İstanbul 15.Sulh Hukuk Mahkemesince, takibin geçersiz sözleşmeye dayandığı iddiasıyla “sözleşmenin iptali” iddiasıyla menfi tespit talebiyle dava açıldığı, takip tarihi olan 17.6.2010 tarihine göre geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı davacı tarafça ileri sürülmekle davanın aktin feshi talebi olarak değerlendirilemiyeceği uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının ... ruhsat numaralı 150 hektar büyüklüğündeki maden sahasını 04.07.2004 tarihli sözleşme ile kiraladığını, maden sahasının Taş Ocakları Nizamnamesine tabi iken yapılan değişiklik ile Maden Yasası kapsamına alındığını ve işletme sahasının 50 hektara düşürüldüğünü, ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunca da 5 hektarlık bir eksiltmeye gidildiğini ileri sürerek 04.07.2004 tarihli sözleşmenin küçülme oranında uyarlanmasını ve sözleşmenin feshi halinde ödenmesi gerekli 50.000.00 YTL.nin de aynı oranda indirilmesini istemiştir. Karşı davada, davacı-karşı davalı ... Madencilik Tesis Kimya Ltd. Şti. rödovans bedellerinin süresinde ödenmediğini ileri sürerek 04.07.2004 tarihli sözleşmenin feshi ile ruhsatın iadesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 04.07.2004 tarihli sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Hüküm, davacı-karşı davalı ......
Yanlar arasında imzalanan 18.02.2013 tarihli sözleşmenin 24.2 maddesinde, davacı alt yüklenicinin onaylanan hakedişinden %10 teminat kesintisinin yapılacağı, teminat başlıklı 10. maddenin son cümlesinde nakit teminat kesintisinin kesin hesabın yapılmasından sonra 90 günlük çek ile taşerona ( davadaki alt yükleniciye) ödeneceği kabul edilmiştir. Yine sözleşmenin 10.1 maddesinde taşeronun (alt yüklenici) bu iş için 250.000,00 TL tutarında teminat senedini yükleniciye vereceği, işin geçici kabulü yapılıp SGK ilişiksiz belgesi, prim borcu olmadığı yazısı ve işçilerin tüm alacaklarını ödediğine dair belgeyi teslim ettikten sonra bu teminatın iade edileceği kabul edilmiştr. Sözleşmenin feshi başlıklı 23.1 maddesinde sözleşmenin iş sahibi (davada davalı yüklenici) tarafından haklı nedenle feshi halinde kesin teminatın irat kaydedileceği kararlaştırılmıştr....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşme nedeniyle ruhsat verilemeyeceğinin anlaşıldığı, bu hususun sözleşmenin .... maddesinde belirtildiği ancak bu madde uyarınca yeni bir sözleşme de yapılmadığı, tarafların ortak iradelerinin akdin feshi yönünde olduğu, dava tarihinden sonra .... ve .... ile davalı yüklenici arasında yapılan anlaşma ile davalının, müteahhit masrafları ödenerek ....000,00 TL ve 46.000,00 TL bedelli senetleri davacılara iade ettiği ve böylece davacıların menfi tespite ilişkin taleplerinin konusuz kaldığını, diğer davacı yönünden ise senedin lehtarı görünen davalı ... ve oğlu yüklenici ...'in inşaat konusunda birlikte hareket ettikleri, sözleşmenin feshi sebebiyle davacılardan ... tarafından, davalı ...'...
Sözleşmenin bu hükmü uygun sürede feshi ihbarda bulunulmadığı takdirde her seferinde sözleşmenin (2) yıl daha uzamış sayılacağı şeklinde anlaşılmalıdır. Somut olayda (3) ay önceden feshi ihbarda bulunulmadığından sözleşme (2) yıl daha uzamış ve bitim tarihi 31.12.2005 olmuştur. Davalı ise, henüz sözleşme süresi dolmadan 02.07.2004 tarihinde akdi feshettiğini karşı tarafa bildirmiştir. Fesih ihbarı karşı tarafa ulaşmakla hüküm doğurur. Bu durumda davalının akdi fesihte haklı olduğu kabul edilemez. O halde, mezkur sözleşmenin haksız feshe ilişkin hükümleri gözetilerek davacının taleplerinin değerlendirilmesi ve uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
müvekkilinin davacının alım taahhüdüne güvenerek ham madde tedarik ettiğini, kutu, ambalaj vs ürettiğini ve stok yaptığını, buna mukabil davacının sözleşme gereği yapması gereken alımları gerçekleştirmediği gibi, sözleşme devam ederken alım miktarı ile ilgili sürekli karar değiştirdiğini, verdiği siparişlerin hazırlandığı halde siparişlerin çok altında alım gerçekleştirdiğini, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi için en az üç ay öncesinden yazılı bildirimde bulunması gerektiğini ve müvekkilince bu süreye riayet edilmeksizin sözleşmenin feshedildiği yolundaki iddiaların hukuken itibar edilecek bir iddia olmadığını, mezkur sözleşmenin olağan yollarla feshedilmediğini, haklı sebeple tek taraflı olacak şekilde feshedildiğini, buna göre sözleşmenin haklı sebeple ve tek taraflı olarak feshinde fesih önellerine uymak zorunluluğu bulunmadığını, sözleşmenin feshi, müvekkilinin zararlar ve bundan sonra izlenecek hukuki yolla ilgili davacı tarafa ......
feshine, davalıya devredilen tapunun iptâline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece sözleşmenin feshi ile tapunun iptâline karar verilmiş ise de davalıya devredilen payın davalının kardeşi olduğu ileri sürülen dava dışı ...'...
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 12.11.1984 tarihli noterde düzenleme biçiminde yapılan sözleşmenin feshi ve bu sözleşme uyarınca devredilen tapuların iptâl ve tesciline ilişkin olup, mahkemece davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, sözleşmenin feshine ve tapu kayıtlarının eski hale getirilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı Mehmet’in mirasçısı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davada sözleşmenin feshi istenildiğinden sözleşmede yer alan kişilerin taraf olarak gösterilmeleri zorunludur. Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Sözleşme kat karşılığı inşaat yapımıyla ilgili olup davacılar arsa sahibi, davalılar ... ile ... tarafından yüklenici sıfatıyla imzalanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, sözleşme gereğince dava tarihine kadar ödenmiş olan 138.747 USD ile Haziran 2000 ile dava tarihi arasındaki kira kaybı olan 184.320 USD bedelin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
-KARAR- Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşme hükümleri gözetilerek ve özellikle 34/2 maddesi gereği feshedilmiş olduğu ve aynı hüküm çerçevesinde bozucu şartın gerçekleşmiş bulunduğu sözleşmenin bu hükmü çerçevesinde sona ermesi karşısında tazminat isteminin yerinde görülmediği gibi, davacı şirket ile davalı Yeni Ortadoğu Oto. Tic. AŞ. arasında imzalanan sözleşmenin 34/2. maddesi hükmü çerçevesinde bozucu şartın gerçekleşmiş olduğundan tazminat istenemeyeceği, davalıların kendi istekleri ile feshi dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde gerçekleştirmedikleri, davacının davalıların danışıklı ve muvazaalı işlemlerle davacının zararına sebep olduklarını ispatlayamadığı, feshin saklı olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....