bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/05/2014 NUMARASI : 2012/204-2014/232 Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, uyarlanma ve alacak davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bu kuralın istisnası sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Somut olayda daire karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda açılmış bir dava ve mahkemece verilmiş fesih kararı bulunmamaktadır. Sözleşmenin feshi konusunda sözleşmenin tüm taraflarının iradelerinin uyuşması da sözkonusu değildir. Davalı arsa sahibi tarafından feshin sözkonusu olmadığı belirtilmektedir. Dava dışı yüklenici ... Nebioğlu’nun da fesih konusunda beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin halen ayakta olduğu sonucuna varılmaktadır. Daire karşılığı inşaat sözleşmesinin ayakta olması diğer bir ifade ile geçerliliğini sürdürmesi durumunda davacı yüklenicinin iş bedeli nedeniyle alacak isteminde bulunması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.12.2015 gün ve 2015/1338 Esas, 2015/8342 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin haklı nedenlerle feshi nedeniyle 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 22. maddesine dayanılarak uğranılan zarar, ihale masrafları ve KDV istemiyle açılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin feshi nedeniyle davacı idarenin herhangi bir zarara uğramadığının anlaşıldığı, rapordaki hesaplama yönteminin Yargıtay'ın menfi zarar hesabı için kabul ettiği yerleşik uygulamaya uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 14/01/2012 tarihinde yoğun baskı ve aldatmaca nedeniyle devre mülk pay vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin feshi için noterden ihtar göndermesine rağmen cevap vermediklerini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmeye konu tesisi hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 12.700,00 TL bedelin ihtar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı ... Otel İşletmeleri .. şirket ile davacı arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, sadece malik sıfatına sahip olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davada davacıya ait ... ada 1 parsel üzerine inşaat yapımı konusunda adî yazılı şekilde yapılıp imzalanan 05.03.1997 tarihli sözleşmenin feshi istenmiştir. TMK’nın 706, BK’nın 213, 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde, tapuda pay devrini içeren eser sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekle uygun olarak yapılmış olması gereklidir. Anılan sözleşme noterde düzenleme şeklinde yapılmadığı gibi, tapuda resmî biçimde imzalanmış da değildir. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak ifa talep edilmesi veya esasen geçersiz olan bir sözleşmenin feshinin istenmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeye dayanılarak tapuda pay devri yapılmadığı ve akdin ifa olunmadığı da anlaşıldığından sözleşmenin feshi isteminin iyiniyet kurallarına uygun düşmediği veya bir hakkın kötüye kullanıldığı şeklinde nitelendirilmesi de mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ -KARAR- Dava, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece verilen asıl davanın reddi, karşı davadaki sözleşmenin feshi talebinin kabulü ile maddi maddi manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın davacının yargılama sırasında iflas etmesi sebebiyle bozulması üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Kulu Belediyesinin davaya konu yeri Doğa İnşaata teslim ettiği ancak firmanın inşaatı kendilerine tanınan sürede bitiremeyeceğinin anlaşılmaıs üzerine Belediyenin akdi fesihte haklı olduğu, davalının teminat mektubunu gelir kaydederek gecikme zararlarını karşıladığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü karşı davadaki sözleşmenin feshi talebinin kabulü ile maddi maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dosya bakımından davanın kabulü ile 203 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan 15.07.2008 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ile birlikte müspet zarar niteliğinde olan kira kaybı tazminatını talep edemeyeceği belirtilerek, menfi zarar kapsamında bulunan, 3.100.000.000 TL ödenen satış bedelinin faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmişse de, 2008/2929-8015 davacının dava dilekçesindeki talebi, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak gecikme tazminatı olup davacının, “sözleşmenin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesi” ile ilgili dava dilekçesinde herhangi bir talebi olmadığı gibi, bu hususta yapılmış usulüne uygun bir “ıslah” da bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz amacıyla verilmiş olan ve “bilirkişi raporunda hesaplanan miktara, ödenen bedelin de ilave edilmesi gerektiğine” ilişkin 14.7.2004 tarihli dilekçeyi de, bir ıslah dilekçesi olarak kabul etmek mümkün değildir....