anılan sözleşmenin önemli yönetim işlerini kapsadığını, paylı mülkiyete tabi, arsa vasfındaki taşınmazın özgülendiği amacın değiştirildiğini, taşınmazın tamamını kapsayan tasarruf işlemi yapıldığını bu nedenle oybirliğinin sağlanması gerektiğini, sözü edilen koşulları içermediği için sözleşmenin bağlayıcı olmadığını ileri sürerek, T.M.K.’nun 691 ve 692. maddeleri uyarınca sözleşmenin feshi ve davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacılar, davalı ile 14/12/2013 tarihinde yat kulubü üyelik sözleşmesi adı aldında devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeden hiç yararlanmadıklarını bu nedenle cayma için gerekli sürenin başlamadığını ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile ödenen 6875,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme devre tatil sözleşmesi olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Yat kulubü üyelik sözleşmesi adı altında imzalanan sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan aktin feshi Uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6/B ve 23. maddesine göre devremülk sözleşmesinden kaynaklanan aktin feshi ve sözleşmenin tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelemesi de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz sözleşmenin 3. maddesinin birinci fıkrasında sözleşmenin süresinin bir yıl olduğu, taraflar sözleşme bitiminden bir ay önce yazılı olarak feshi ihbarda bulunmadığı takdirde, aynı koşullarla sözleşmenin bir yıl uzayacağı 3. maddenin son fıkrasında, sözleşmenin feshi halinde ücretin 4. maddeye göre belirleneceği kararlaştırılmıştır. Davalı 6.5.2003 tarihli ihtarnameyi davacıya göndererek, 3. madde gereğince sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmiş, böylece sözleşmeyi feshetmiştir....
SGK İl Müdürlüğünün 16/02/2010 tarih ve 2481511 sayılı yazısı ile tesis edilen yazılı uyarı ve para cezasına ilişkin olarak 15.612,51 TL borç tahakkuku ve 2 yıl süreyle sözleşmenin feshi işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalı tarafından hakkında tesis edilen sözleşmenin 2 yıl süre ile feshine ilişkin kararın iptaline ve sözleşmenin aynı koşullarda devamına karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, uyarı ve para cezasına ilişkin 15.612,51 TL borç tahakkuku ve 2 yıl süreyle sözleşmenin feshi işleminin iptaline karar verilmiştir. Ne var ki; 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır....
kabul edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL denkleştirme tazminatının sözleşmenin feshi tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sözleşmenin feshi ve yükleniciden hisse iktisap eden .... kişilere karşı tapu iptali ve tescil davası açtığını, dava sonucunda sözleşmenin feshine ve tapu kayıtlarının iptaline karar verildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkilinin maddi zararlara uğradığını, buna mukabil davalının sebepsiz olarak zenginleşerek arsa üzerindeki binanın sahibi olduğunu, yaptırılan tespitte davalının 85.000,00 TL inşaat maliyet bedeli kadar sebepsiz zenginleştiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı saklı kalmak kaydıyla davalının sebepsiz zenginleştiği bedele ilişkin olarak şimdilik ....000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya esas teşkil eden sözleşmenin feshi davasının kesinleşmediğini, inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....